Akşener, ‘’Benim önceliğim bu iki arkadaşımızın bir koşu partneri olarak sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında olmalarıydı. Benim için en önemli konu bu.’’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TV100 ekranlarında Uğur Dündar ile Haftanın Panoraması programında önemli açıklamalarda bulundu.

19 Mart 2023 - 12:28

‘’CUMHURİYETİMİZİN TEMELLERİNİN ATILMASINA SEBEP OLAN RUH KALDI’’

 

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 108. yıl dönümüne dair konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski bir inkılap tarihi hocası olduğunu belirterek;

 

’Çanakkale Zaferi’nden bugüne ne geldi, ne kaldı diye baktığım zaman; evet İstiklal Savaşı’nın olması için gereken irade kaldı. İstiklal Savaşı’nın başarılması için ortaya konan iradenin yansıması kaldı. Cumhuriyetimizin temellerinin atılmasına sebep olan ruh kaldı.’’ dedi.

 

 

‘’BAS MÜMİNİN DALINA GÖR ONDAKİ İMANI’’

 

2023 seçimlerine yönelik; Cumhurbaşkanı adaylığından feragatte bulunmasına, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığına dair karar alınan süreçte kendisine ve partisine yönelik eleştirilere ilişkin;

 

‘’İlginç bir dönemdi. Anadolu’da derler ki bas müminin dalına gör ondaki imanı.’’ diyerek konuşmasına başlayan Akşener, 2017’den beri Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden dönülmesi gerektiği çizgisinde olduğunu söyledi.

 

 

‘’O GÜNLE BUGÜN ARASINDA BU YOLCULUKTA HİÇBİR FARK YOK.’’

 

’Keşke hep beraber haksız çıkaydık ama biz haklı çıktık. Şimdi o gün ne diyorsak aslında bugün karşınızda oturan Meral kardeşiniz ya da Meral Akşener aynı şeyi söylüyor ve bizim partimizin kuruluşunun anlamı da bu. Nedir? Bir; demokrasi, hukukun üstünlüğü, ekonomide liyakat, şeffaflık, hesap verilebilmek ve en önemlisi milletin sesini duymak, duyurmak ve seçmeni velinimet yapmak. Şimdi dolayısıyla o günle bugün arasında bu yolculukta hiçbir fark yok.’’  diyen Akşener, 2023 seçimlerine yönelik başbakanlık iddiasının bir pazarlık konusu olmadığının altını çizdi.

 

’’SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN YANINA KOŞU PARTNERİ OLARAK SAYIN MANSUR YAVAŞ’LA SAYIN İMAMOĞLU’NU KOYDUK.’’

 

 

2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığını kazanmayı ve Meclis çoğunluğunu almanın önemini vurgulayan Akşener,

 

’Burada doğruyu söyleyecek birisine ihtiyaç var. Talebi olmayan birisine ihtiyaç var. Hayalim ve inandığım şey o. Seçmen diyecek ki; ‘Bu hanım, şahsi bir üçkâğıdı yok, şahsi bir durumu yok. Milleti ve ülkesi için doğru gördüğünü söylüyor.’ Yanlıştır, doğrudur. Ama buradaki samimiyet önemli.’’ dedi.

 

Altılı Masa’nın kurulma amacını, önemini ve yaptıkları çalışmaları anlatan Akşener, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çıkan krizi ortak akıl ve müzakere doğrultusunda çözdüklerini ifade ederek;

 

’Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanına koşu partneri olarak şu an da hepimizden icra yaptıkları için, daha somut işler yaptıkları için bilinen popülaritesi yüksek Sayın Mansur Yavaş’la Sayın İmamoğlu’nu da koşu partneri olarak koyduk. Biz Genel Başkanlar ise aynı şekilde cumhurbaşkanı yardımcılığı üzerinden sayın Kılıçdaroğlu’nun ardında, arkasında onu desteklemek üzere bir ve beraber olduğumuzu ilan ettik.’’ dedi.

 

 

‘’SEÇİM SONUNA KADAR KIRGINLIKLARI BİR BUZDOLABINA KİLİTLEDİM.’’

 

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını çıkarma sürecinde eleştirilere maruz kalan ve o dönemde linç yediğini söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;

 

’Bir gün evvel beni böyle övmeye doyamayanların ertesi gün çok ağır, gerçekten insan onuruna aykırı ve böyle tahsilli falan kişilerin böyle bir çirkin sözler üzerinden yürümesini de ibretle karşıladığımı söylemek zorundayım. Seçim sonuna kadar kırgınlıkları bir buzdolabına kilitledim. Ama asıl oradan çıkarılan bir ders var. Bakın 2017’de Türkiye’de sağcılık, solculuk vesairecilik bir kenara konulup bu ucube sisteme geçmemek için bir araya gelinmişti. Bu meselede gördük ki sağcılık, solculuk duruyormuş. Benim sağcı olduğumu keşfetti insanlar. Benim Türk Milliyetçisi olmam sebebiyle faşist olduğumu keşfetti insanlar. Şimdi buradaki yarılmalar ilginç.’’  diye konuştu.

 

 

‘’BENİM ÜZERİMDEN BİRÇOK KONUDA BU TOPLUMA AYNA TUTULMUŞ OLDU.’’

 

Ak Parti iktidarının toplumu kutuplaştırıcı dilinin kendisi üzerinden yansıtıldığını ifade eden Akşener; ‘’Benim üzerimden birçok konuda bu topluma ayna tutulmuş oldu. Bizim cenaha da bir ayna tutulmuş oldu. Yani Altılı Masa’nın seçmen kitlesi, kanaat önderi vesairesine de bir ayna tutulmuş oldu. Bu da yarın seçimi aldığımızda en ufak bir anlaşmazlıkta, ki anlaşmazlık olur her şey bir aradaysa bunun anlamı yok zaten. Dolayısıyla herkesin burada nasıl bir sakinlik içinde olması gerektiğinin ortaya çıktığı bir süreç oldu. Biz kendimize dair elbette bir ders çıkardık. Umarım bu konuda bir taraf olan ve gerçekten incitici cümleler kurmuş, hakikaten çok tecrübeli kişilerin de bu konudan bir ders çıkarmış olmasını çok isterim doğrusu. Çok ibretlik bir süreç geçirdim. Ben bundan ibret çıkardım, Türkiye’nin bu kutuplaşmadan çıkması açısından.’’ dedi.

 

 

’BEN TAYYİP BEY VEYA YAKINLARINDAN BİRİNDEN BİR LİRA ALSAM SİZİN KARŞINIZDA OTURUYOR OLAMAM.’’

 

Parlamenter Sistem’e geçiş için önümüzdeki seçimlerin son seçim olduğunu ve kazanmak için her türlü önlemin alınması gerektiğini defalarca söylediğini belirten Akşener, Altılı Masa’nın son toplantısında yaşanan kriz doğrultusunda kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü iddialarına yönelik;

 

’Ben herhangi bir Tayyip Bey veya yakınlarından birinden bir lira alsam bu masada oturuyor olamam, sizin karşınızda oturuyor olamam. Bunu herkesin bilmesi gerekir, bildiğine de inanıyorum. Çok ayıp bir şeydi. İkincisi benim Tayyip Bey’e göz kırpmama gerek yok. Ben Tayyip Beyle gizli saklı bir işe de gerek yok. O partinin en başından beri kurucuları arasında olmuşum, bazı şeyleri beğenmemişim, gidişatı doğru bulmamışım. Kurucular listesine adım yazılmadan ayrılmışım. Bunu yapabilen yok.’’ diyerek 2001 ve 2015 yılında Ak Parti tarafından kendisine yapılan teklifleri kabul etmediğini söyleyen Akşener,

 

’Neredeyse kellemle top oynadığım bir sistemde, çocuklarımız için büyük yanlış dediğim bu ucube sistemden kurtulmak için büyük gayret ettiğimiz bir dönemde; ben nasıl olur da göz kırparım? Bunun bir mantığı yok.’’ dedi.

 

 

‘’KOŞU PARTNERİ OLARAK DA BU SOMUT İŞLERİ, VATANDAŞIN GÖREBİLECEĞİ İŞLERİ YAPMIŞ BU İKİ ARKADAŞIMIZLA BİRLİKTE SONUCA HIZLA GİDİYORUZ.’’

 

 

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın belediye başkanı olarak somut işler ortaya koyduğunun altını çizerek; ‘’Mansur beyin sosyal belediyecilikten sosyal devlet alanına doğru kayan bilinirliği, Sayın İmamoğlu’nun İstanbul gibi devasa bir kentte yaptığı hizmetler, somut hizmetler şimdi biz ne sayın Kılıçdaroğlu ne ben yani grubu olan iki parti olarak söylüyorum. Uzun zamandır iktidarda yer almamış insanlarız. Somut olarak ikimiz yani iki partinin seçtirdiği birçok belediye başkanı var da ikisi somut işler yapmışlar.’’ diyen Akşener, her iki belediye başkanının da Ak Parti tarafından yöneltilen iddiaları boşa çıkaran somut işler yaptığını vurgulayarak her iki belediye başkanının Cumhurbaşkanı Yardımcılığına yönelik;

 

’Dolayısıyla o bir lütuf değil, hakka dönmüş bir anlayışla çok daha iyisinin yapıldığını somut olarak bu arkadaşlarımız gösterdiler. Aynı şey İstanbul için geçerli. Diğer belediyelerde de gösterildi. Şimdi bu somutluk neticesinde bu iki arkadaşımız öne geçtiler. Şimdi ne oldu? Sayın Kılıçdaroğlu, gönül rahatlığıyla diyorum ki 13. Cumhurbaşkanımızdır. Dolayısıyla koşu partneri olarak da bu somut işleri, vatandaşın görebileceği işleri yapmış bu iki arkadaşımızla birlikte sonuca hızla gidiyoruz. Neler konuşuluyor şu anda? 1.turda alabileceği konuşuluyor ben bundan çok mutluyum, çok gururluyum.’’ diye konuştu.

 

 

’BENİM ÖNCELİĞİM BU İKİ ARKADAŞIMIZIN BİR KOŞU PARTNERİ OLARAK SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN YANINDA OLMALARIYDI. BENİM İÇİN EN ÖNEMLİ KONU BU.’’

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Mansur Yavaş’ın; sürecin çok hızlı geliştiği, kendisinin ve Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Yardımcısı, diğer 5 Genel Başkanın milletvekili olarak bir uzlaşmaya varılabileceği söylemlerine ilişkin konuşan Akşener,

 

‘’Belki zaman olsaydı, dediği doğru. Yani ‘2 gün ertelesek daha rahat konuşulsa’ dedim. Hatta Mansur Bey; ‘İnsanlar gelecek. Bu heyecanı ortadan kaldırmayalım. Siz bunu hızlandırma konusunda bize yardımcı olun.’ dedi. Ben de onlara uydum. Belki 1-2 gün mesafemiz olsaydı böyle bir karar çıkardı. Ama o gün bu şekilde ortak bir karar alındı. Benim önceliğim bu iki arkadaşımızın bir koşu partneri olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında olmalarıydı. Benim için en önemli konu bu.’’ dedi.

 

 

‘’O SANDIKLAR KORUNACAK’’

 

Seçim güvenliğine dair sandıklarda yapılan hileleri önleyeceklerini vurgulayan Akşener,

 

‘’Biz gönüllülerimizle, hukukçularımızla ve bu sefer bir şansımız daha var; 6 siyasi partinin imkânlarıyla bir araya geleceğiz ve o sandıklar korunacak.’’ diyerek tüm sandıklarda Millet İttifakı’nı temsilen en az bir kişinin olacağını ve tüm oy verme sürecinin takipçisi olacağının altını çizdi.

 

 

‘’BENİM FERAGAT ETMEK BİR HAKKIMSA SAYIN İNCE'NİN DE ADAY OLMAK HAKKIDIR’’

 

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin;

 

"Sayın İnce'nin cumhurbaşkanı adayı olmaya hakkı mevcuttur. Sayın İnce'nin Millet İttifakı genişleyecekse eğer bu genişlemenin içinde yer almasını elbette isterim. Ama benim bu konuda diğer arkadaşlar adına bir şey söyleme imkânım yok. Bireysel olarak elbette çok isterim.’’ diyen Akşener, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin böyle bir hakkını kullanmasından dolayı uğradığı hakaretleri esefle karşıladığını söyleyerek;

 

‘’Sayın İnce'nin ve onu sevenlerin tam tersine ikna edilerek ve bu duruşuna saygı duyularak bir yan yana gelişin oluşturulması gerekiyor. Zaten Ak Partililer tarafından yeteri kadar iftira ve hakarete uğranan bir yerde bunu doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Benim feragat etmek bir hakkımsa Sayın İnce'nin de aday olmak hakkıdır. Bu haktan onun da feragat etmesini sağlamak ise Millet İttifakı’nın bileşenlerinin tümüne düşen görevdir. Ben kendi adıma bundan çok memnuniyet duyarım."

 

 

 

‘’BU BİZİM ÖN KAMPANYAMIZ’’

 

Geçtiğimiz gün Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın yer aldığı ‘’Birlikte Kazanacağız’’ ve ‘’Tarih Yazacağız’’ sloganlarıyla başlayan seçim kampanyalarına ilişkin konuşan Akşener;

 

‘’Bu bizim bir ön kampanyamız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve onun koşu partneri olan iki belediye başkanının beraber gösterildiği bir kampanya bu başlangıç. Yani bizim kazanacağımızı, sayın Kılıçdaroğlu’nun 13.Cumhurbaşkanımız olacağına inancımızı, bu iki belediye başkanımızın da bu sistemde yani kazanmada büyük görev üstlendiğini, üstleneceğini tescilleyen bir kampanya. Bu bir ön kampanya. Yani birlikte kazanacağız, tarih yazacağız diye bir kampanya.’’ diye konuştu.

 

 ‘’BİZ BUNLARI AFAD’LA EL ELE KURMALIYDIK. SAĞLIK BAKANLIĞIYLA EL ELE KURMALIYDIK.’’

 

Deprem Bölgesindeki çalışmalarını İYİ Parti olarak büyük bir STK gibi çalışarak yönettiklerini ifade eden Akşener, ‘’Asrın afeti, bu beceriksizlik sebebiyle asrın felaketine dönmüş.’’ diyerek Ak Parti’nin deprem üzerinden büyük bir ayrıştırma yaptığını söyledi.

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Kahramanmaraş’ta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’da yaptığı çalışmalardan çok memnun olduğunu ifade eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti olarak Kahramanmaraş’ta çadır kent, İskenderun’da sahra hastanesi kurduklarını söyleyerek;

 

‘’Biz bunları AFAD’la el ele kurmalıydık. Sağlık Bakanlığıyla el ele kurmalıydık. İki imkânı yan yana getirdiğiniz zaman ne kadar genişliyor bakın. Bunu yapmalıydı sayın Erdoğan, bu yapılmadı. Dolayısıyla da bir keşmekeş oldu.’’ dedi.

 

 

‘’İSTER MİLLET İTTİFAKI OLSUN İSTER AK PARTİ; O İMKÂNLAR BİRLEŞTİRİLMELİ.’’

 

Deprem bölgesinde belediyeler aracılığıyla yapılan çalışmaların sürdürülebilir olmasının zor olduğunu ifade eden Akşener,

 

’Merkezî hükûmetle belediyelerin el ele tutuşmasında fayda var. İster Millet İttifakı olsun ister Ak Parti. O imkânlar birleştirilmeli. Burada yapılan şey bir rekabet değil. Burada yapılan şey; oradaki acı çeken insanların önce acısını dindirmek, sonra yaralarına merhem olmaktır.’’ diye konuştu.

 

Depremde evi yıkılan kiracıların yeniden ev sahibi olma konusuna değinen Akşener,

 

‘’Cumhuriyetimizin en büyük özelliği açı doyurmak, çıplağı giydirmektir. Kimsesizlerin kimi olmaktır. O nedenle kiracılar içinde kirada oturuyor yıkılmış evi ne yapacak ya? Onlara da belediyeler eliyle sosyal konutların yapılması ve o insanların ücretsiz ya da çok ücretsize yakın şekilde oturmalarının sağlanması lazım.’’ dedi.

 

‘’BİRÇOK KONUDA ALKIŞLAYANLARIN ŞİMDİ TAŞ ATTIĞI BİR SÜRECE GİRDİ”

 

Hatay’da millî futbolcu Gökhan Zan ile karşılaşmasını anlatan Akşener, Gökhan Zan’ın deprem bölgesinde ilk günden beri yaptığı çalışmalara ilişkin;

 

‘’Birçok konuda alkışlayanların şimdi taş attığı bir sürece girdi. Bunu almak da çok basit bir şey değil. Çok cesur bir genç o. Allah ondan razı olsun.’’ dedi.

 

 

‘’BU ÜLKENİN BEKASINA, İSTİKBALİNE YÖNELİK KOSKOCA BİR TEHDİT VAR.’’

 

Seçimlere yönelik Cumhur İttifakı’nın ittifak genişlemelerine ilişkin konuşan Akşener;

 

‘’Sayın Erdoğan’ın bugün genişlettiği masasında neler var? Türkiye’nin Şeyh Said isyanları nedeniyle tazminat ödemesi ve özür dilemesi var. Özerklik ve federasyon var. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilebileceği var. Andımızı zaten bunlar kaldırmıştı ama mesela artık; ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’ yazılarının kaldırılması var. Mesela kadınlara fıtratlarına göre yaşaması zorunluluğu var. Kadınlara zulüm, kadınlara yönelik şiddetin önünün açılması var. Mesela Cumhuriyet değerlerimize saldırı var. Çok ulusluluk var. Paralel eğitim kurumları var. Ezcümle bu ülkenin bekasına, istikbaline yönelik koskoca bir tehdit var. İşte bizi bu yeni katılımlarda ilgilendiren kısım budur.’’ diye konuştu.

 

 

‘’HDP SAYIN ERDOĞAN’IN PARTNERİYDİ.’’

 

Millet İttifakı Cumhur Başkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki hafta gerçekleştireceği HDP ile görüşmesine ilişkin;

 

‘’Sayın Kılıçdaroğlu sadece HDP’ye değil bütün siyasi partileri dolaşıyor. Yakın zamanda Sayın Hüseyin Baş’la görüştü. Başka siyasi partilerle görüştü. Onun için o görüşmelerde Cumhurbaşkanı adayı olarak elbette bir sakınca yok. Ama şimdi gözden kaçan bir durum var. HDP bir dönem de Ak Parti’nin partneriydi. Sayın Erdoğan’ın partneriydi HDP.’’ dedi.

 

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı adaylarının kampanya sürecinde birbirlerine sembolik yardımlarda bulunduğunu hatırlatan Akşener;

 

‘’2014’ten sonra yine HDP’nin o partnerliği devam etti. Sonra ne olduğuna dair pek fazla fikrim yok benim. Çünkü bütün bu partnerlik ilişkilerinin kamuoyuna açık olmayan yanları oldu ve sonuçta gençlerin deyimiyle; papaz olma durumu oldu. Bu papaz olma durumunu da bilmiyoruz biz sebebi nedir. Sonuçta HDP yani bir düşman, yani başkaları üzerine sopa olarak kullanılan bir aparat hâline getirildi Ak Parti tarafından. ‘’ dedi.

 

31 Mart 2019 yerel seçimlerinden beri Ak Parti tarafından Kürt seçmeni ötekileştirmek adına her çirkinliğin yapıldığını ifade eden Akşener;

 

‘’Şimdi ipin ucu kaçtı bu ülkede. Yani bir tane oy için bir taraftan Abdullah Öcalan’ın mektubunu okuyacaksınız, sekreterlik yapacaksınız, kardeşini televizyona çıkaracaksınız; bir diğer taraftan da İYİ Parti’nin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kürt kökenli yani Kürt olan belediye başkan adaylarını ve belediye meclis üyelerini Yeni Şafak gazetesinde kimlik numaralarıyla ifşalayacaksınız ve ‘bunlar pkklı’ diyeceksiniz. Bu çok çok tehlikeli bir şey.’’ dedi.

 

‘’HER KÜRT PKKLI DEĞİLDİR SAYIN ERDOĞAN!’’

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a HDP’nin eğer yanlışı varsa hukuki olarak gereğini yapma konusunda çağrıda bulunan Akşener,

 

‘’Sayın Erdoğan her Kürt pkklı değildir. Eğer tersi olsaydı bugün Güneydoğu bizde olur muydu bilmiyorum. Onlar öyle olmadığı için, oradaki aileler pkk karşıtı olduğu için, pkkyla dövüştükleri için, pkkyla mücadele ettikleri için; pek çok şehidi, pek çok gazisi olduğu için bu ülkenin birlik beraberliği sürüyor sayın Erdoğan. Ama HDP’ye oy vereni de, kendinize oy vereni de, başka bir siyasi partiye oy vereni de Kürtlerden bahsediyorum, eşittir pkklı hâline getirirseniz bu ülke birliğini, beraberliğini kaybeder sayın Erdoğan.’’ diye konuştu.

 

 

’’EY SAYIN ERDOĞAN, NE SEN NE BEN PAŞA DEDELERİN TORUNLARI DEĞİLİZ.’’

 

Türkiye’deki her bireyin en büyük özelliğinin nüfus cüzdanı olduğunu ve Cumhuriyet’in önemini vurgulayan Akşener;

 

‘’Ey sayın Erdoğan, ne sen ne ben paşa dedelerin torunları değiliz. Biz bu Cumhuriyetin kurduğu o eğitim sisteminin, fırsat eşitliği sisteminin getirdiği, bize sağladığı sonuçların bugün yani biz onları yaşıyoruz. Bizim görevimiz nedir? Şimdinin çocuklarına onları sağlamaktır. Daha iyisini, daha misli misli sağlamaktır. Doktorlarına defol, gidin demek değildir. Gençlerine süfli demek değildir. Kadınlarına sürtük demek değildir sayın Erdoğan!’’ dedi.

 

‘’BUNU PKK BAŞARAMADI SAYIN ERDOĞAN! NİYE BAŞARMAYA UĞRAŞIYORSUN SEN BU İŞİ?’’

 

pkk terör örgütüyle en sert dönemlerinde, gelen şehitlerde Türk ve Kürt’ün birlikte ağladığını anlatan Akşener;

 

‘’pkk terörüyle mücadeleden bir şehit gelir Türk’tür, yan komşusu Kürt’tür gelir beraber ağlar. Bir şehit gelir Alevi’dir, Türkmen’dir hepsi beraber ağlar. Bir şehit gelir Kürt’ün çocuğudur hep birlikte ağlanır ellerinde Kur’an-ı Kerim. Aileler, kadınlar, erkekler kol kola girer birbirine destek olur. Bunu pkk başaramadı sayın Erdoğan! Niye başarmaya uğraşıyorsun sen bu işi? Suçlu varsa gereğini yapın kardeşim.’’ diye konuştu.

 

 

‘’EN BÜYÜK HAYALİM BU’’

 

Programın sonunda yakın sürece dair hayallerinden bahseden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ortaokul mezunu bir babanın kızı olduğunu ancak Cumhuriyetin sunduğu imkânlardan ve sağladığı fırsat eşitliği sayesinde bugün doktoralı bir siyasetçi olabildiğini ifade ederek;

 

‘’Bu şansları bugün sürtük diye suçlanan, her türlü zulme uğrayan, her türlü tacize uğrayan, her türlü haksızlığa uğrayan; ‘Niye şöyle giyindin, niye buran öyleydi?’ denilen kız çocuklarının en azından benim şanslarıma sahip olmasını sağlamayı hayal ederdim.’’ dedi.

 

 

Yurt dışında garsonluk yapmaya giden gençlere dair; ‘’O gençlerin güldükleri, neşelendikleri, espri yaptıkları, sabah kalktıklarında mutlu olduklarını bir işe gittikleri bir Türkiye’yi sağlamak en büyük hayalimdir.’’ diyerek konuşmasına devam eden Akşener, 4 yaşındaki torunu Ayda’nın bugün kendi imkânlarına sahip olmadığını belirterek;

 

‘’Devlet okullarını birinci sınıf hâle getirirdim ilkokuldan itibaren en büyük hayalim bu. Biz çok şanslıymışız Uğur Bey. bu Cumhuriyet bize neler vermiş? Her bir okulda okuyan gencimizin rastgele değil samimiyetle benim gözümle, sizin gözünüzle Atatürk’ü görmesini sağlamayı çok isterdim.’’ dedi.

 

Milletin parası ve devletin imkânlarıyla okuduğunun altını çizen Akşener, konuşmasını;

 

‘’Albay kızıyla hayatında Kurban Bayramı’ndan Kurban Bayramı’na et yiyen bir köylü kız, ben değilim bu bir başka kız, yetiştirme yurdundan gelen bir başka kız. Ben de İzmit devlet hastanesi sorumlu saymanının kızı, aynı sınıfta aynı yatakhanede okuduk bugün hepimiz bir yerdeyiz. Yaşasın Cumhuriyet!’’ sözleriyle tamamladı.

Bu haber 157 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
İzmir'de konut satışları %13,7 düştü
İzmir'de konut satışları %13,7 düştü
Tasarruf tedbirleri açıklandı
Tasarruf tedbirleri açıklandı

AZRAİLLE DANS Film Fragmanımız Yayında. 25 Mayısta vizyona girecek olan filmimize 7 den 70 e herkesi bekliyoruz. www.azrailledansfilm.com @pelinsinan @tugbaozay10 @sinanbengier @yukselti @gaziseker @estrellacasado @gokhanoguztimurofficial #movie #movies #film #tv #camera #cinema #fact #didyouknow #moviefacts #cinematography #screenplay #director #actor #actress #act #acting #movienight #hollywood #netflix #heartsonfire #rockyiv #scarymovie #pamelaanderson #jennymccarthy #davidzucker #blonde #thering #nosleep #arielwinter #celebrity

Azraille Dans (@azrailledansfilm)'in paylaştığı bir gönderi ()