Şırnak’ın Uludere ilçesinde bulunan Yekmal Taburu Geymişule Üs Bölgesi’nde Astsubay olarak görev yapan Kemal Güler (23), 4 Aralık günü akşam saat 18.30 sıralarında şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Uludere’de 4 Aralık’ta şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Astsubay Kemal Güler’in ablası Fidan Özdemir, askeri yetkililerin kendilerine önce çatışmada yaralandığını daha sonra ise intihar ettiğini söylediklerini ifade etti.
Olayın ardından askeri yetkililer, 22.30-23.00 sıralarında İzmir Menemen’de yaşayan ailesine durumu bildirdi. Gelen yetkililer, ilk olarak aileye Kemal Güler’in çatışmada yaralandığını ve hastanede olduğunu bildirdi. Ailenin Güler’i görmek istemesi üzerine yetkililer, bu sefer Güler’in yaşamını yitirdiğini bildirdi. Ön otopsi raporunda ise Güler’in, ateşli silahla intihar etmesi sonucu hayatını kaybettiğine yer verildi.
Güler'in cenazesi 6 Aralık’ta İzmir Menemen’de defnedilirken tabutu açıp bakıldı. Güler’in yüzünü gören ailenin, törene katılan askeri yetkililer çocuklarının yaralandığı bölgeyi görmesine izin vermedi. Defin işlemlerinin ardından yetkililerin adeta kaçarcasına gittiğini belirten aile fertleri, çocuklarının tam olarak nereden vurulduğunu da öğrenemedi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Özlem Yayan’ın haberine göre, çocuklarının intihar ettiğine inanmayan aile, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER), taburda bulunan yetkililerin kendilerine ölüm nedeniyle ilgili bilgi vermediği için şikayette bulundu. 10 Aralık’ta da İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi’ne başvuran aile, çocuklarının şüphe ölümün aydınlatılmasını istedi.
‘Komutanlar cümlelerini seçerek konuşuyor’
Şüpheli ölümle ilgili konuşan Fidan Özdemir, kardeşinin ölümü ile ilgili şüphelerin sürdüğünü belirterek şu açıklamalarda bulundu:
Özdemir, “Kapımıza gelenler ‘sakin olun, çocuğunuz çatışmada yaralandı, şu an hastanede’ dediler. Daha sonra biz ‘bu kadar insanla kapıya gelmezsiniz’ dediğimiz de, ‘vefat etti’ dediler. Hiçbir şekilde bize intihar ettiğini ya da neden öldüğünü söylemediler. Taburdaki diğer askerler bize, boş bir konteynıra giderek kendisini vurduğunu söyledi. Hatta ‘Kemal çok güler yüzlü, böyle bir şey yapacak biri değildi’ dediler. Biz zaten bundan dolayı şüpheleniyoruz. Otopsi yaptırdıklarında da kardeşimin cenazesini göstermediler. Defnettiğimiz gün sadece yüzünü gösterdiler. Nasıl vurulduğunu da göremedik” ifadelerini kullandı.
‘İntihar olsa bile bir ihmal söz konusu’
Olay ile ilgili üs bölgesindeki komutanları aradığını da söyleyen Özdemir, “Komutanlar cümlelerini seçerek konuşuyor ve bir şey bilmediklerini söylediler. Astsubay ve uzman çavuşlar kardeşime sürekli olarak ‘Sen neden her denileni yapıyorsun’ diye soruyormuş. Kemal de 'ben sadece işimi yapıyorum' demiş. Bu durumdan haberimiz vardı ama Kemal'in orada birisiyle sorun yaşadığını hiç duymadım. Kemal'in cenazesini buraya getiren arkadaşıyla da konuştum. 'Biz onunla aynı görevi yapıyorduk, kimseyle bir kavgası olmadı' dedi. Bizimle de sorunu yoktu” diye ifade etti.
Kardeşiyle ölümünden bir gece öncesi konuştuklarını aktaran Özdemir, Güler’in, “Çok yorgunum sabah sizi ararım” dediğini söyledi. Özdemir, kardeşinin intihar edecek biri olmadığını kaydetti. Özdemir, “Orada Astsubay olarak kalmak istiyordu. Bu nedenle benden sürekli kitap isterdi. Muvazzaf kalabilmek için her şeyi yapıyordu. Annemden 3 tepsi börek istemişti. İntihar edecek kişi yemek istemez, sınava hazırlanmaz” diye belirtti.
‘Kamuoyu oluşursa olay daha çabuk çözülür’
Özdemir, yetkililerin bir an evvel kardeşinin ölümüyle ilgili bir açıklama yapmasını beklediklerini ve kamuoyu oluşursa olayın daha çabuk çözüleceğine inandıklarını vurgulayan Özdemir sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu şüpheli bir ölüm. Psikolojisini mi bozdular, o gün biriyle kavga mı etti, herhangi bir sorun ya da ihmal mi vardı? Biz bunları öğrenmek istiyoruz. Kemal’in neden böyle bir şey yaptığını bilmek istiyoruz. Bizi artık aydınlatsınlar. Şu an elimiz kolumuz bağlı. Kemal için çıkıp ‘bu sebepten dolayı intihar etmiş olabilir’ de diyemiyorlar. Dosya şu an savcı soruşturmasında ve gözetimi altında. Yaşanan bu durumları kamuoyuna duyursunlar. İnsanlar çocuklarını sapasağlam askere gönderiyor. İntihar olsa bile bir ihmal söz konusu. Kardeşim psikolojisi sağlam bir şekilde gitti. Bu olayları saklamaları gereksiz. Kamuoyu oluşursa daha çabuk olay çözülür ve biz kardeşime ne olduğunu daha çabuk öğrenebiliriz”.
Yorumlar
Kalan Karakter: