CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Hepinizin kafasında ciddi sorunların oluştuğunu biliyorum. Düşünen herkes gelişmelerden büyük kaygı duyuyor. Ne olacak bu memleketin hali diye ciddi ciddi soruluyor. Buradan bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Hiç kaygı duymayın. Bu ülkede hepimiz birlikte, Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak için mücadele edeceğiz. Kirlenen Türkiye'yi temizle görevini tarih bize verecektir göreceksiniz.
19 yılın sonunda Türkiye neden bu hale geldi? Kurtuluş Savaşı'nı veren, Osmanlı'nın borcunu son kuruşuna kadar ödeyen bir Türkiye neden bu hale geldi? İnanç üzerinden, kimlik, yaşam tarzı üzerinden insanlar neden ayrıştılıyor? Hangi siyasi akıl bunu yapıyor?
İktidara geldiklerinde yoksulluk olmayacak dediler, şimdi diz boyu. Yasaklar olmayacaktı, Türkiye bir yasaklar ülkesine döndü. Bütün vatandaşlarımın, hangi partiden olursa olsun, hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın yarın sandığa gittiğimiz zaman elimizi vicdanımıza koyup gitmemiz lazım. Hepimizin oturup düşünmesi lazım.
Gençlere sesleniyorum. İstediğiniz özgürlüğü size vereceğim. Sabahın köründe kapınız çalınıyorsa onun polis değil, sütçü olduğunu anlayacaksınız. KYK'dan kredi almışlar, büyük kısmı işsiz. Erdoğan'ın iki eli onların yakasında. Onlara söz verdim, iktidara geldiğimizde faizlerin tamamını sıfırlayacağız. İş bulduktan sonra, sigortalı bir işe girdikten sonra belirli taksitlerle ödemelerine imkan sağlayacağız. 19 yılda yurt sorunu çözülemedi. En geç bir yıl içinde öğrenciler için yurt sorunu kalmayacak bitireceğiz bu sorunu.
'Erdoğan ağzını açıp tek laf etmiyor'
Ne olacak bu memleketin hali? Mafyaya teslim olan bir siyasi iktidar, mafyanın satın aldığı bir siyasi iktidar, mafyanın talimat verdiği bir siyasi iktidar... Hukuk devletinden uzaklaşırsanız ne olur? Hukukun üstünlüğünü gözardı ederseniz ne olur? 29 Ağustos 2018; parti meclisi toplantısında şu cümleyi kullanmışım; devleti demokratikleştirmezseniz devlet süratle organize suç örgütü haline dönüşebilir. 16 Ekim 2018; hukukun üstünlüğü ilkesinin gereğini yerine getirmezseniz, devlet organize suç örgütü niteliğine bürünür. Geldiğimiz nokta budur. Zamanında söyledik, zamanında uyardık.
Öyle bir noktaya geldik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hiç karşılaşmadığımız olaylarla karşı karşıyayız. Mafya liderleri bildiri yayınlıyorlar, Cumhur İttifakı'na destek veriyorlar. Millet İttifakını da eleştiriyorlar. Şu hale bakın, mafya Cumhur İttifakı'na destek veriyor... Gizli kapaklı değil. Hırsızlık da aleni, soygun da aleni halde yapılıyor. Eğer bir ülkede soygun, hırsızlık alemi yapılıyorsa, uyuşturucu kaçakçılığı alemi yapılıyorsa arkasına siyasi destek olmadan bu olmaz. Siyasi destek zaten var. O kadar açık ki, ben seni destekliyorum diye bildiri yayınlıyor mafya liderleri.
Merkez Bankası'nın 128 milyar doları, arka kapıdan gitti. Kim çöktü bu 128 milyar doların üzerine? Bunların mafyadan ne farkı var. Mafya da çöküyor, siz de çöküyorsunuz. Ne farkınız var sizin mafyadan? 15 Temmuz deyip deyip geziyorlar ortalıkta, ya 15 Temmuz şehitlerinin, gazilerinin paralarının üzerine çöktüler. Mafya düzeniyle bunun arasında bir fark var mı? Bunu yapan iktidardaki mafyadır.
Şentop çağırmak zorundadır Süleyman Soylu'yu, eğer bir siyasetçi her ay 10 bin dolar rüşvet alıyorsa adını ver kardeşim. Savcı çağırırsa gidip adını verecekmiş. Memlekette savcı mı kaldı? Hepsi dilsiz, sağır ve kör. Kim bu her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi?
Tüm bu rezaletler yaşanırken Erdoğan ağzını açıp tek laf etmiyor. Eğer Erdoğan, 'Her şeyin sorumlusu benim' diyorsa, devleti mafyaya teslim eden de Erdoğan'dır.
Artık bu ülke AK Parti'yle vedalaşmaktadır. Haydi Erdoğan vakit tamam, seçim zamanıdır bu zaman. Seçimden kaçma, korkunun ecele faydası yok."
Yorumlar
Kalan Karakter: