Soylu, sosyal medya aracılığı ile Düzce’de 28 Kasım ve 2 Aralık tarihlerinde deprem olacağı söylentisi yayıldığını ifade ederek, "Bu söylentiler tamamen yalandır. Bu söylentileri yayanlar hakkında Siber Suçlar Daire Başkanlığı tespitler başladı. Adalet Bakanlığımız ise gereğini yapacak" dedi.
'Korkutmaya yönelik ahlaksızlıktır'
"Düzce’de 17 Ağustos depreminden sonra 12 Kasım depreminin travması geçmiş değil. Benim 4 gündür gördüğüm tablo bu. Yani 5,9 büyüklüğündeki depremden sonra yeni deprem olacak mı endişesi Düzce’de var" diyen Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu duyguyu istismar edenler var. 28 Kasım’da deprem olacağını, 2 Aralık tarihinde deprem olacağını bunun yetkililer tarafından ifade edildiğini ortaya koyanlar var. Bu geçmiş travmanın etkisini istismar edenler var. Elbette ki özet olarak söyleyeyim. Hiçbir yetkili 28 Kasım ya da 2 Aralık’ta deprem olacak sözünü paylaşmaz. İnsanları ürkütmenin anlamı yok. Bu dayanaksız ve mesnetsiz bir dedikodudur. Bu söz, söylenebilecek bir söz değildir. Düzce’de geçmiş depremlerin üzerinden Düzcelileri üzmeye ve korkutmaya gerek yok. Bunu yaşadığım için özellikle gittiğim birçok yerde dinlediğim için söylemek istedim. Bunun tamamı yalan, dezenformasyon ve korkutmaya yönelik bir ahlaksızlıktır.
Özellikle Siber Suçlar Daire Başkanlığımız, Emniyet Genel Müdürümüz burada bunu da değerlendirdik. İlk günden itibaren gerekli tespitler yapılıyor. Adalet Bakanlığımız gereğini yerine getiriyor. Bizim buna taviz vermemiz mümkün değil. Burada hakikaten bir şarlatanlık üretiliyor. Ben biraz önce kenara çekildim. Bir bilim insanı bir şeyler anlattı. Benim onunla ilgili görüş ortaya koymam mümkün değil. Ama birisi ‘deprem olacak’ diyor. Bunun izahı mümkün değil. Bunun üzerinden bir istismar elde edip ya beni bağışlayın sapkın bir hazzını tatmin etmeye çalışıyor ya da toplumu farklı bir yere itmeye çalışıyor. Bizde gereğini yaparız."
Hasar tespit çalışmaları
Hasar tespit çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Soylu, şunları ifade eti:
"Hasar tespitleri konusunda şu ana kadar toplam 23 bin 916 bina tarandı. 66 bin 726 bağımsız bölüm, 56 bin 266 konut, bağımsız bölüm derken buralarda depolar da, ahırlar da var. Bunlar tarandı. 4 bin 990 ticarethane tarandı. Acil yıkık 25, ağır hasarlı 263 bina, orta hasarlı yok. Bağımsız bölüm olarak 43 acil yıkık, toplamda 478 ağır hasarlı ve acil yıkık bağımsız bölüm var. Bunlar yıkılacaklar. Bu binalara girmek mümkün değil. Buralarda eşyaları almaları gerekenleri aldırıyoruz. Konut olarak 369 konut acil yıkık ve ağır hasarlı. Orta hasarlı yok. Yani ağır hasarlı ve acil yıkık binalar yıkılacak. Biz bunlara yaklaştırmıyoruz.
Bugünden itibaren yıkmaya başladık. Az hasarlı 2 bin 548 bina var. Toplamda 9 bin 446 konut var. Şu ana kadar 56 bin 266 taramada. Az hasarlı derken de aydınlatmam gerekir. Az hasarlı yapısal bir sorun değildir. Az hasarlı boya, sıva çatlağı, kırık dökük gibi binanın kendi yapısal sürecinde olmayan ve onu depreme dayanıksız hale getirecek bir sorun değildir. Doğal olarak bu 51 bin 925 bağımsız bölüm var. 44 bin 71’de hasarsız konut var. Hasarsız 44 bin 71 daireye oturabilirler. Biz ağır hasarlılara sokmuyoruz. Orta hasarlı olsa da sokmuyoruz. Orta hasarlı yok zaten. Az hasarlı binalara girmekte bir sakınca yok."
Yorumlar
Kalan Karakter: