Mumcu, 12 Eylül öncesinin karanlık dönemlerini hatırlatarak, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan insanlık dışı muamelelerin sorumlusu olarak görülen Yıldıran'ın adının bir eğitim kurumuna verilmesinin ne mantıkla ne de vicdanla açıklanabilecek bir durum olmadığını belirtti. 2010 yılında AKP tarafından anıtlardan kaldırılan Yıldıran'ın adının yine aynı iktidar eliyle yaşatılmaya çalışılmasına karşı çıkacağını ifade etti.
Mumcu şöyle dedi:
"AKP iktidarının darbe karşıtı söylemlerinin yalan olduğunun bir örneğinin İzmir’de yaşanmasına dehşet içinde tanık olduk.
12 Eylül öncesi Diyarbakır Cezaevi zindanlarının tescilli işkenceci katili Esat Oktay Yıldıran'ın adının İzmir'in Buca ilçesine bağlı Belenbaşı'nda bir okula verilmesi darbelere ve darbecilere duyulan minnet ve özlem duygusunun dışa vurumundan başka bir sey olamaz. Çocuklarımızın yetiştiği bir eğitim kurumuna gencecik evlatlarımızın katilinin adının verilmesi ne akılla ne de vicdanla bağdaşır. 2010 yılında AKP iktidarının adını anıtlardan sildiği bu insanlık düşmanının adının yine aynı iktidar tarafından yaşatılmaya çalışılmasına asla izin vermeyeceğiz! İşkencecilere özlemlerini artık gizleme ihtiyacı duymayan sorumluları uyarıyoruz: İnsanlık suçuna karışmış işkence ve cinayet faillerinin adlarına sahip çıkılmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu çirkinliği bir an önce düzeltip çocuklarımızın eğitim kurumunun üzerinden bu kirli ismi kaldırın. Darbe ve darbecilerle kucaklaşma arzularınıza çocuklarımızı alet etmeyin. Cemaat ve tarikat yurtlarında savunmasız kalmalarına göz yumduğunuz evlatlarımızın işkenceciler gölgesinde okumalarına izin vermeyeceğiz!"
Yorumlar
Kalan Karakter: