Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ettirmek için mikrofon uzattığı çocuk hakkında, "Esasında çocuk ne demiş önemli değil. Nihayetinde çocuktur. Ama bununla ilgili bir sürü şey konuşuldu. Onların öyle demesi, böyle demesi çok da önemli değil" dedi.
Erdoğan ayrıca, mikrofonla konuşmasını kendisinin önermesine rağmen, "Mikrofonu kapıp bir şeyler söyledi" diyerek sorumlulun kendisinde olmadığını ima etti. Öte yandan Ekrem İmamoğlu'nun İngiltere Büyükelçisi'yle görüşmesi hakkında da yorum yapan Erdoğan "Büyükelçiler gelmiş, belediye başkanıyla görüşmüş, belediye başkanıyla gitmiş balıkçıda balık yemiş, o onun seviyesinin ne olduğunu gösterir" ifadelerini kullandı.
Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'yle ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdiklerini, konsey toplantısında da Ukrayna'yla mevcut iş birliği, askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel alanlardaki gelişmeleri ele aldıklarını belirtti.
Erdoğan, Türkiye ile Ukrayna arasında ticaret hacminin 2021 itibarıyla 7,5 milyar dolar düzeyine ulaştığına dikkati çekerek, "Şimdi hedef 10 milyar dolar. 10 milyar dolar hedefine de inşallah ulaşacağız. Ukrayna ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin de 30. yıl dönümüne tekabül eden ziyaretimizi, imzaladığımız 8 anlaşmayla taçlandırdık. Müzakereleri 11 yıldır süren özellikle Serbest Ticaret Anlaşması çok çok önemli ve anlamlıydı. Toplantı vesilesiyle ayrıca farklı birçok konuyu da ele alma imkanımız oldu. Konseyimizin bir sonraki toplantısının Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye'de tertiplenmesini kararlaştırdık" dedi.
'Eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz'
Öte yandan Erdoğan Ukrayna üzerinden dönen krize ilişkin şunları kaydetti:
-
"Bu konuda liderler seviyesinde bir zirveye veya teknik düzeyde görüşmelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine ifade ettik. Uluslararası basının da Ukrayna-Rusya arasındaki meseleyi büyütmesinin faydadan daha çok zarar getireceğine inandığımı dile getirdim. Bu süreçte suhuletle, özellikle kılı kırk yaran bir hassasiyetle davranılması büyük önem arz ediyor. İkili sorunların Avrupa Atlantik Güvenlik Müzakerelerinin bir unsuru haline dönüştürülmesi, her iki kulvarın da tıkanmasına yol açıyor. Halbuki iki boyut, birbirinden ayrı olarak değerlendirilirse ve kendi dinamikleri içerisinde ele alınırsa çözüm şansı daha da artacaktır."
-
"Bir defa şunu çok açık ve net söylemem lazım; bu süreç içerisinde dikkat edilirse Batı maalesef şu ana kadar bu işin çözümünde katkı diye bir şey sağlamadı. Sadece adeta çomak sokuyorlar diyebilirim. Böyle bir durum var ortada. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. Zira Zelenskiy'le olan görüşmede, zaten bu konularla ilgili bir mutabakatımız olduğunu gördüm. Çünkü şu anda Avrupa'da bu işi çözmeye yönelik olarak lider noktasında ciddi sıkıntı var. Bundan önce bakıyorsunuz bir Merkel icabında çıkıyordu, hakikaten çözüm için elinde anahtar bulundurabiliyordu. Ama bunun dışında şu anda böyle bir lider de kalmadı. Diğerlerinin ismini zaten vermeye gerek yok."
-
"ABD'yle ilgili duruma da baktığımızda, Biden da şu an itibariyle bu sürece henüz olumlu yaklaşım sergileyemedi. Dışişleri Bakanlarının yaptıkları görüşmelerde de neticeye yönelik bir gelişme henüz kaydedilemedi. Bunu zaten kendilerinde de açık, net görüyoruz. Temennimiz odur ki Sayın Putin'le yapacağımız görüşmeden sonra eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz ve üzerimize düşen görevi de inşallah yapmaya çalışırız."
Öte yandan Erdoğan, "Şimdi tarihi kararlaştıracağız. Sonra da Sayın Putin ile Sayın Zelenskiy'i üst düzeyde bir araya getirmek üzere inşallah bu toplantıyı yapalım istiyoruz. Sayın Zelenskiy'le olan mutabakatımız bu istikamette. Bunu alt düzeylere indirmeden inşallah üst düzeyde gerçekleştirebilirsek, buradan alacağımız neticenin bölgede yeni bir oluşuma fırsat vereceğine inanıyorum. Zelenskiy ile görüşmede bende bu umut doğdu. İnşallah sonu da hayır olur" dedi.
Ancak Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Putin'in Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye'ye gelmeyi kabul ettiğini ancak bunun "Zelenskiy'le görüşmelerle" bir alakası olmayacağını kaydetmişti.
'Herzog'la İsrail gazının alımını görüşeceğiz'
Geçtiğimiz haftalarda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u Türkiye'ye davet eden Erdoğan, uçakta yaptığı açıklamadaysa 'İsrail gazı da geldiği zaman, İsrail gazı da Türkiye’den geçecekse belki bir alternatif oluşturacak mı?" şeklindeki soruyu yanıtladı. Erdoğan, "İsrail’le, Herzog’la bu konuyu da görüşeceğiz. Başbakan’la [Naftali Bennett] aynı şekilde yine bu konu görüşülecek. Biz, İsrail’le bu noktada geçmişte zaten yolumuzu açmıştık. Biz, İsrail doğalgazını ülkemizde kullanırız, kullanmanın ötesinde Avrupa’ya geçişi için de müşterek bir çalışmanın içerisine gireriz. Şimdi Herzog’la da inşallah Türkiye ziyaretinde bu konular bizim gündemimizde olacak" dedi.
Öte yandan ülkede doğalgaz stoğunun tükenmesinin "kesinlikle söz konusu olmadığını" kaydeden Erdoğan, "İran’da bir arıza sebebiyle ufak bir sıkıntı oldu. O ayrı bir konu ama bu bizim doğalgazımızın tükenmesi anlamına gelmiyor. Bizim bir defa Tuz Gölü’nün altında doğalgaz depolama alanlarımız var. Silivri’de yine aynı şekilde doğalgaz depolama alanlarımız var. Bir de bunun yanında Azerbaycan’dan geliş devam ediyor. Bunun yanında yine aynı şekilde Rusya’dan doğalgazımız geliyor. Durum böyleyken kalkıp da vatandaşı, milleti bu konuda heyecanlandırmanın bir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şunları söyledi:
Yorumlar
Kalan Karakter: