16-17 Nisan tarihlerinde Kuşadası Derici Otel’de, 47 Kent Konseyi'nin başkan ve üyelerinin katılımıyla yapılan Türkiye Kent Konseyleri Platformu 18. Genel Kurul toplantısının ikinci gününde oluşturulan karar komisyonu tarafından kaleme alınan 7 maddelik sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, 12 Kasım 2012’de çıkarılan Büyükşehir Yasası eleştirilerek merkezi yönetim tarafından nüfus oranlarına göre belirlenen ve paylaştırılan bütçenin, yaz-kış nüfus dengesizliğinin yaşandığı özellikle turizm ilçelerine özel statü verilerek yeniden düzenlenmesi gerektiği ifade edildi.
Türkiye Kent Konseyleri Platformu 18’inci Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi şu şekilde:
Madde 1: Ülkemizin bir bütün olarak her köşesinde yaşayan yurttaşlarımızın din, dil, ırk, renk ve cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin barış içinde, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayalı, terör, şiddet ve baskıdan uzak bir ortamda yaşam hakkı bulunmaktadır. Bu hakkın korunması devletin görevidir. Ülkemizde toplumsal barışın “yurtta barış dünyada barış” ilkesi doğrultusunda tesis edilmesini talep ediyoruz.
Madde 2: 12 Kasım 2012’de çıkarılan ve kamuoyunda bütün şehir yasası olarak bilinen 6360 sayılı yasa ile ilçe belediyelerinin gelirleri ve yetkileri yüksek oranda azalmıştır. Merkezi yönetim tarafından nüfus oranlarına göre belirlenen ve paylaştırılan bütçenin, özellikle yaz-kış nüfus dengesizliğinin yaşandığı turizm ilçelerine özel statü verilerek yeniden düzenlenmesi, Büyükşehir Belediyelerine bırakılan yerel hizmetlerin ve gelirlerinin anılan yasadan önce uygulandığı gibi bu statüdeki belediyelere tekrar geri kazandırılması gerekmektedir.
Madde 3: Anayasamızın 56. Maddesi “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğini önlemek” konusunda devlete ve vatandaşlara ödevler yüklemektedir. Bu bağlamda, Türkiye Kent Konseyleri Platformu, ülkemizin her yerinde tarihi, kültürel, doğal ve çevresel varlık ve değerlerimizin talan edilmesine karşıdır ve bundan sonra da yaşam ve çevre hakları konusunda Anayasamızın verdiği hakları kullanarak takipçisi olmaya devam edecektir.
Madde 4: Kanun Hükmünde Kararnameyle kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından her tür ölçekli imar planları belediyelerden, kurumlardan, sivil toplum kuruluşlarından görüş alınmadan hazırlanmaktadır. Kentlere dair yapılacak tüm planların hazırlanma sürecinde, yerel sivil toplum kuruluşlarının doğrudan görüşünün alınması gerekmektedir. Ayrıca, merkezi yönetimin belediyelerin imar yetkilerini kısıtlaması ve tüm sürecin merkezden yürütülmesi (arsa, arazi tahsisi, ruhsat ve yapılaşma izni verilmesi) katılımcı demokrasi ilkelerine aykırıdır.
Madde 5: Enerji üretim tesisleri (Jeotermal, HES, RES, GES vb.), maden, taş ocakları için kaldırılan ÇED raporları yeniden istenmelidir. Yatırımın yapılması planlanan bölgelerde, yerel dinamiklerin bu konulardaki görüşlerinin ele alınması ve kent konseylerinin daha etkin olarak sürece müdahil edilmelerinin önü açılmalıdır.
Madde 6: Türkiye Kent Konseyleri Platformu, bölgesel olarak benzer sorunları yaşayan kent konseyleri arasındaki dayanışmayı önemser ve bu ilkenin bütün kent konseyleri tarafından hayata geçirilmesini destekler.
Madde 7: Köy Enstitülerinin kuruluş yıl dönümü olan 17 Nisan’da, Türkiye Kent Konseyleri 18. Genel Kurulu’nda, üretim temelli çağdaş ve bilimsel bir eğitim sisteminin ülkemizde yeniden gündeme alınması gerektiğini vurguluyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: