Mehmet ÖZDOĞRU - Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE) tarafından yürütülen ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis salonunda yapılan ‘Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün Sorunları ve 2020 Stratejileri’ konulu panelde konuşan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Genel Sekreteri Erçin Güdücü,“Sofralık zeytin üvey evlat değil. Zeytinyağı kadar ön plana getirilmeyen zeytinin de desteklenmesi gerek” dedi.Güdücü, Türkiye’de sofralık zeytin piyasasının, zeytinyağına göre 500 milyon dolar fazladan kazandırdığını, buna karşın zeytinyağının daha ön plana çıktığını belirterek, zeytinyağı kadar sofralık zeytinin de desteklenmesi gerektiğini savundu.
“Sofralık zeytine destekleme primi verilmeli”
Sofralık zeytin ve zeytinyağını ikiz kardeşlere benzeten Güdücü, Türkiye’de 1 milyar dolarlık bir zeytinyağı, 1.5 milyar dolarlık da sofralık zeytin piyasasının bulunduğunu kaydetti. Güdücü konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sofralık zeytin sektörü çok daha büyük bir piyasa değerine sahip olmasına rağmen çoğu zaman değerlendirmeler zeytinyağı özelinde yapılıyor. Umarım sofralık zeytin sektörü de bundan sonra değerine eş bir ilgiye ve hak ettiği öneme sahip olacaktır. Bu doğrultuda destekleme primi sofralık zeytine de verilmeli. Bu durum miktarın yanı sıra ürün kalitesini de olumlu etkileyecektir.”
Ortalama ihraç fiyatının ise 2013 yılında tonunun bin 664 dolar olduğunu ve dünya ortalamasının gerisinde olunduğunu hatırlatan Güdücü,“Bu verilerin bize söylediği ise; dünyanın önemli zeytin üreticisi ülkelerinden birisi olmamıza rağmen üretim ve ihracat açısından potansiyelimizin gerisindeyiz. Sektörümüzün kendi özelinde ürün arzı, kalite, maliyet ve ticaret konusunda yaşadığı birçok sorunu bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ege İhracatçı Birliklere Zeytin ve Zeytinyağı tanıtım grubu Başkan Yardımcısı Ahmet Topçu ise, rekolte tahmininin gerçekçi yapılmadığını, bilimsel ve net verilerle tahmin yapılması konusunda çalışma yapılması gerektiğini söyledi. EİB Zeytin Yönetimi olarak DİR rejimi ile zeytin ihracatı konusuna karşı çıkmış olsak da tamamen buna kapıları kapatmış olmadıklarını söyleyen Topçu, “Geçmişte kavgalar yapılan DİR rejimine zeytin ve zeytinyağı konusunda koşullar oluştuğunda yapılabileceğini dile getirmiştik. Bugün zamanı gelmiştir. Üreticiyi mağdur etmeyecek bir şekilde bu konunun gündeme alınması için bakanlık ile yeniden konuşacağız” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: