Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na düzenlenen bombalı saldırıya ilişkin sözleri nedeniyle hedef gösterilen ve programı yayından kaldırılan gazeteci Ayşenur Arslan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından TEM ekiplerince Sarıyer'deki evinden gözaltına alındı. Savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
49 yıldır gazetecilik yapan Arslan’ın programına son verilmesine, hedef gösterilmesine ve gözaltına alınmasına basın meslek örgütleri, gazeteciler ve çok sayıda isimden tepki yağıyor.
Halk TV, savcılıktan hızlı davrandı
Arslan'ın saldırı girişimine ilişkin yaptığı değerlendirme sonrası, Halk TV söz konusu programı yayından kaldırma kararı aldı.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu tarafından yapılan açıklamada, "Dün yayınlanan Medya Mahallesi programında canlı yayında edilen talihsiz sözler, aynı programda terör lanetlenmiş olsa da, Halk TV’nin en başta bahsettiğimiz duruş ve bakışının sınırlarını aşmaktadır. Bu sebeple programın sonlandırılması kararını aldığımızı, kamuoyuna üzüntülerimizle duyururuz" denildi.
TGC’den gözaltıya ve Halk TV yönetimine tepki
TGC Yönetim Kurulu Ayşenur Arslan’ın Halk TV’deki programının yayından kaldırılması ve gözaltına alınmasının ardından bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Gazeteci mesleği gereği her olayı sorgulamakla yükümlüdür. Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumludur. Gazeteci ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığını bilmeli ancak ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığının bilincinde olmalıdır. Bildirgenin ışığında Ayşenur Arslan’ın terör olayıyla ilgili sorgulaması ve ifade ettiği düşünceleri nedeniyle gözaltına alınması kabul edilemez. Halk TV yönetimi tarafından programının kaldırılması basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne doğrudan müdahaledir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır. Üyemiz Ayşenur Arslan’ın özgür bırakılmasını talep ediyoruz.”
TGS: Sorgulamak en temel gazetecilik faaliyetidir
Türkiye Gazeteciler Sendikası da, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Arslan’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. “Sorgulamak en temel gazetecilik faaliyetidir” diyen TGS, Ayşenur Arslan’ın sözlerinin bağlamından koparılarak, hedef haline getirilerek gözaltına alınması basın özgürlüğüne yönelik saldırıdır. Ayşenur Arslan’ın yanındayız. #GazetecilikSuçDeğildir” ifadelerine yer verdi.
BASIN İŞ: Arslan’a sahip çıkmamak gazeteciliğe sahip çıkmamaktır!
DİSK Basın-İş Sendikası da X hesabından paylaştığı mesajında, “RTÜK ve yargının gazeteciliği her gün boğduğu, nefes aldırmadığı bir iklimde Ayşenur Arslan'a sahip çıkmamak gazeteciliğe sahip çıkmamaktır!” dedi. Basın-İş, paylaştığı mesajında ayrıca bir açıklama da yaptı.
Tepki yağdı
Basın meslek örgütlerinin yanı sıra birçok isimden de Ayşenur Arslan’ın gözaltına alınmasına tepki yağdı. Sosyal medyada paylaşılan mesajlardan bazıları şöyle:
Yorumlar
Kalan Karakter: