Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezasına ilişkin açıklamada bulundu.
Uçum, "Bu kararı hukuken ele almayıp sadece siyasi açıdan istismar edenlerin bu planlarının toplumsal karşılık bulması mümkün değildir. Unutulmasın ki taklitler her zaman aslını yaşatır, aslını yüceltir" dedi.
Uçum şöyle konuştu:
Birincisi Ekrem İmamoğlu suçu mahkemece sabit görüldüğü için ceza aldı. YSK üyelerine “ahmak” demek hakarettir. Bu suç kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı işlenmiştir. Kamu suçudur. Siyasilerin kendi aralarında zaman zaman gerçekleşen sınırı aşan sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi siyaset yapmanın gereği olarak kabul ediliyor ve ceza verilmiyor. Ama yüksek yargı görevlileri için görevleri sebebiyle söylenen hakaret sözünün ifade özgürlüğü için de değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir. Sonuçta olayda nitelikli hakaret suçu olduğu mahkemece tespit edilmiş.
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan suç işlediği için değil şiir okuduğu için yani ifade özgürlüğünü kullandığı için ceza almıştı.
Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, yerel mahkemenin kararı çerçevesinde hukuka uygundur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen ceza, hukuka aykırıdır. Bunu da o dönem ve sonrasında herkes kabul etmişti. Karar üzerinden bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumuyla İmamoğlu’nun durumu açısından hiçbir benzerlik yoktur.
Siyasetin yükü mahkemelerin üzerine atılmamalıdır. Binlerce on binlerce mahkeme kararı toplumda ve siyasette etki yapar. Bu etkileri doğru değerlendirmek ve uygun tutumlar almak siyasetçinin görevidir. Yargı siyaseti gözeterek karar vermez.
Zaten siyaset de toplum üzerinde etki yapan konular, toplumsal dinamikler ve toplumsal talepler üzerinden yapılır. Bu tarz siyaseti belki de tüm siyasal tarihte en etkili yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, halka dayalı siyasetten nasibini almamış İmamoğlu’nu benzetmek hiçbir izana sığmaz.
Öte yandan yargı süreci devam ediyor. Nihayetinde Yargıtay son sözü söyleyecektir. Yerel mahkemenin kararı yürürlükteki hukuka uygunluğu açısından bakıldığında muhtemelen onaylanır. Farklı bir karar çıksa da bu sadece hukuken tartışılabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: