Yapmam ve yapanı da çok sevmem. İnsanların neşesini kaçırıp, panik içinde, yanlış karar vermelerine yol açmaktan başka bir işe yaramaz.
Herşeye rağmen Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu özetlemekte fayda var. Ben bildiklerimi ve düşündüklerimi buraya yazayım, beğenen beğendiğini alsın, kalanlar bana kalsın.
Dolar 30 Ağustos tarihi itibari ile 7 TL sınırında… Bir ay gibi bir sürede yaklaşık %50 arttı. Peki neden?
Tek sebep şu meşhur Rahip mi? Elbette hayır… Türkiye ekonomisi yıllardır üretim değil tüketim üzerine oturtulmuştu. Üretmediğimiz için ithal etmek zorundaydık. Bu sebepledir ki devletin topladığı vergilerin %70 lik bir kısmı tüketimden tahsil edilen vergilerdir, ÖTV, KDV, Akaryakıt, Cep Telefonu vergileri gibi.
Diğer bir değişle devletin vergi alabilmesi için tüketmek zorundaydık. Ve sonunda hepsini tükettik.
İçinde bulunduğumuz ekonomik durum içler acısı. Rahip sadece ipin koptuğu yer…
Esas ipin inceldiği yerlere bakmak lazım…
Şimdi neler olacak? İki senaryom var… İyimser senaryoya göre eğer ivedilikle üretim ekonomisine geçersek ve kendi tohumunu yetiştiren, Ziraat ve Hayvancılıkta dışarı bağımlı olmayan bir Türkiye için tüm radikal önlemleri alırsak 3 yıl gibi bir süre sıkıntı çektikten sonra düzlüğe çıkabiliriz. Ziraat ve Hayvancılık olmadan olmaz olmaz olmaz… Yemeden içmeden durulmaz….
Ancak bu tedavinin başlayabilmesi için öncelikle hastalığımızı kabul etmemiz lazım. Eğer Türkiye’nin çok ciddi radikal reformlara ihtiyacı olduğunu göz ardı edersek ve tüm olanları şu bizim meşhur rahibe bağlarsak, çok yanılırız hem de çok.
Peki ya ikinci senaryo? İşte gerçekten korktuğum durum tam da bu… Mevcut hükümet devekuşu misali(*), tüm bunlar dış mihrakların oyunları dercesine, en az % 8 artması gereken politika faizini arttırmazsa, radikal kamu tasarruflarını başlatmazsa, oy toplama uğruna yarattığı çalışmadan geçinen milyonlarca insandan bir an önce kurtulup onları da ekonomiye kazandırmazsa;
1 Ay içinde en az 2-3 Dev inşaat firması ile başlayan firma iflasları olacak, Dolar 8.50 TL yi zorlayacak. Bankalar verdikleri kredileri geri çağıracak. Hemen arkasından Devlet ödeme zorluğuna düşecek, faizler % 50 lere gelecek (şu anda %35), emekliler maaşlarını alamayacak, ev ve dükkan sahipleri kiralarını alamayacak, elimizde dövizimiz olmadığı için ithalatımız bitecek ve ithal ettiğimiz pirinç, buğday, mısır, mercimek, arpa, yulaf, bebek maması, sabun, deterjan ve benzer binlerce ürün artık gelmeyecek…..
Aç kalacağız.
Kriz iyi yönetilmezse iç savaş bile çıkabilir ama sebebi ne ırkçılık ne mezhepçilik olacak…..
Tek kelime ile açlık…
İşte o zaman yandı gülüm keten helva….
Sevgiyle kalın,
(*) Bilinenin tam aksine devekuşları kafalarını asla kuma gömmezler….
YORUMLAR