Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Babala TV’de Oğuzhan Uğur’un sunduğu programa konuk oldu. Seyircilerin sorularını yanıtlayan Babacan, bakanlıktan ayrıldığı tarih ile AKP'den ayrıldığı tarih arasında açıklama yapmadığı için pişman olduğunu dile getirdi.
Duvar'da yer alan habere göre Babacan’ın gelen sorulara verdiği cevaplardan öne çıkanlar şöyle:
'Hesap vermeye hazırım'
Siyasetçilerin en önemli özelliklerinden birisi her zaman hesap vermeye hazır olmalarıdır. Biz hep siyasetin şeffaf yürümesi gerektiğini ve her zaman hesap vermeye hazır bir ruhla çalışması gerektiğinim söyledik. Dolayısıyla her konuda, her zaman ben hesap vermeye hazırım.
'Yargılayacağız diyenin otoriter eğilimleri vardır'
Herhangi bir siyasetçi çıkıp da ‘Ben şunu yargılayacağım, şunu yargılatacağım’ derse, bu siyasetçi demokrasiyi içine sindirememiştir. Çünkü siyasetçilerin ‘yargılama’, ‘yargılatma’ gibi kelimelerim ağızlarına almaları yanlıştır. Böyle konuşuyorsa bilin ki otoriter eğilimleri vardır. Bilin ki iktidara geldiği anda yargıya hükmetme eğilimleri vardır. Siyasetçilerin kendilerini yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacak bir duruşla ortaya koymaları lazım.
‘Anayasa'nın ilk 4 maddesi gündemimizde yok'
(Anayasa’nın ilk 4 maddesi) Gündemde değil. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da gündeminde yok. Bizim gündemimizde de yok. Mutabakat belgemizde de yok. 84 maddelik Anayasa değişiklik metnimiz hazır. Bunun içinde ilk 4 maddeyle ilgili hiçbir husus yok. Nokta.
'Keşke konuşmama kararımı bozsaydım'
2015’te bakanlıktan ayrılınca konuşmama kararı almıştım. 2017 referandumunu özelde soran herkese ‘Bu iş yanlış’ dedim. Hatta Ankara’daki belediye başkanlarından birisi, beni o gün (AKP) genel merkezine ‘Ali Babacan’la toplantı yaptık, referanduma hayır diyor’ diye şikâyet etmiş. Keşke konuşmama kararımı bozsaydım, Ankara’da Kızılay Meydanı’na çıksaydım. ‘Bu iş yanlış, ülkenin başını derde sokacak. Referanduma hayır deyin’ diye elime mikrofonu alıp meydan meydan gezseydim.
'Erdoğan engelledi'
2013, 2014, 2015’te çok yoğun bir şekilde siyasi etik yasası hazırlığı yaptık. Yolsuzlukla mücadele yasaları hazırladık. Özellikle imar rantlarının kontrol altına alınıp oradaki haksız kazanç ve yolsuzluğun önlenmesiyle ilgili her türlü hazırlığı yaptık. Fakat maalesef yaptığımız bütün hazırlıklar Sayın Erdoğan tarafından engellendi. Basına da düştü: ‘Bunları yaparsak ben il başkanı, ilçe başkanı bulamam’ dedi. Biz DEVA Partisi olarak bulduk, demek ki oluyormuş.”
'Siyasal İslamcı değilim'
(Siyasal İslamcı mısınız?) Hayır. Bu işler nasıl tanımladığınıza bağlı ama bizim kurduğumuz DEVA Partisi ortada. Hedeflerimiz ortada. 86 milyonu önceleyen, ‘önce insan’ diyen, herkesin hak ve özgürlüklerine saygı duyan bir siyasi parti olarak yolumuza devam ediyoruz.
'Tekel şirketlerin özelleştirilmesi yanlış'
Geçmişe doğru muhasebe yaptığımızda, tekel durumuna düşen şirketlerin özelleştirilmesinin bugün itibariyle yanlış olduğunu düşünüyorum. Belki çok sağlam bir düzenleme ve denetlemeyle belki gerçekleştirilebilirdi ama olmadı. Gaz ve elektrik dağıtım; tekel durumundaki kuruluşlar… Kim denetleyecek? Şirketin sahibinin zaten hükûmetle arası çok iyi. Denetçi gelip hangi cezayı yazacak? Zaten patron hükûmetle işi bitirmiş.
Yorumlar
Kalan Karakter: