İYİP Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk TV'de Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtladı. Akşener, seçimlerde Erdoğan'ın "ana muhalefet partisi genel başkanı" olacağını söyleyerek, "Erdoğan'ın hiç alışık olmadığı durumda, parlamenter sistemin ne kadar güzel iyi bir iş olduğunu söyleyeceğine her türlü iddiaya varım. Sayın Erdoğan'ın ana muhalefet lideri olarak bunu teklif edeceği iddiasına varım her türlü" dedi.
"6'lı masa" bileşenlerinin cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmama kararı aldığını söyleyen Akşener şöyle konuştu:
"Sayın Erdoğan'a öncelikle aday olduğu için 'hayırlısı olsun' diyorum. Kulis bilgisi vardı, 'aday olmayacağı' yönünde. Sayın Bahçeli'nin dışında kimse telaffuz etmemişti. Hayırlı olsun, başarılar dilerim. Ama 6'lı masadan bakıldığında, biz genel başkanlar Cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmama kararını aldık. Bunu da diğer arkadaşlarımız hep söyledi. Şöyle bir durum var, biz Cumhurbaşkanı adaylığının ötesinde bu ucube sistemin ortadan kalkması, halkoyuyla, demokrasiyle, insanların tercihiyle değişmesi. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesinin iddiasının sahibiyiz. Bu iddiada birleştik. Asıl olması gereken konunun tartışılmadığı, gözden kaçırıldığı, perdelendiği tartışma biçimi. Biz bunu reddediyoruz. Sayın Erdoğan'a bir tavsiyem, çağrım var; alsın seçim kararını. Diyelim ki yarın aldı, üç ay sonra seçim var. Biz de Pazartesi adayımızı açıklayalım. 2023 Haziran'ında dediğine göre o zaman biraz bekleyecek ve meraklanacak. Bu sistemi tartışmadıkça. O yün yumağının üstüne düşmeyeceğiz, kapılmayacağız biz. Adaylarını açıklamadı demek hep yün yumağı. Kedilerin önüne atarlar ya."
Kendisinin 6 partinin genel başkanı arasında cumhurbaşkanı adayı olmayacağımını daha önce Eylül ayında da söylediğini hatırlatan Akşener, "Burada hiçbir değişiklik yok. Biz seçimde birinci parti olacağız. Parlamenter sistem konusu çok önemli. Bu ucube sistemin değişmesi behemahal oylarla, demokrasiyle, sandıkta, hür irade tercihiyle değişmesi şart." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına değinen İYİP Genel Başkanı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sayın İmamoğlu'nun adaylığında dahlimiz yok, o sayın Kılıçdaroğlu'nun feraseti. Ama Mansur Bey konusunda ille de ille yaptık cümbür cemaat olarak. Esasında 2014'de kazandı ama elinden aldılar. Biz bu sefer elinden aldırmayacağız diye hissiyatımız vardı. İstanbul benim kişisel hedefimdi. Sayın İmamoğlu'nun şahsından ayrı biçimde. Birçok büyükşehiri, illeri kazanmak önemli ama İstanbul'un çok ilginçtir; gazetecilerle iddiaya girmiştim. Pekçok siyasetçiyle iddiaya girdim, alınacak diye. Şöyle bir kanaat vardı, İstanbul alınamaz, alınsa da verilemez. Mecazi olarak söylüyorum Tayyip Erdoğan ölür de vermez. Sayın İmamoğlu da şahididir. Ben burada kişisel olarak gövdemi koyarak bu çalışmanın içinde oldu. Sayın İmamoğlu da 24 Haziran'daki sistemden, umutsuz seçmenin buna ihtiyacı olduğuna inandığı için seçmene dokunan kampanya yaptı. O kampanyayı yapan arkadaşları tebrik ediyorum. Buradan sayın Kaftancıoğlu ile sayın Kavuncu'ya teşekkür ediyorum. Sayın Erdoğan'a bu iptali kim yaptırdıysa derhal görevinden uzaklaştırması lazım. İstanbul'da o hata yapıldı. Hepimizin birer oyu var. 805 bin oy farkıyla alındı. Orası İstanbullu'nun başarısı. "
'Beşar Esad'la anlaşmak zorundasınız'
Göçmenler konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener şunları kaydetti:
"Göçmen meselesi çok rahatsız olmaya başlandı. Bilgiler çok flu. Aslında bir plan, program yok. Kamp yok. Bu insanlar nerelere gittiği, geldiği konusunda doğru dürüst bilgi yok. Hatay Valisi, her 100 Hataylı'nın 18'i Suriye kökenli sığınmacı diye açıklaması var. Ben 2010'dan beri göçmen konusunda konuşan politikacıyım. Yekpare bir insan grubu geldi. Haldır haldır göçler olacak bu dünyada. Isınma ve iklim sebebiyle, kıtlık sebebiyle, iç savaşlar, kavgalar sebebiyle olacak. Türkiye bir geçiş yeriydi. Ben bunu ne zaman öğrendim. 1996'da İçişleri Bakanı oldum. 2 gün sonra MİT, Dışişleri, Emniyet, Jandarma'dan üst düzey yönetici geldi brifing verdi. O zaman sığınmacı diye bir kavram yok. En ince teferruatıyla anlattılar. Merakım devam etti, bunu sürdürdüm. O zaman dediler ki, aman batılılarla görüşeceksiniz, her seferinde AB'nin bizi hendek yapma gibi bir planı var'. Şimdi parayı verelim burada kalsın diye bir şey, aman bunu kabul etmeyin sayın bakanım' dediler."
Rahmetli Özal döneminde Irak'tan göç geldi, içeri alınmadı. Türkiye her türlü yardımı yaptı, Batı'yı da yardım konusunda dürttü. O insanlar memleketlerine geri döndüler. Şimdi İçişleri 3.5, valilere göre 5.5 milyon başkasına göre 6 milyon denen bir Suriyeli var. Beşar Esad'la anlaşmak zorundasınız. Bu gelen insanların geldikleri yere gitmek mecburiyetleri var. Batı, Amerika, Rusyası bu işe dahil olmak zorunda. Adam gibi bir dış politikayla bunu çözmek lazım. Vatandaşlı ne kadar verildi, ne yapıldı onu bilmiyorum. Eskiden istişare yapılırdı, şimdi arkadaşlar istiareye yatılırdı. İngilizce okumam var konuşmam yok. Dışişleri müsteşarı aradı. 'Sizi Avrupa'ya gönderme istiyoruz bu konuda gider misiniz' diye. Giderim dedim. O kararı geçirtmedik biz. Bunu bana söyleyen Dışişleri Müsteşarlığı. 2008'de Beşar Esad ve eşi Esma Esat Ankara'da. Hayrünisa Hanım Cumhurbaşanı eşi, ben Meclis Başkan vekiliyim. Kadınlarla yemek için davet edildim. O konuşma esnasında o bana iptal ettirilen kararın imzalandığını öğrendim. Beşar Esad'la konuşmadan olmaz. Hani beka meselesi, yerli milli konuşuluyor ya bol bol. Orada nüfus homojenleştirilmesi yapıldı, onun da önüne geçilmesi gerekir."
'Erdoğan'a 2019'da Antalya'da dedim ki, 'Devlet olarak beni Suriye'ye gönderin, görüşeyim' dedim'
2019'da Erdoğan'a kendisini "devlet adına Suriye'ye göndermeyi" teklif ettiğini söyleyen Akşener şöyle devam etti:
Yorumlar
Kalan Karakter: