Nüket Ceylan

Nüket Ceylan

TANTE ROSA/SEVGİ SOYSAL

18 Ocak 2019 - 11:10

Sevgi Soysal’ın kapaktaki gülen, güzel yüzüne baktığımızda sımsıcak bir yazar ile karşı karşıya olduğumuzu anlarsınız.

Tıpkı gülen gözleri gibi yazdıkları da yüreğinize hemen geçiveren, hınzır, muzip ve bir o kadar zeki bir kadın vardır karşınızda.

Adı tüm çağdaş yazarlarla beraber anılan bu kadın yazar, kendi kişisel tarihinde de oldukça cesurdur Türkiyeli hemcinslerine göre.

Özgürlük onun tüm kişiliğinde pırıl pırıl parlar ve bu yazıyla Sevgi Soysal, tüm sol kökenli kadın yazarlar arasında öncüdür.

Çünkü feodal geleneklerin karşısında ondan parçalar taşıyan aydın erkeğe bile kendini anlatmayı başarmıştır.

Dili, üslubu kitaplarında bol ironi, bol mizah barındırması 12 Martı yaşayan bu aydın-kadını değiştirmedi aksine mücadelesini zor şartlar altında da sürdürmeyi başardı.

40 yıllık kısa ömründe edebiyatımızın kendini en çok sevdiren kadın yazarı oldu bana göre. ”Yürümek” ile TRT sanat ödülü yarışmasında başarı ödülü, ”Yenişehir’de Bir Öğle Vakti” ile 1974 Orhan Kemal Roman Armağanını kazandı.

“Tante Rosa” ya gelince teyzesinin yaşamından izler taşıyan bu kitap 14 öykünün birbirine bağlanmasıyla oluşmuş.

İsmi Rosa olan bir kadının yaşamın kurallarına, aile bağlarına, kadın-erkek ilişkilerindeki tutunamayışlarına ama özgürlüğe bir manifestodur adeta.

Rosa, ailesinde baştan beri aykırı olan, kocasını kilise dönüşü beklemekten sıkılan yeni yaşamlara karşı hep giden ama her yeni buluşta hayal kırıklıklarından ayağa kalkan güçlü bir kadındır da ayrıca.

Sevgi Soysal’ın güçlü, muzip, ironik bir dille anlattığı nefis çizimlerle(Selçuk Demirel) tasvir edilen Rosa, gerçek bir tutunamayandır .Ama kadınlığını yaşamak isteyen bir tutunamayan.

Pembe, Magazin dolu kadınlara ne yapmaları, nasıl güzel olmaları, nasıl evlenecek erkek bulmaları öğütleri veren bir derginin dediklerini yapıp ta nasıl mutlu olamadığına şaşırır Rosa.

Aşkınsa: “Sizlerle Başbaşa”adlı dergide okuduğu aşk romanlarına benzemediğini ilk eşi olacak Hans ile evlendiğinde anlayacaktır(syf,30)

Tante Rosa ‘yı okurken İngiliz yazar Doris Lessing ile Sevgi Soysal’ın hayata bakış açılarının ortak olduğunu düşündüm. İkisi de emeğin gücüne inanıp mücadele ederken bir yandan yazmış, hayatlarında evlilik kavramı onlara çok mutluluk getirmemiş ama kendi mutluluklarını yaşamak için çevrenin dost görünen bencil tutumlarından, toplumun acımasız yargıları ile de mücadele etmeyi seçmiş, aslında yaşama ne kadar inandıklarını gözlemledim.

Çünkü ikisi de geldikleri aydın sınıfında kendi seçimleri ile eleştirilmekten ala koyulmaması ama buna rağmen dimdik ayakta sadece kendi seslerini haykırmayı başarmışlar.

Sevgi Soysal, Türkiye’de kadının eve hapsolduğu hayattan ne beklediği –sadece kendi için-mücadele içinde bile ondan beklenenin ne olduğunu yazarken güçlüklerle karşılaşmış, ödülalan ”Yürümek” müstehcenlik gerekçesi ile toplatılmış.

Kadın cinayetlerinin gün be gün arttığı, genç kızların sevmediklerini söyledikleri bir adam tarafından sevmediklerini söyledikleri gerekçesi ile öldürülmelerinin hak sayıldığı bir çağda yaşasaydı da Sevgi Soysal’ın kadın –erkek ilişkilerini cesurca, korkmadan yazacağından eminim.

Çünkü işleyen bir zekâsı, güçlükelimeleri, sıcacık bir yüreği var. Bu da onu okumayı kolaylaştırdığı gibi Sizin biricik yazarınız haline getiriyor hele de kadınsanız!

Yazar: SEVGİ SOYSAL

İletişim Yayınları,103 syf

 

 

 

Bu yazı 2384 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar