Ülkemizde İzmir Büyükşehir Belediyesi dışında, başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmak üzere; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, bankalar ve sigorta şirketlerinin de uluslararası rating kuruluşlarından kredi derecelendirme notu aldığı ve bu derecelendirme hizmeti için bir bedel ödediği hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kredi derecelendirme; genelde talep doğrultusunda ve verilen hizmetin karşılığı belirli bir ücret ile kurumların ve borç aracının riskini ölçen bir notlandırma ile kurumun ve borç aracının para ve sermaye piyasalarındaki rolünü ve etkisini değerlendirmede kullanılır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1992, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2000, İzmir Büyükşehir Belediyesi ise 2008 yılından bu yana kredi derecelendirme notu almaktadır. Belediyelerin aldıkları yüksek kredi notları, büyük tutarlı projelerine ulusal ve uluslararası finansman sağlayan kurumların yani yatırımcıların uzun vadeli, ucuz faizli, garantisiz, teminatsız finansman sağlamalarına olanak tanır. Kredi derecelendirme kuruluşları, yayımladıkları raporlar ve bültenlerle, kamuoyuna ve finansman sağlayan/sağlayacak kreditör kuruluşa, söz konusu Belediye’ye yapılacak yatırımın güvenilirliği hakkında detaylı bilgi vermektedir. Belediyelerin aldıkları kredi derecelendirme notları şehirlere değil Belediyelere verilmektedir. Bu sebeple alınan kredi derecelendirme notlarının ulusal ya da uluslararası yatırımcıların şehre yatırım yapmasıyla hiçbir alakası bulunmamaktadır. Belediyelerin şeffaf, hesap verilebilir mali politikalarının ulusal ve uluslararası finans piyasalarında yer almasında ayrıca yarar vardır. Uluslararası finans şirketleri bu değerlendirmeleri titizlikle inceleyip yatırımlarını kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yayımlanan rapor ve bültenlere göre yapmaktadır.
Söz konusu yerel gazetenin manşeti, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘yatırım yapılabilir’ kredi notunu itibarsızlaştırma çabasından başka bir şey değildir.
Yorumlar
Kalan Karakter: