Başdaş, açıklamasında, paylaşılan ifadeleri “hayret ve üzüntüyle” takip ettiğini belirtti ve Onat Tüneli çevresindeki vatandaşların mağduriyetlerini gündeme getirmenin siyasi değil, demokratik ve vicdani bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Başdaş, görevini “kişisel bir ajandayla değil, halkın hakkını, hukukunu ve güvenliğini savunma sorumluluğuyla” yerine getirdiğini söyledi. Tugay’ın kendisine yönelik “kışkırtma”, “hakaret” ve “insanları ayaklandırma” ifadelerinin gerçekle bağdaşmadığını belirten Başdaş, bu söylemlerin belediye başkanlığı makamına yakışmadığını ifade etti.
Başdaş, belediye yönetimine yönelik şu soruları kamuoyuna iletti:
-
“Vatandaşın evini boşaltmak zorunda bırakıyorsanız, bu süreci neden şeffaf, ikna edici ve sosyal sorumluluk bilinciyle yürütmediniz?”
-
“İnsanların korkularını, endişelerini gidermek yerine neden hedef gösterme ve suçlama yolunu seçiyorsunuz?”
Atamer Mahallesi sakinlerinin yaklaşık bir buçuk yıldır yetkililere ulaşamadığını belirten Başdaş, “Biz bugün onların sesiysek, bunun sebebi sizin bir buçuk yıldır kulaklarınızı kapatmış olmanızdır” dedi. Mahallede yaşayanların mağduriyetlerinin ancak kendilerinin müdahalesiyle gündeme geldiğini belirten Başdaş, “Biz olmasaydık, o mahallede insanlar ‘gocuk altında’ sokakta kaldığı zaman mı gidecektiniz?” ifadelerini kullandı.
Başdaş, hiçbir kamu görevlisine hakaret etmediğini, kimseyi kanunsuzluğa çağırmadığını; aksine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “iletişim eksikliği, yönetim zafiyeti ve kriz yönetimindeki ciddi yetersizliği”ni dile getirdiğini kaydetti. Eleştirinin demokrasinin temelini oluşturduğunu, buna karşılık eleştiriyi susturma çabalarının otoriter bir yaklaşımın göstergesi olduğunu belirtti.
Cemil Tugay’ın suç duyurusu tehdidinin siyasi çaresizliğin bir işareti olduğunu söyleyen Başdaş, mücadelelerinin “tehditlerle değil, sandıkla, milletle ve hakikatle yürüdüğünü” vurguladı.
Açıklamada ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1,5 yılın ardından Atamer Mahallesi mağdurlarını görüşmeye çağırmasının, kendilerinin haklılığını ve seslerinin doğruluğunu ortaya koyduğu belirtildi. Ancak Cemil Tugay’ın mahalleye gitmemekte ısrar etmesinin, sorunların sahada değil masada dinlendiğini gösterdiği ifade edildi.
Başdaş, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Ne tehdide boyun eğerim, ne de hak arayan vatandaşın yanında durmaktan geri adım atarım. Sayın Cemil Tugay’ı polemik yerine sorumluluk almaya, ötekileştirici dil yerine birleştirici bir üsluba ve belediye başkanlığı makamına yakışır bir duruşa davet ediyorum.”
Yorumlar
Kalan Karakter: