İyi Parti’ye yakın Yeniçağ Gazetesi, “Millet İttifakına HDP tuzağı” manşetini atarken, Millat, “CHDP için İyi Kurgu” manşetini kullandı. Aydınlık, “CHP-HDP-İyi Parti ittifakı bölücülüktür” manşetini attı. Akit, “Şer ittifakı tescillendi” manşetini kullanırken, Yeni Şafak, “HDP ortaklığı CHP’yi karıştırdı” manşetini tercih etti. Star, “Bu CHP’den ne köy olur ne Kasaba” manşetini attı. Yine ulusalcı Sözcü Gazetesi de AKP basını ile aynı yerde buluşarak, “CHP’de liste savaşı” manşetini attı.
Bütün bu geniş AKP-MHP-Ulusalcı-Ergenekoncu ittifakı ne anlama geliyor? En başta söyleyelim ki, konunun hiçbir şekilde HDP ile ilgisi yok!
Perde arkasını anlamak için kimin ne yapmak istediğine bakalım.
Saray Partisi adayı "İzmir'i tanınmaz hale getireceğiz" dedi. Çok doğru bir itiraf!
Çünkü bunlar İstanbul'u tanınmaz hale getirdiler.
Çünkü bunlar Ankara'yı tanınmaz hale getirdiler.
Çünkü bunlar Ayder’i, yaylaları, kentleri tanınmaz hale getirdiler.
Sonra çıkıp utanmadan "Biz İstanbul'a ihanet ettik" "Biz Ayder’e ihanet ettik" "Deniz kenarlarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Şu para var ya, nelere muktedir, bu kapitalizm nelere muktedir? Orman morman ne var ne yok kesiyor, atıyor, götürüyor. 'Oraya ben bir dikey mimari yapayım, malı götüreyim', yapılan iş bu. Yani doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil..." dediler.
İşte bunların ve bunlarla aynı zihniyeti paylaşanların İzmir için “çılgın projeleri” de sadece ve sadece inşaat, beton, asfalt projeleri... Doğayı, kent kimliğini, kültürünü yok eden, sadece ve sadece FOLKART, NEF, Cengiz-Kolin-Limak İnşaat gibi bir kaç inşaat şirketini ihya edecek projeler.
“Körfez Geçiş Projesi”
“Balçova İstinye Park” ve “Bornova Folkart Incity projesi”
“Ege Üniversitesi Kampüsü içindeki ormanlık alanda millet bahçesi adına yapılaşmaya açılması”
“Bayraklı-Salhane bölgesi ve Liman arkasında ise kaygan zemin üstünde gökdelenler”
Kentin kalbi olan Kültürpark ve yanındaki Basmane Çukuru’nun üzerine, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yanından ayırmadığı FOLKART tarafından yapılacak “Gökdelen projeleri”
İzmir'in tarihi merkezinin dönüşüm ve soylulaştırma projesi ile sermayenin İzmir üzerindeki gücünü arttırmayı hedefleyen, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TARKEM A.Ş. işbirliği ile İzmir Tarih Projesi, Kamunun gücü ile özel sektörün sermaye taleplerine göre yol haritasını oluşturan İzmir Tarih Projesi.
İşte üzerinde asıl kavgası verilen şey İzmir’in rantını ele geçirme, İzmir’i inşaat şirketlerine teslim etme kavgasıdır. Bu kavgayı HDP üzerinden yapmak, en hafif deyimle etik-dışılıktır. Bir kez daha, hırsızlıklarını, yağmacılıklarının üzerini milliyetçilikle, şovenizmle örtmek istemektedirler.
HDP hiç kimseye, hiçbir partiye “açık çek” vermemiştir. Gerek demokratik kamuoyunun talebi, gerekse de “tek adam diktatörlüğünün geriletilmesi” için, hiçbir pazarlık yapmadan, tamamen kendi siyasi ilkeleri doğrultusunda hareket edilerek karar vermiştir.
Dün olduğu gibi bugün de, demokratik, halkçı, katılımcı bir yerel yönetim, rantı-talanı değil, ekolojik, kültürel ve tarihi değerleri korumayı ilke edinen, kentin olanaklarını bir avuç sermayedara peşkeş çeken değil, tüm kentlilerin eşit ve adil şekilde yararlanmasını sağlayan bir siyasetin peşinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Yerel seçim çalışmamızın ajandası bu mücadeledir. İzmirlilerin bu ilkeler etrafında bir araya gelmesini sağlamak siyasetimizin temel amacıdır.
Ancak bu sayede İzmir’i tanınmaz hale getirenlere karşı, İzmir’i savunabiliriz; biz bu inançtayız.
İzmirliler de, oynanan rezil, ikiyüzlü milliyetçilik-ulusalcılık oyununu boşa çıkaracak, “tek adam diktatörlüğü”ne, beton-asfalt belediyeciliğine, İzmir’i tanınmaz hale getirmek isteyenlere gereken cevabı verecektir.
YORUMLAR