İstanbul Tuzla’da Çin sermayeli Oppo fabrikası, 2021 yılının ocak ayında devlet teşviki ile kuruldu.
Geçtiğimiz mayıs ayında sendikalı oldukları için işten çıkardığı işçilerle gündeme gelen fabrika, bu kez de işçi kıyımına imza attı. 1300 işçinin çalıştığı fabrikada 500’ün üzerinde işçi işten çıkarıldı.
Telefonla işçi kıyımı
İşçiler yılbaşı izinlerindeyken telefonla işten çıkarmalara başladığını bildirdi.
Ekonomik kriz bahane edilerek küçülmeye gideceğini gerekçe gösteren fabrika, işçilerin alacaklarına ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadı.
Küçülme dediler, işçi kıyımından önce ilan verdiler
İşçilere işten çıkarıldıklarına ilişkin bilgi telefon ile verilirken; çeşitli internet sitelerinde fabrikanın iş ilanı verdiği ortaya çıktı.
İlanın işçiler arasında yaygınlaşması sonrası şirket, ilanı internet sitelerinden kaldırdı.
Direniş kararı
İşçi kıyımının ardından Oppo’nun önünde bir araya gelen işçiler, bu hukuksuzluğa boyun eğmeyeceklerini ilan ederek direniş kararı aldı.
Direniş komitesini kuran işçiler, her gün fabrika önünde eylemlere başlayacak.
'İlaçlarımı alamıyorum'
İşten çıkarılan kadın bir işçi soL’a yaptığı açıklamada, kronik hasta olduğunu ve işten çıkarıldığı için ilaçlarını alamayacağını söyledi.
Fabrika içinde de mobbinge ve hakaretlere maruz kaldıklarını söyleyen işçi şöyle konuştu:
"Ben kronik hastayım. İlacım çok pahalı ve sigortam olması lazım, içeriyi bilgilendirdim bu konu hakkında. Ben şu an eczaneden ilacımı alamıyorum, kullanamazsam neler gelir başıma bilmiyorum. Araba çarptı hastaneye gidemedim, işe geldim. Beni o zaman hastaneye yolladılar. Gittim 15 gün raporluyum. Sürekli yerim değişiyor her raporlu olduğumda.
'İçerde hakaret ve mobbinge maruz kaldık'
Sürekli hakaretler ve tehditler var içerde, 'Siz geri zekalısınız, siz aptalsınız' diye.
Bize iş veriyorlar, 'Şu sayıyı çıkaracaksınız' diyorlar. Hızlı yapmamızı istiyorlar, hızlı çalışıyoruz sonra 'Neden hatalı telefon ürettiniz' diyorlar. Onun suçlusu bile biz oluyoruz. En basit bir örnek, Çin’den gelen hatayı benim üzerime yıkmaya çalıştılar.
Ekstra nefes darlığı yaşıyorum. Kabinde olmamam lazım, bilgileri var; atak geçirdim bir kez kabine girmemem gerek dedim. Beni kabine aldılar, rahatsızlandım. Bir şey demediler umursamadı hiç kimse.
Yapılan hataları sürekli üzerimize yıkıyorlar. Bu durumda şeflerimizin tehditlerine hakaretlerine uğruyoruz, ‘Geri zekalısınız, aptalsınız. İşten atılacaksınız yoksa bize sıkıntı oluyor' diyorlar.
'Sendika yanımızda durmadı'
Direkt aramak yerine eve tebligat yolluyorlar. Kağıtlarda tarihler yanlış, farklı şekilde yazılar var. Sürekli bu şekilde şeylerle uğraşıyoruz. Sendika kesinlikle yanımızda olmadı. Sendika Başkanı, 'Eğer sendika gelirse kimse çıkarılmayacak. Sendikaya üye olun' dedi. Herkesi zorunlu olarak sendikaya üye yaptılar."
Türk-Metal Sendikası’nda örgütlü olan işçiler, sendikanın işten çıkarmalar başladığından beri sessiz kalması nedeniyle sendikaya da öfkeli. Bir işçi sendikaya olan tepkisini şöyle anlattı:
'İşten atanı toprağın altına gömeriz diyorlardı'
"Ben 2017’de de Türk Metal Sendikası'ndaydım. Bana hiçbir faydası olmadı. İşten çıkardılar beni. Yine aynı şey, hiçbiri arkamda durmadı. Serkan Başkan bize burada 'Sizi işten atanı toprağın altına gömeriz' diyordu. Hani neredesin Serkan Başkan? İşten çıkartıldığımızdan beri ne aradı, ne sordu, ne mesaj attı. Biz üye olduğumuzda 'OPPO işçisi bizimle örgütlü' falan diyordu; neredesiniz yoksunuz. Serkan Başkan'a mesaj attım okumasına rağmen hala bana geri dönmedi. Telefondan kimse kimseyi işten çıkaramaz.
'İçeride eşyalarımız var, alamıyoruz'
'Dolabımda eşyalarım var' diyorum içeri giremiyorum. 'Kargoyla gönderin' diye ben söylüyorum, kimsenin umurunda değil. Beni içeri almıyorlar. Ben şimdi içeri girmek istesem güvenlikler engel oluyor. Neden çünkü işten çıkartıldım ben. Zorluk çıkartacağımı düşünüyorlar içeri girersem. Sanki biz öcüyüz, birini döveceğiz.
Böyle olmaz. 600-700 kişiyi mağdur etmek ne demek ya? İçerde biz eşek gibi çalıştık. Yok sigara içemezsin, yok şuraya gidemezsin, yok şunu yapamazsın. Bir arkadaşımızla bile konuşamaz hale geldik. Tutanak tutmakla tehdit ediyorlardı. Keşke daha çok tutanak tutsaydı, keşke içerden çıkıp sigaralar içseydim. Ama hiçbirini yapmadık. Keşke yapsaydık.
'Türk Metal, işçilerin arkasında durmadı'
Ömür boyu aç kalayım yemin ediyorum Türk Metal Sendikası'na bundan sonra üye olmayacağım. Bana yarayan hiçbir şey yapmadılar, hiçbir faydalarını görmedim. Türk Metal, işçilerin hiç arkasında durmadı. Serkan Başkan bize çok fazla güvence verdi, 'Üye olun kimse çıkarılmaz' dedi. Hepimiz çıkarıldık arkamızda da durmadılar. Hiçbir arkadaşım bu sendikayı istemiyordu. Zoraki girdik, hepimiz pişmanız. Yok ikramiye dediler, yok fazla maaş dediler. İstemiyoruz"
'Yanınızda olacağız'
İşçilerin fabrika önünde gerçekleştirdikleri eyleme destek veren Patronların Ensesindeyiz Ağı adına Genel Koordinatör Selahattin Kural bir konuşma yaptı.
İşçilerin yanında olduklarını belirten Kural, patronun işçilerin maaşının neredeyse yarısını devlet teşvikleri ile ödediğini söyledi.
Kural şöyle konuştu:
"İşçilerin burada kıdem tazminatı oluşmasın diye hızlı bir şekilde işten çıkarmalar yapılıyor. Olan aslında emekçilere olmuş oluyor. Bilmenizi istiyoruz, bu mücadele çok önemli ve çok kıymetli. Biliyorsunuz, asgari ücrete zam yapıldı deniliyor ve patronlarda çok büyük zam oldu işten çıkarabiliriz gibi bir algı oluşuyor.
Şimdi bu çok kötü bir algı. Biz bunun çilesini çekmek zorunda değiliz. Her gün zam yapılıyor birçok şeye. Asgari ücrete yapılan zammın emekçilerin hayatlarını devam ettirmesi için karşılığı hiçbir şekilde yok. Birde bu bahaneyle işten çıkarılmalarla karşılaşıyoruz
Bir yandan Patronların Ensesindeyiz var bir yandan Türkiye Komünist Partisi var, bunu bilmenizi isteriz. Biz tabii ki haberi yapacağız, duyuracağız ama bu mücadelede yanınızda olduğumuzu bilin. Burada elimizden gelen ne varsa yapmak isteriz. Birlikte mücadele etmek isteriz yalnız olmadığınızı bilmenizi isteriz"
Yorumlar
Kalan Karakter: