Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, "Erdoğan’la Bahçeli arasında sistem gerilimi" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Akyol, Erdoğan'ın sadece yüzde 50+1'i değiştirme niyetinde olduğunu öne sürerken, Bahçeli'nin sistem revizyonu taleplerinin kabul görmeyeceğini, bunun gerilim başlığı olduğunu iddia etti.
Akyol'un yazısından bazı bölümler şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la MHP lideri Devlet Bahçeli arasında CB sistemi konusunda esaslı görüş farkları var.
Bahçeli kendi anayasa taslağında Erdoğan’ın yetkilerini önemli ölçüde sınırlıyor, denetime açıyor. Erdoğan’ın ise buna hiç niyeti yok.
MHP lideri Bahçeli’nin herkeste şaşkınlık yaratan son çıkışını hatırlayalım:
"MHP Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir, bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür."
Durup dururken mi yaptı bu çıkışı?..
Bu sualin cevabı, dengesiz ve denetimsiz yetkilerden oluşan CB sisteminde, Bahçeli’nin “denetim ve denge” vurgusu yapmasıdır.
Erdoğan’ın düşündüğü tek değişiklik, “yüzde 50+1” şartı aranmadan en çok oy alan kimsenin Cumhurbaşkanı seçilmesi!.. “50+1 dışında bugünkü sistemde en ufacık bir problem görmüyor.”
Erdoğan’ın sistemin işlerliğinden çok kendi iktidarını öncelediği açık.
***
Devlet Bahçeli 4 Mayıs’ta açıkladığı anayasa taslağında, her şeyden önce, Cumhurbaşkanı yardımcısının sayısının ikiye çıkarılmasını ve halk tarafından seçilmesini istiyor. Bunun anlamı, Erdoğan’ın yürütme erkinde “seçilmiş tek kişi” olmaktan çıkarılmasıdır.
Başkanlık sistemlerinde ve CB sisteminde “kabine” yoktur. Fakat Bahçeli “Başkanlık kabinesi” diye anayasal bir kurum oluşturuyor… Cumhurbaşkanı Programı’nın da parlamenter hükümet programları gibi gibi “Meclis’e sunulmasını” öngörüyor…
Bunların anlamı, Cumhurbaşkanı karşısında bakanları bugünkü “sekreter” durumundan çıkarmak, anayasal statü vermek ve Program üzerinde Meclis denetimi sağlamaktır.
Bugün bir CB Kararnamesi ile bakanlıkları ve idareyi dilediği gibi düzenlemek mümkündür. Merkez Bankası bu yetkiyle bugünkü durumuna düşürüldü…
Bahçeli ise “idarenin kanuniliği” ilkesini hatırlatarak bu keyfiliğe karşı Meclis’i yetkili kılıyor. Uluslararası andlaşmalardan çekilme yetkisinin Meclis’e ait olmasını da açıkça öngörüyor.
Böyle birçok revizyon öneriyor. Özeti, “tek kişilik hükûmet”i bir ölçüde sınırlamak ve denetlemektir.
Yorumlar
Kalan Karakter: