Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in her yıl sonu düzenlediği ulusal ve uluslararası basından gazetecilerin sorularını yanıtladığı basın toplantısı sona erdi. Putin 3 saati aşkın süren ve 500 gazetecinin katıldığı toplantıda koronavirüsten ekonomiye, Ukrayna'dan ABD ilişkilerine kadar çeşitli konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Putin NATO'ya da mesaj vererek "Onların sınırına giden biz miydik? Hayır, bizim sınırlarımıza kadar gelen onlardı. O nedenle bize güvenlik garantisi vermesi gereken Batı’dır ve bunu derhal yapmalıdır" dedi.
Merkez Bankası sorusuna 'Türkiye' göndermeli yanıt
Putin, Rusya Merkez Bankası’nın para politikalarına ilişkin bir soru üzerine Türkiye’ye gönderme yaptı ve Merkez Bankası faiz oranını artırmazsa durumun Türkiye’dekine benzer bir hâl alabileceğini söyledi.
Sputnik'in aktardığına göre Putin “Merkez Bankası’nın nasıl çalışacağına karışmıyorum. Merkez Bankası’nı eleştirmek mümkün, fakat ben bunu yapmıyorum. İş dünyası ile iletişim içindeyim ve onların ne düşündüğünü de biliyorum. Ancak ben Merkez Bankası’nın çalışmasını olumlu değerlendiriyorum. Nitekim eğer Merkez Bankası para-kredi politikasını katılaştırırsa, o zaman Rusya’daki durum Türkiye’dekine benzer bir hâl alabilir" dedi.
'Ukrayna hükümeti Donbass'a askeri operasyon hazırlığında'
Putin Ukrayna hükümetinin Donbass bölgesinde askeri operasyona hazırlandığını belirterek "Rusya’ya ise buna müdahale etmemesi çağrı yapıyorlar" dedi. Putin "Ukrayna’da radikallerin nasıl davrandığına aldırış etmememiz isteniyor. Bunlara karşı tepkisiz kalamayız" diye konuştu.
Putin şunları söyledi:
"- Ukrayna’da (2014’te) gerçekleşen darbenin ardından Kırımlıları korumayı reddetmemiz imkansızdı. Ukrayna’da darbe olmadan önce Kırım’ın Rusya’ya bağlanacağı kimsenin aklına gelmezdi.
- Bizim gördüğümüz şu ki Ukrayna hükümeti (ülkenin doğusundaki) Donbass’a karşı yeni bir askeri operasyonun hazırlıklarını yapıyor. Rusya’ya ise buna müdahale etmemesi çağrı yapıyorlar. Görünen o ki Ukrayna hükümetine yeni silah sistemleri tedarik edilirken bizim buna aldırış etmememiz, bakışlarımızı başka yöne çevirmemiz isteniyor, Ukrayna’da radikallerin nasıl davrandığına aldırış etmememiz isteniyor. Bunlara karşı tepkisiz kalamayız.
- Oysa, bizim kendi güvenliğimizin geleceğini düşünmemiz gerekiyor. Sürekli olarak bir gözümüz Ukrayna’da neler olup bittiğindeyken, (Ukrayna hükümetinin) ne zaman işleri berbat edip yüzlerine gözlerine bulaştıracaklarını izleyerek nasıl yaşayabiliriz?"
'ABD füzeleri ile evimizin kapısının eşiğinde duruyor'
Rusya Devlet Başkanı Putin, NATO’nun, 90’lı yıllarda Rusya sınırları yakınlarına doğru genişlemeyeceğine dair söz vererek Rusya’yı aldattığını belirtti:
- Eylemlerimizi, Rusya’nın güvenliğinin koşulsuz olarak sağlanması belirleyecek. NATO’nun doğuya doğru genişlemesinin kabul edilemez olduğunu açık bir biçimde belirttik. ABD füzeleri ile evimizin kapısının eşiğinde duruyor. Evimizin kapısının önüne saldırı sistemleri konuşlandırılmamasını istemek, aşırı bir istek mi? Kanada ya da Meksika sınırına füze yerleştirilseydi Amerikalıların buna tepkisi ne olurdu? Kaliforniya daha önce kime aitti? Ya da Teksas?.. Mühim olan (Rusya’nın NATO’dan talep ettiği güvenlik garantilerine ilişkin) görüşmelerin nasıl gideceği değil, mühim olan bu görüşmelerden çıkacak olan sonuç.
'Bize güvenlik garantisi vermesi gereken Batı'dır'
- 90’lı yıllarda bize doğuya doğru bir inç ilerlemeyeceklerini söylediler. Ya ne oldu? Bizi aldattılar. Göz göre göre kandırdılar. NATO o günden bugüne tam beş genişleme dalgası gerçekleştirdi. Romanya ve Polonya’ya füze sistemleri yerleştirdiler. Onların sınırına giden biz miydik? Hayır, bizim sınırlarımıza kadar gelen onlardı. Bu nedenle bize güvenlik garantisi vermesi gereken de Batı’dır ve bunu derhal yapmalıdır, bu konuda on yıllarca sallanılmasına izin veremeyiz.
- Bunda anlaşılmayacak ne var? Herkes için eşit garantiler olacağını söylediler ancak herkes için eşit güvenlik yok. Henüz 1918 yılında dönemin ABD başkanının yardımcılarından biri olan Woodrow Wilson şöyle demişti: “Rusya topraklarında bir Sibirya devleti ve dört devlet daha oluşsa dünya çok daha sakin bir yer olur.” 1991 yılında biz zaten kendimizi bölmüştük, fakat Avrupalı partnerlerimiz için bu yeterli olmadı. SSCB’nin yıkılmasından sonra dahi 146 milyon kalmıştık, bu (onlar için) çok fazlaydı.
'Hükümetimizde CIA'in kadrolu çalışanı vardı. Daha ne istediniz?'
- Sovyetler Birliği, ABD ve Batı ile normal ilişkiler kurmak için her şeyi yaptı: askeri tesislerimize ABD gizli servislerinin çalışanları gidip geliyordu, hükümetimizde danışmanları ve CIA’in kadrolu bir çalışanı yer alıyordu. Daha ne istediniz? Neden Kafkasya’da terörist grupları desteklediniz? Bu da bizi yine bölme teşebbüsüydü. Daha sonra da NATO doğuya genişlemeye başladı. Bunu yapmamalarını istediğimizde bize bunun nerede (hangi anlaşmada) yazılı olduğunu sordular. Bunun bir yerde yazılı olmaması nedeniyle de kendi endişelerimiz ile kendimizin baş etmesi gerektiğini söylediler. Tüm bunlarda anlaşılmayacak ne var? NATO tam beş dalgada genişledi. Kendi güvenliğimizi sağlamak istiyoruz. İstediğimiz bu."
'Avrupa doğalgaz sorununu kendisi çıkardı, bırakalım kendisi çözsün'
Avrupalıların sebep olduğu doğalgaz sorunlarının yine Avrupalılar tarafından çözülmesi gerektiğini söyleyen Putin, Rusya'nın gaz fiyatları konusunda yardıma hazır olduğunu belirtti.
Putin, "Bırakalım Avrupalılar kendi sorunlarıyla uğraşsınlar, onlara zamanında müdahale etsinler ve akıllı olduklarını düşünmesinler. Kendi kendilerine yarattıkları sorunları kendileri çözmeli. Biz yardıma hazırız ve bunu yapacağız" dedi.
'Ukrayna'nın talepleri gaz fiyatlarındaki artışın nedeni olabilir'
Putin, ilkesel olarak gazı Rusya yerine Batı'dan alan Ukrayna'nın gaz satın alma taleplerinin Avrupa'da fiyatların fırlamasının nedeni olabileceğine işaret etti. Gazprom'un bu hafta Yamal-Avrupa boru hattında kapasite rezerv etmediğini, zira alıcılardan talep gelmediğini belirten Putin, şöyle devam etti: "Şu anda Yamal-Avrupa hattındaki gaz, Almanya'dan Polonya'ya geri pompalanıyor, ardından Ukrayna'ya gönderilebilir. Bu da, Avrupa'da gaz açığına ve fiyatların yükselmesine yol açıyor."
'Afgan halkına en büyük zararı verenler yardım etmeli'
Putin, Afganistan'daki Taliban yönetimini tanıyıp tanımayacaklarına ilişkin soruya ise “Tanıyıp tanımama konusunda gerçeklikler temel alınmalı. Taliban’ın tanınıp tanınmayacağı kararının diğer ülkeler ile beraber herkesin birlik oluşturacağı biçimde alınması için çabalayacağız" diye yanıt verdi. "Şu ya da bu şekilde Afganistan’ın yönetiminin başına geçmiş olan güçlerin" ülkenin yönetiminde tüm etnik grupların temsil edilmesini sağlamasını istediklerini ifade eden Putin,
“Afgan halkına, onlara en büyük zararı verenler yardım etmeli: sözgelimi, Afganistan’ın Amerikan bankalarındaki rezervlerine ilişkin alınan dondurma kararı iptal edilebilir” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: