Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde düzenlenen 19. ÖNDER İmam Hatipliler Kurultayı'nda TBMM Başkanı Mustafa Şentop yer aldı. Burada konuşma yapan Şentop, "Batıdaki insanlar gibi giyinenler, yüzünü, gözünü, saçını, kaşını batılı insanlar gibi yapanlar kendilerini modern, bilgili, zeki, kültürlü insanlar olarak zannediyorlar. Bir kısım insanlar neyin ne olduğunu bilerek ve kasten bunu yapıyorlar" dedi.
'İmam hatipler milletimizin ihtiyacından doğmuştur'
Şentop, "İmam hatip okulları ve liseleri aslında tek bir okul olarak değil bir okullar zinciri, topluluğu olarak kurulmuştur. Dolayısıyla bir eğitim kurumuyla beraber bu eğitim kurumunun kurucusundan, yöneticisinden, öğreticisine ve öğrencisine kadar büyük bir camiayı kuşatan ve kapsayan bir kurum olarak yüzüncü yılını idrak edecek. Önemli bir yıl dönümü olduğunu Türkiye'de ifade etmek, anlatmak isterim. Üstelik bu kuruluşun üzerinden yüzyıl geçtiği halde milletimizin teveccühüne mazhar olmaya artarak devam etmek bu kurumun önemini göstermesi açısından çok ayrı dikkat çekicidir. İmam hatipler milletimizin ihtiyacından doğmuştur" dedi.
Şentop şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak bendeniz ve birçok mevkide bulunan arkadaşlarımız imam hatip lisesi mezunlarımızdır. Milletimizin gayreti ve istikbaliyle yükselen bu okulların başarısını ortaya koymaktadır. Aslında bu başarı milletimizin başarısıdır. Çünkü imam hatip liselerini kuran milletimizdir. Az önce bir ihtiyaçtan doğduğunu ifade etmiştim. Esasen imam hatip liseleri sadece milletimizin bazı dini pratiklerini karşılayacak onlara cevap verecek din adamları yetiştirilmesi meselesiyle ortaya çıkmamıştır. Nitekim bu düşünce ve ifadeler milli eğitim temel kanunlarına işlenmiştir. İmam hatip okulları ve liseleri sadece bir mesleğe yönelik eğitim veren, öğrenci yetiştiren kurumlar değildir. Kanunda diyor ki, 'mesleğe ve yüksek öğrenime öğrenci yetiştiren kurumlardır' diyor."
'Bu okulların teröre karşı ne kadar etkili kurumlar olduğu görülecektir'
"Terör ve küreselleşmenin yaygınlaştırdığı ve Türkiye'nin de ağır bedeller ödemesine yol açan önemli bir sorun. Bu okulların teröre karşı ne kadar etkili kurumlar olduğu görülecektir." diyen Şentop, "Tabii zaman zaman imam hatip liselerinin siyasetin bir malzemesi haline geldiğini de gördük." ifadelerini kullandı.
Şentop şunları kaydetti:
"İmam hatipliler siyasetin konusu, siyasetçilerin malzemesi, zaman zaman da akıl almaz söylemlerin, ifadelerin, yasakların, muhatabı olmayı kendileri tercih etmediler. Hatta imam hatipliler ve çocuklarını bu okullara gönderen aileleri bu tartışmaların dışında kalmak için daima azami bir titizlik, dikkat ve gayret göstermişlerdir. Fakat maalesef inancı ve inanç hassasiyetini eğitimi konusu olamayacak kadar önemsiz gören bazıları sürekli insani olan değerleri yok sayan bağnazlıkla imam hatiplileri siyasi tartışmaların konusu haline getirmişlerdir. İşte hepinizin hatırlayacağı bir kat sayı mağduriyeti böyle bir bağnazlığın ve uygulamanın sonucuydu. Şükür ki artık böyle bir durum ortadan kalkmış. Devlet kendi kurumları özellikle de eğitim kurumları arasında ne ayrımcılık yapmalıdır ne de onlardan bir kısmını ayrıcalıklı görmelidir. Kanaatim budur."
'Onların esas rahatsızlığı imam hatip liseliler değildir'
"İmam hatip okullarından rahatsız olan çevrelerin" olduğunu söyleyen Şentop, "Onların esas rahatsızlığı imam hatip liseliler değildir. İmam hatip liselerinin muhtevasıyla ilgili bir rahatsızlık var. Dine karşı, dindarlığa karşı, Türkiye'deki milletin temel değerlerine karşı olan, husumetlerini, düşmanlıklarını açıkça ifade edemeyenler imam hatip liselerine, imam hatip liselerinden mezun olan öğrencilere karşı bunu ifade ediyorlar. Tabii bunun bir kısmı bilinçlidir. Bir kısım insanlar neyin ne olduğunu bilerek ve kasten bunu yapıyorlar. Ama büyük bir kısmı da cehalet sebebiyledir. Çünkü Türkiye'de yüzünü batıya çeviren, batıdaki insanlar gibi giyinenler, yüzünü, gözünü, saçını, kaşını batılı insanlar gibi yapanlar kendilerini modern, bilgili, zeki, kültürlü insanlar olarak zannediyorlar. Bunlar önemli ölçüde sadece kendi içinde bir araya geldiklerinde ve hep birbirlerinin görüşlerini teyit eden konuşmalar yaptıkları için de kendileri dışındaki dünyadan çok büyük ölçüde habersizler. Neler olup bittiğini farklı dünya görüşüne sahip olanların yasayış tarzına sahip olanların neler bildiğini, bilgi, kültür ve zeka derecesini ölçmekten, anlamaktan, takdir etmekten acizler. Bunu büyük anlamda cehalet olarak ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: