İzmir’deki basın emekçileri, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek 25 Ekim günü gözaltına alınan 11 gazeteciye destek olmak ve kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen Dezenformasyonla Mücadele Yasası’na tepki göstermek için bir araya geldi. İzmir Özgür Basın Emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Evrensel Gazetesi Muhabiri Dilek Omaklılar, “Yaşanan saldırıları ve operasyonları bu sansür yasasından bağımsız düşünmemek gerek. Ancak biz gazeteciler sansüre boyun eğmeyeceğimizi, yasalaşmış olsa da bu düzenlemenin iptal edilmesi için gereken tüm mücadeleyi sürdüreceğimizi ilân ediyoruz” dedi.
“Ağgöz’ün 45 günlük bebeği çıplak aramaya maruz kaldı”
25 Ekim’de Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, MA’nın Ankara bürosunda bir dönem stajyer olarak çalışan Mehmet Günhan’ın gözaltında tutulduğunu hatırlatan Omaklılar, “Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan meslektaşlarımızın ifade işlemleri hâlâ devam ederken 45 günlük bebeği olan Zemo Ağgöz ise ifade işlemlerinin ardından ev hapsi kararıyla serbest bırakıldı. Ayrıca 25 Ekim günü gözaltına alınan JINNEWS muhabiri Derya Ren de tutuklandı. Meslektaşlarımız gözaltına alınırken ve emniyette tutulurken ters kelepçe, baş eğdirme, saçlarından sürükleme gibi şiddete maruz kalırken, Zemo Ağgöz’ün 45 günlük bebeği ise çıplak aramaya maruz kaldı” diye konuştu.
“Polisin engellemesine ve şiddetine maruz kalıyoruz”
Omaklılar, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 20 Ekim günü yaptığı açıklamada kimyasal silah iddialarının araştırılmasını istediği için hedef göstermesiyle gözaltına alındığının altını çizerek, “Bugün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Artık her güne bir gözaltı ya da tutuklama haberi yaparak başlıyoruz. İnsan haklarını, emeğini, hakkını savunanlar şiddet ve baskı politikalarıyla karşı karşıya gelirken, bu yaşananları halka aktarmak isteyen biz gazeteciler de yaptığımız haberlerden dolayı gözaltına alınıyor, ifadeye çağrılıyor, tutuklanıyor ya da haber esnasında polisin engellemesi ve şiddetine maruz kalıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Gerçekleri topluma ulaştırmaya devam edeceğiz”
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın ekim ayında yayınladığı verilere göre Türkiye’de 35 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu bulunduğunu söyleyen Omaklılar, “Türkiye’de gazeteciler yazdıkları veya söyledikleri nedeniyle cezaevinde tutuluyor. Gazeteciler özgürlüğünü yitirirken toplum haber alma hakkını, ülkemiz de her geçen gün dozu artan şekilde faşizan uygulamalarla yönetiliyor. Son çıkarılan Dezenformasyon Yasası da haber alma hakkını engelleyen ve özgür basını doğrudan hedefleyen bir kara leke olarak tarihimize geçti. Yaşanan saldırıları ve operasyonları bu sansür yasasından bağımsız düşünmemek gerek. Ancak biz gazeteciler sansüre boyun eğmeyeceğimizi, yasalaşmış olsa da bu düzenlemenin iptal edilmesi için gereken tüm mücadeleyi sürdüreceğimizi ilân ediyoruz. Susmayacağız. Yazmaya, konuşmaya, gerçekleri topluma ulaştırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Tüm meslektaşlarımız serbest bırakılsın”
Omaklılar son olarak gazetecilere yönelik yapılan operasyonların ‘yurttaşın haber alma ve gerçeğe ulaşma hakkına saldırı’ olarak gördüklerini dile getirerek, “Gözaltındaki ve tutuklu meslektaşlarımızın da dediği gibi gerçekleri yazmaktan, halkın doğru ve özgür haber alma hakkını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Buradan bir kez daha söylüyoruz; gazetecilik suç değildir. Özgür basın susturulamaz. Gözaltındaki ve tutuklu tüm meslektaşlarımız serbest bırakılsın” görüşünü aktardı.
YORUMLAR