Kamuoyunun "Fatih Terim Fonu" ismiyle haberdar olduğu, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla Denizbank Levent şube müdürü Seçil Erzan’ın 252 yıla kadar hapsinin istendiği davanın üçüncü duruşması bugün görüldü. Cuma günü 13 saat süren duruşma, geç saatlere kadar sürmesi nedeniyle ertelenmişti. Davanın bugün yapılan duruşmasında tanıklar dinlendi.
Mahkeme Seçil Erzan'ın tutukluluğunun devamına karar verirken dava 8 Mart'a ertelendi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük avukatlarıyla birlikte katıldı.
‘Söylediklerimi ispatlayamıyorum’
Söz alan Seçil Erzan, söylediği her şeyin doğru olduğunu ancak kanıtlayamadığını her konuşanın kendisini yalanladığını söyleyerek, “Tüm fazla aldığını belirttiğim kişilerle ilgili MASAK raporları, hesaplara nakit yatan, nakit çeken olacak şekilde teknik raporlarla sizden yardım istiyorum. Nazlı Can’ın etrafındaki kişiler, Semih Kaya ve Fırat Özdemir hepsi araştırılsın. Doğru söylediğimin ortaya çıkması için araştırılmasını istiyorum. Çünkü ben söylediklerimi ispatlayamıyorum” dedi.
‘Bu paralar bende değil’
“Herkes doğrularını söylesin kim ne aldığını söylemezse maddi gerçeği ortaya çıkaramayız” diyen Erzan, “Bankanın bunu fark etme imkanı vardı. O an teftiş Bülent Çeviker Emre Çolak olmayacaktı. Gerçek mağdurlar var. Bunların tek tek ortaya çıkmasını istiyorum” dedi.
Erzan şunları söyledi:
"Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için tüm fazla aldığımı belirttiğim kişilerle ilgili MASAK raporları, HTS eşleşmeleri, özellikle gerçek mağdurlarla ilgili kayıtlar, hesaplarına yatan, çekilen tüm paraların kaynaklarının ispat edilmesini istiyorum. Sizlerden yardım istiyorum. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. Nazlı Can’ın etrafındaki kişiler, Semih Kaya ve Fırat Özdemir hepsi araştırılsın. Kimden, ne kadar fazla aldım dediysem hepsi tek tek çıkacak, başka bir şey çıkmayacak. Kimilerinin ’Seço’suydum, kimilerinin ’kanka’sıydım. Ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım paraları, bu çok net hiçbir zaman aksini söylemedim. O koltukta banka müdürü Seçil Erzan yazmasaydı kimse bana para vermezdi. Bu insanlar bana bu paraları benimle olan özel ilişkilerinden vermediler. Ben fon dedim, sistem dedim, saklama dedim, miktar var dedim. Bedelini zaten ödüyorum, canımla buradayım, canımın bir kıymeti yok, annem ortada.
‘Emre Belözoğlu’nun parası 10 kişiye dağıtıldı’
Herkes doğruları söylesin ki bu maddi gerçekler ortaya çıksın. Ben Semih Kaya’ya fon olduğunu söyledim ama çok fazla çekme de dedim. Biraz bekle, senin adına resmi bir şekilde yaparız ondan sonra çekersin dedim. 8 Mart’ta Merve ve Tanın’ı en yakınlarım olarak Fırat Özdemir’le görüşmeye götürdüm. Ben yanlış yaptığımı anlatmaya çalıştım. Herkes daha değişik şeyler söylemeye başladı. Bana ’sen kiminle paylaşıyorsun parayı, kiminle yiyorsun’ denmeye başladı, iş tamamen çığırından çıktı. Ben daha fazla faiz alan insanlara para yetiştirmeye başladım. Bu mağduriyetin sebebi benim evet ama bu para bende değil. Ben Trabzonlu bir kadın olsaydım bunlar olmazdı. Ben 8 Nisan’da her şeyi anlatmaya çalışırken evime gelirken darp edildim. Gerçek mağdurlar var, Emre Belözoğlu’nun parası 10 kişiye dağıtıldı, ana parasını alanlar da oldu, fazla alanlar da. O saatten sonra ben herkese bu işin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım, yanlış yaptığımı da ama kimse bana inanmadı. Ben bunların hepsinin tek tek çıkmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Daha sonra müşteki Nuray Şengüler'e söz verildi. İfade veren Nuray Şengüler, 5 milyon lira ve 56 bin dolar Erzan'ın fondan bahsetmesi sonrasında banka içerisinde verdiğini belirterek şikayetçi olduğunu söyledi.
Semih Kaya tanık olarak dinlendi
Müşteki Nuray Şengüler’in ifadesinin ardından tanık Semih Kaya yeniden salona alındı. 2011 yılında Galatasaray’da oynamaya başladıktan sonra bankanın Florya şubesinde hesabının açıldığını söyleyen Semih Kaya, “Seçil Erzan bana saklı bir fon olduğunu söyledi. Avantajlarından bahsetti. Ciddi şekilde iyi getirisi olduğunu ve yatırım fonu olduğunu söyledi. 2022 Nisan ayında ilk olarak 300 bin doları bu fona yatırdım. Daha sonra Mayıs ayında mevduat hesabı açıp para yatırdım. Hesaptaki parayı görmüş olmalı ki beni yeniden aradı ve bu parayı da fona yatırmamı söyledi. Ben de mevduatımı bozup 1,2 milyon Euro parayı Seçil Erzan ve Ali Yörük’e teslim ettim” dedi.
‘3,5 milyon dolar aldım’
Verdiği tüm paraların karşılığında dekont aldığını söyleyen Semih Kaya, “Çek Cumhuriyeti’nde oynadığım zamandan orada da hesabım vardı. O hesaptaki paramı da çekip Levent Büyükdere şubedeki kendi hesabıma geçirdim. Bu da 2,2 milyon Euro gibi bir miktardı” dedi.
Araya giren mahkeme başkanı, “Sürekli para veriyorsunuz. Hiç almadınız mı? Biraz da aldıklarından bahsedin” dedi. Bunun üzerine Semih Kaya, “Aldığım paralar oluyordu. Parça parça olmak üzere 3,5 milyon dolar para aldım. Aldığım paraları yeniden hesaba aktarıyordum. Paraları yatırırken Seçil Erzan şube müdürü olarak yanımdaydı. Sözleşmelerimiz var. Banka kaşeli imzalı belgeler var elimde” dedi.
‘Selçuk İnan’ı ben dahil etmedim’
Selçuk İnan’ı kendisinin fona dahil ettiğine dair çıkan haberlerin gerçek olmadığını söyleyen Kaya, Seçil Erzan ile yaptığı bir yazışmayı okudu. Yazışmada Seçil Erzan’ın, “Selçuk İnan’ı hoca söyledi” dediği kısmı okuyan Semih Kaya, Seçil Erzan’ın kendisini ikna etmek için bankanın üst düzey yöneticilerinden olan Mehmet Aydoğdu ile arasında geçen bir maili de okudu. Semih Kaya mailin ekran görüntüsünü gösterince, mahkeme başkanı görüntünün mahkemeye verilmesini istedi.
‘Evine bir kez gittim’
Seçil Erzan’ın evine bir kez gittiğini söyleyen Kaya, “Mart ayında ödeme alamadığımız bir dönemdi. Ödeme çıktığını söyleyerek beni evine çağırdı. O dönem kamptaydım. Çıkamayacağımı düşünüp beni çağırdığını düşünüyorum. Çıktım gittim. 15 dakika kadar evinin önünde konuştuk. Her şeyin düzeleceğini söyleyip beni ikna etmeye çalıştı” dedi.
‘Matematiğinde bir sıkıntı var sürekli kurgu planlıyor’
Semih Kaya toplamda 4,1 milyon doları Seçil Erzan’a verdiğini ve Erzan’ın kendisine 10 milyon dolar alacağını söylediğini anlattı. Mahkeme başkanının, “Aranızda husumet var mıydı?” sorusu üzerine Semih Kaya, “Benim ona bir düşmanlığım yoktu. Husumetimiz de yoktu” dedi. Mahkeme başkanının, “Sanık en çok parayı sizin aldığınızı söylüyor. Buna ilişkin ne diyeceksiniz?” diye sorunca tanık Semih Kaya, “Herhalde matematiğinde bir sıkıntı var. Kendi tarafından sürekli bir kurgu planlanıyor” dedi.
Fatih Terim sorusu
Seçil Erzan hakkında açılan, yılın dolandırıcılık davasının üçüncü duruşmasında Erzan'ın eski nişanlısı ve Fatih Terim'in eski avukatı olan Candaş Gürol ile Mahkeme başkanı arasındaki diyalog dikkat çekti. Mahkeme Başkanının, "İfadenizde avukatı olduğunuz halde bu olaylardan habersiz olmanız nedeniyle Fatih Terim'e kırgın olduğunuzu söylemişsiniz." sözlerine Gürol, "Fazla duygusal konuşmuşum. Fatih Hoca'yla da konuştuk. Kendisinin de mağdur olduğunu anlattı." cevabını verdi.
Lube Ayar paylaştı:
Hâkim: İfadenizde avukatı olduğunuz halde bu olaylardan habersiz olmanız nedeniyle Fatih Terim’e kırgın olduğunu söylemişsiniz.
Av. Candaş Gürol: Fazla duygusal konuşmuşum. Fatih Hoca’yla da konuştuk. Kendisinin de mağdur olduğunu anlattı.
Hâkim: Fatih Terim size fondan bahsetti mi?
Av. Candaş Gürol: Yok hayır, sadece bankaya para yatırdığını söyledi.
'Tek korkum bana vergi çıkması'
Duruşmada tanık olarak dinlenen avukat Candaş Gürol, Temmuz 2022'de Seçil Erzan ile duygusal ilişkilerinin başladığını ve bu dönemde sanığın bankanın Levent şubesine yeni tayin edildiğini belirtti.
Sanığın davranışlarında Ocak 2023'ten itibaren değişimler gözlemlediğini belirten Gürol, bu duruma tepkili olduğunu ifade etti.
Gürol, müşteki İsmail İbrahim Çağlar'ın hem avukatı hem de dostu olduğunu anlatarak, "Seçil'den ayrıldığım dönemde beni aradı 'Gelir misin, konuşacağım.' dedi. Müvekkilim bana DenizBank'ta fon olduğundan bahsetti. 'Ben buraya para yatıracağım, kar elde edeceğim.' dedi. 'Ben bilmiyorum, ne gir, ne girme. Ben Seçil'den ayrıldım.' dedim. 'Yalnız parayı ben kendi üzerimden değil senin üzerinden getirsem olur mu?' dedi. Kendisini kıramadım. Bu şekilde para geldi. Paranın hikayesi bu. Benim burada tek korkum bu kadar yüksek bir miktar karşılığında bana vergi çıkması." diye konuştu.
Sanık Erzan'ı tanımadan 1-1,5 yıl önce Fatih Terim'in avukatlığını yaptığını söyleyen Gürol, Terim'in kendisine "Bana 'DenizBank'a para yatırdım. Hasar tespiti yapalım.' dediğini, Terim'le ilişkilerini iyi bir şekilde sonlandırdıklarını ve diğer tüm işlemlerden hiçbir para almadığını" söyledi.
Tanık Gürol, sanık Erzan'la aralarında bir fon konuşması geçtiğini ancak sanığın bankacı olması nedeniyle bunu normal karşıladığını ve sorgulamadığını, Erzan'ın yasa dışı bir şeyler yapabileceğini düşünmediğini ifade etti.
AA'nın aktardığına göre duruşmada "tanık" sıfatıyla dinlenen Erzan'ın kuzeni Tanın Yılmaz ise sanıkla bankacılık ilişkilerinin 2012'de başladığını ve bu tarihten 2020'ye kadar belli miktarda paralar verdiğini söyledi.
Erzan'ın kendisinden sürekli para talep ettiğini söyleyen Yılmaz, "8 Mart tarihinde fon olayını duydum. Sporcuların ve Fatih Terim'in içinde olduğu fondan bahsetmiş eşime. Ben 1 milyon 800 bin dolar verdim, 1 milyon 265 bin dolar alacağım var." dedi.
Tanın Yılmaz'ın eşi tanık Merve Yılmaz ise duruşmada, "2023 Şubat ayına geldiğimizde Seçil bana '500 bin bulabilir misin?' diyerek, sistemde açık olduğunu söyledi. Benimde şüphelerim artmıştı. 'Ne yapıyorsun sen, ne sistemi yapıyorsun?' dedim. Daha sonra eşimden yardım istemiş. Eşim beni aradı arabama ipotek karşılığı 5 milyon istediğini söyledi. Ben de 'Ver gitsin.' dedim. 2012'den 2023'e kadar verdiğim toplam 50 milyonu buldu. 1 milyon 400 bin dolar, 600 bin dolar alacağım vardır. Faiz hariçtir. Bu sadece benim alacağım, eşimin hesabı ayrıdır" diye konuştu.
Bazı müştekilerin avukatı Rezan Epözdemir ise savcılığın soruşturma aşamasında dava dosyasına ilişkin yeterli tespitleri yapamadığını, bankanın güvenlik kamera kayıtlarını 18 gün uhdesinde bulundurduğunu söyleyerek, "Bu kayıtlar ne kadar gerçeği ortaya çıkarır." ifadesini kullandı.
Avukat Epözdemir, Erzan'ın telefonundan çıkan mesaj kayıtları ile bilirkişi raporunun uyuşmadığını, suç delillerinin yok edildiğini ve gizlendiğini iddia ederek Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun duruşmada "tanık" olarak dinlenilmesini talep etti.
Müşteki Arda Turan'ın avukatı Tufan Karataş ise kâr elde ettiği iddia edilen tefeciler ile diğer isimler hakkında ayrıntılı MASAK incelemesi talep ettiğini anlatarak, "Biz burada Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu ve diğer yöneticilerin dinlenilmesini konuşuyoruz ama şubede çalışan diğer kişilerin hiç kimsenin ismini konuşmuyoruz. Bu kadar arbedede hiç kimsenin duymama ihtimali yok. Erzan'ın darbedilmesi vs. bunların birileri tarafından görülmemesi, duyulmaması mümkün değil. Güvenlik kameraları başında Hakan Ateş’in oturmasını bekleyemeyiz ama kameralar teftiş kuruluna bildirilmiyorsa bunun ayrı olarak sorgulanması ve irdelenmesi gerekiyor." dedi.
Erzan: Arabanın bagajında parayı kapışıyorlardı
Tanık beyanlarının ardından söz isteyen sanık Erzan, GPS takıldığı iddia edilen çantanın bankaya ait olduğunu, GPS'in çantaya bilinçli şekilde konulduğunu ve özellikle kendisine verildiğini öne sürdü.
Erzan, şöyle konuştu:
"Bugün gerçek mağduriyetlerin dışında ben Tanın'a 'Hesap, kitap yapalım. Ona göre borçlu muyum, alacaklı mıyım, ortaya çıkacaktır.' dedim. 7 Nisan akşamı evimde darp yaptılar. O gece zorla benden senetler alındı. 8 Mart akşamı Fırat'ın ofisinde dördümüz buluştuk HTS kayıtlarına bakılsın. Merve suratımda sigara söndürmeye çalıştı. Ben bir şeyler yapmaya çalıştım yanlış oldu ama herkes kendi faizinin peşine düştü."
Erzan'ın sanık Nazlı Can'a yönelik "Nazlı lütfen söyle?" ifadesini kullanmasının ardından ise Erzan, "Benim farklı planlarım olsaydı bu parayı alır giderdim. Kurtarmaya çalışırken tefecilerin elinde kaldı, anlayan olmadı. Arabanın bagajında parayı kapışıyorlardı ama günün sonunda herkes 'ben mağdurum' dedi. Çok döviz hareketi oldu, bölge müdürü bir gün beni çağırdı."
Konuşmanın devamında mahkeme başkanının "Hangi bölge müdürü?" sorusu üzerine Erzan, "Ben son bir hafta çalışamıyordum. Bunlarla uğraşıyordum. Bu parayı hep birlikte kurtaralım." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Salonda sanık Erzan'a yönelik "yalancı" seslerinin yükseldiği duyulurken Erzan ise "Beni kapatın, tıkın yeter ki annemin yanında durayım. Annemin bana ihtiyacı var." dedi.
Ara kararlar
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük'ün mevcut hallerinin devamına hükmetti.
Müştekiler Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Fernando Muslera'nın bir sonraki celse hazır edilmek üzere avukatlarına son kez süre verilmesi, müştekilerin gelmediği takdirde haklarında zorla getirme emri çıkarılması kararlaştırıldı.
Sanık Erzan'ın DenizBank'ta bulunan hesap hareketlerinin istenilmesine ve adli emanette bulunan sanıklara ait telefonlar ile sim kartların bilirkişiye suç delillerinin tespiti amacıyla teslim edilerek rapor istenmesine hükmeden heyet, sanık Ali Yörük ile tanık Semih Kaya arasındaki hesap hareketleri ile dekontların asıllarının bankadan istenilmesine karar verdi.
Sanık Erzan ile aynı dönemde bankada çalışan Fatin Seven'in kimlik bilgilerinin istenilmesine hükmeden heyet, bu kişi hakkında tanık sıfatıyla dinlenilmek üzere zorla getirme kararı çıkarılmasını kararlaştırdı.
Heyet, suçtan zarar görme ihtimaline ilişkin müştekiler Buse Terim Bahçekapılı, Bülent Çeviker, İnci Çeviker, Mert Zeydanlı, Nuray Şengüler ile İsmail İbrahim Çağlar'ın davaya katılma talebinin kabul edilmesine hükmetti.
Arda Turan'ın kardeşi Okan Turan 'tanık' sıfatıyla dinlenecek
Çevik Çeviker, Okan Turan, Selçuk Oğuztürk, Nilgün Arabacı ve Hakan Kıran'ın duruşmada "tanık" sıfatıyla dinlenilmek üzere zorla getirme kararı çıkarılmasına karar veren heyet, MASAK'a dava dosyasıyla ilgili düzenledikleri raporun tamamının mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmetti.
Heyet, tanık Semih Kaya tarafından dosyaya sunulan elektronik postanın varsa aslının bankadan istenilmesini, sanık Erzan'la 2020-2023 yılları arasında çalışan tüm banka personelinin kimlik bilgilerinin istenilmesini kararlaştırdı.
İkinci duruşma 13 saat sürmüştü
12 Ocak'ta yapılan 2'nci duruşma, 13 saat sürdü. Duruşmada Seçil Erzan ve sanıkların eklenen iddianameler nedeniyle yeniden savunmaları alındı. Tanık olarak ifade vermeyi bekleyen Semih Kaya, Erzan'ın kuzeni Tanın Yılmaz ile eşi Merve Yılmaz'ın ifadelerinin bugün alınmasına karar verilmişti.
Fatih Terim'in bir dönem yardımcılığını yapan Müfit Erkasap'ın eşi Nur Erkasap, eski erkek arkadaşı Avukat Candaş Gürol, Mustafa Sefa, Nilgün Arabacı, Gülsenal Bayramova, Oğuzhan Özerk ve Bülent Onat'ın da tanık olarak dinlenmeleri bekleniyor.
Erzan için istenen ceza neydi?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Fatih Terim’in kızı Buse Terim, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak'ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer alıyordu.
İlk duruşmanın ardından soruşturmaları tamamlanan başka mağdurların da isimleri eklendi.
Mert Zeydanlı, Deniz Güzel ve Nuray Şengüler'in iddianamelerinin de eklenmesiyle davadaki şikayetçi sayısı 21'e çıktı.
Seçil Erzan için "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken; diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: