Binali YILDIRIM’ın Başbakan olmasından sonra İzmir’de emlak sektörü ve gayrimenkul yatırımları Dengesi değişmeye başladı. İzmir Türkiye’nin gözdesi. Tüm inşaat şirketleri, İzmir’de bir proje kapabilmek için kendi içlerinde uzun yıllar sürecek ciddi bir yarışın startını verdiler. Yapılan projelerin İzmirli yatırımcılardan çok çeşitli illerden ve yurtdışından gelen yatırımcılara hitap etmesi satış kabiliyetinin yüksek olması, “lansman” ortamında ön kayıtların dolması yabancı gayrimenkul şirketlerinin ortak hedefine oturdu. İzmir’in %80’inin yenilenecek olması ve her şey yolunda gider ise 20 yıl veya 30 yılda “Kentsel Dönüşüm’ün sağlanması öngörüsü, pastanın çok büyük olması sonucu yüzlerce şirketin İzmir’in çeşitli semtlerinde ofisler açmaya başladığı bilinmektedir. Yerel Müteahhitlerin kişisel refleksleri ile gelişimlerini sağlamasının yanı sıra, küreselleşmiş şirketlerin profesyonel atraksiyonları sektörde rekabet ortamında dengeleri de alt üst etmeye başladı ve beraberinde maliyet analizlerinde de farklılıkları ortaya koydu. Arsa talebinin çok olması dönüşüm yapılacak sahaların hazır hale getirilememesi, konut talebinin çokluğundan ve yüksek kar bırakması sebebiyle, inşaat şirketleri gözünü Ödemiş, Turgutlu, Ayrancılar, Torbalı, Salihli , Menemen Aliağa aksına yani Batı-Kuzey ve Doğu yönüne çevirmiştir. Dün on para etmeyen toprakların bugün yüksek değerlerle veya yüksek kat karşılığı oranlarıyla karşı karşıya kaldığını gözlemleyebiliyoruz. Arsa stoku üretmeyen, sadece uzlaşı kültürü ile 100 yılda İzmir’in kentsel Dönüşüm’ünü çözmeye çalışan Büyükşehir Belediyesi Başkanı'nın ve İzmir ilçe şubelerinin “Arsa Rezervi” yaratamadıkları sürece ortalık küçük hisseleri olan vatandaşlarla ekonomik olarak arsa ihtiyacına susamış vahşi inşaat şirketlerini karşı karşıya getirecektir. Burada ezilen taraf “İzaleyi Şüyu” davaları karşısında kaybetmeye mahkum dönüşüm yapılacak noktalarda yaşayan insanlar olacaktır. Dev gibi dalga dalga yükselen binalar arasında ve bereketli topraklarda yapılan projeler birlikte çalışma ve çatışma zorunluluğu karşısında birleşecek ve güçlü inşaat şirketleri. Önümüzdeki aylarda sektörde insanı bazen mutlu, bazen mutsuz eden dev dalgalara sebep olacaklardır. Bilinen tek gerçek Başbakan’ın İzmir’den çıkması, İzmir’e hükümet tarafından yapılacak projelerin cazibeli hayali gayrimenkul fiyatlarına da ‘tsunami’ etkisi yaratacak ve dev dalgalar İzmir sahillerini tebessümle döverek cazibe merkezi olarak İzmirlilere ve yatırımcılara sunulacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: