Geçen yılın mart ayında Saadet Partisi'nden istifa eden Cihangir İslam, CHP'ye katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'te gerçekleştirdiği grup toplantısı başlangıcında Cihangir İslam'a CHP rozeti taktı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
Levent Gültekin'e saldırı
Levent Gültekin, hepimizin tanıdığı bir gazeteci, televizyon yorumcusu, dün akşam saldırıya uğradı. Saldırıya tepki veren öncelikle 2 kadın. Onları tebrik ediyorum. Bir gazetecinin düşüncelerini açıkladı diye tehdit edilmesi, dövülmesi kabul edilemez. Gazeteciye kalkan her el, demokrasiye kalkmış demektir. Olaya böyle bakmak lazım. Kendisi 'son zamanlarda sürekli tehdit alıyordum, kendimden daha çok memleketim adına üzülüyorum' diyor. İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklandığı bir ortamda hala bu saldırılar oluyor ve saldırıyı yapanlar bir şekilde elini kolunu sallayarak sokaklarda geziyorsa bu eylem planının bir şeye yaramadığı belli oluyor.
İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız'ın tutukluluğu
İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız, ikisi de ceza aldılar. Özellikle Müyesser Hanım uzun süre cezaevinden aldı. Olmayan belgeden ve olmayan devlet sırrından ötürü yargılandılar ve hapse girdiler. Asıl sorgulanması gereken, rütbeli olan birisinin kara kuvvetleri istihbarat başkanlığına getirilmesi ve FETÖ itirafçısı olmalıdır. Bunu buraya kim getirdi, savcı bunu sorgulamalı. Gazetecilerle uğraşacağınıza bu konularla uğraşın. Müyesser hanım tam 5 ay hak etmediği bir ortamda yaşamını sürdürdü. Doğru değil. Buradan bütün gazeteci arkadaşlara, basın çalışanlarına, kalemini satmayanlara, özgürce düşüncelerini ifade eden bütün gazetecilere selam gönderiyoruz ve diyoruz ki; siz kaleminizi satmadınız sürece, kimi eleştirirseniz eleştirin biz her zaman yanınızda olacağız. Bizim özgür medyaya ihtiyacımız var. Bizim eksiğimizi gösteren özgür medyadır.
İnsan Hakları Eylem Planı hazırlandı. Belli çevreler alkışladı. Biz bir şey olmayacağını biliyorduk. Örneklerini verdim, bir örnek daha vereceğim. Şehir Üniversitesi kurulmuştu. Sonra dediler ki biz burayı kapatıyoruz, kapattılar. Marmara Üniversitesi'ne devrettiler, kimse mağdur olmayacak dediler. Cumhurbaşkanlığı bir kararname yayımladı çalışanlara mülakat yapacağız diye. E hani kimse mağdur edilmeyecekti?
Ekrem İmamoğlu davası
Ekrem İmamoğlu büyükşehir belediye başkanı seçildi, makamına oturdu. Sonra YSK'ya talimat verildi, YSK'daki bir grup hakim seçimi iptal etti ve yeniledi. Dünya tarihinde olmayan bir kararla. Sonunda 15 binlik fark 800 bine çıktı. Ekrem Bey Karadeniz gezisi yaptı. Vali kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle hakarette bulundu. Ekrem Bey'in 10 tanığından 4'ü dinleniyor diğerleri dinlenmiyor. O kadar acelesi var ki hemen iddianame hazırlanıyor. Şimdi olay yargıda. Dosyada iki bilirkişi raporu var onlar da dikkate alınmıyor. Eğer İnsan Hakları Eylem Planı gerçek anlamda uygulanıyorsa bu davadan beraat çıkması lazım.
Çiftçinin borç yükü
Her toplantıda alın terinden, üretimden söz ederim. Mutfaktan, huzurdan, birlikte olmaktan söz ederim. Farklılıklarımızı zenginlik olarak ifade ederim. Üretim ordusu bizim fikirlerimizdir. Yani üreticilerimiz. Erdoğan'ın, "Çiftçilerimiz ekilmemiş tek karış toprak bırakmayacaktır" açıklaması var. Bir açıklama da Tarım Bakanı'ndan geliyor, "Ürününüz tarlada, etiniz sütünüz ise elinizde kalmayacak, gerekirse biz alırız." Bu da güzel, tam bir sosyal devlet. Siz alırsanız biz de memnun oluruz. Peki, gereği yapıldı mı? 3 toplantıdır söylüyorum. Nevşehir'de, Niğde'de kuru soğan, patates ambarlarda çürüdü. Niye almıyorsunuz? Söz verdiniz ekranlarda. Buradan bütün çiftçi kardeşlerime sesleniyorum. Size verilen sözü tutmuyorlarsa sandıkta gerekli dersi bunlara vermek zorundasınız. Biz iktidara geldiğimizde hiç meraklanmayın, sizin AK Parti hükümetlerinden 210 milyar lira alacağınız var. Biraz kredi verildi, faizler yükseliyor. Faizler tekrar ertelendi. Çiftçi kardeşlerime söylüyorum o faizlerin tamamını sileceğiz. Ana parayı da makul ölçüde taksitlendireceğiz.
'Kadınlar siyasette eşitlik istiyor'
Kadınlar siyasette eşitlik istiyorlar. Madem 83 milyonun yarısı erkek ve kadın, hatta kadınlar biraz daha fazla. Neden eşitlik istiyorlar? Kendisi oy kullanma hakkına sahipse, o zaman diyor ki, benim de seçilme hakkım var. Önüme konulan engeller var. Bizde yüzde 30 cinsiyet kotası var. Bir kanun teklifi hazırladık, bunun siyasi partiler yasasına girmesi için. Hazırladık, kadın örgütleri ile görüştük. Dediler ki, niye yüzde 30, niye yüzde 50 değil. Biz yüzde 50 olarak hazırladık. Tabii listenin sonlarında değil. Kadınlar bir şey daha istiyorlar, fermuar sistemi olsun, eşitliği gerçek anlamda sağlayalım. Teklif dün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde ben de bu teklifi imzaladım, TBMM Başkanlığı'na verildi. O arada yeni bir öneri geldi kadınlardan, dediler ki, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ise o gün neden tatil olmuyor. Bizim için tatil olsun. Bu ne demek, kadınlar demokrasi istiyor demek.
Yorumlar
Kalan Karakter: