İlyas Aydınalp

İlyas Aydınalp

Eğitimci

Masum Çocuklar İçin Günde 10 Dakikanız Var mı?

07 Ağustos 2017 - 12:09

Bir merhaba yazısı yazmak istedim önce.
Hani yeni bir iş yerine gittiğinde önce herkesle tanışırsın.
Kendini anlatırsın kısaca.
Sonra işteki arkadaşların kendilerini anlatır.
İşte öyle kısaca bir merhaba demek istedim.
Yazamadım merhaba yazısını.
Niye?
Perşembe günü Basmane’de babasının çöp  toplama arabasında iki çocuk gördüm.
Oğlanın arkası dönüktü. Kız çocuğuyla göz göze geldik.
Üç dakika falan beraber yürüdük.
Bir an fotoğraflarını çekmek istedim.
Yapamadım.
Sonra çocuklara hissettirmeden fotoğraflarını çekeyim dedim.
Ara ara bakıp belki de sosyal medyada paylaşıp yardım isterim.
Hissettirmeden telefonla bir poz çekebildim.

Çok fena baktı çocuk.
İçimden çıkmıyor.
Dört gündür durup durup içimden hayata küfrediyorum.
Nazım geliyor aklıma:
“Dünya adaletsiz çocuk.
Dünya zorba…”

Çöp nedir?
Atık.
Pis.
İstenmeyen…

O iki masum çocuğu babaları taşıyordu.
Hem de herkesin iğrendiği bir çöp arabasında.
Adaletine sıçtığımın dünyası.
Vicdanına tükürdüğümün insanları.
Lan hiç kimse rahatsız olmuyor mu bu yokluktan?
Bir tek ben mi üzülüp sağı solu arayıp uğraşıyorum.
Yok mu koca İzmir’de bir şeyler yapan?
Var.
Ne yapılıyor?
Eski giysiler toplanır, dağıtılır.
Yemek verilir Ramazanda.
Başka?
Fitre, zekat veren var.
Servetinin kırkta birini veriyor mu?  
Yok.
Kaymakamlığın sosyal yardımları.
Kömür yardımı, makarna…

İzmir’de kaç sokak çocuğu var diye araştırdım.
İstatistik yok?
Sayı yok.
Ben söyleyeyim.
Binlerce…
Gecenin yarılarına kadar lambalarda dilenip duruyorlar.
Açlar.
Üşüyorlar.
Pislik içindeler.
İstismara uğruyorlar.
Sapık dolu ortalık.
Haftada en az iki kere alo 183 hattını arıyorum.
Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı hattı.
Yaklaşık on dakika yer tarif ediyorum.
Falanca sokak, filanca bulvarın köşesinin sağındaki lambalar.
Beş, altı yaşında çocuklar.
Dileniyorlar diyorum.
Bir şey yapın.
Telefondaki görevliler çok ilgililer.
Ama…
Yapılan şu:
Polis ekibi gidiyor.
Çocukları alıyorlar.
Sonra ailelerini araştırıyorlar.
Bulup teslim ediyorlar.
Bulamazlarsa devlet himayesine alınıyorlar.
Aile bulunabilirse bakanlık aileye bakıyor.
Durumu yoksa yardım ediyor.
Ama nasıl bir yardım?
Nereye kadar yardım.
Ayrıca polisimizin iş yükü ortadayken bu iş de onlara yükleniyor.
Bakanlığın sokak çocukları için bir ekibi yok.

Durum çok ciddi.
Hem de öyle böyle değil.
Bu çocuklar istismarın en ciddilerini yaşıyor.
Sayıları giderek artıyor.
Ülkemizdeki sokak çocuklarıyla daha baş edemezken bir de Suriyeli garibanlar eklendi.
Ruh dünyalarındaki tahribat çok ağır bedeller ödememize neden olacak.
Bir şey yapmalıyız.
Devlet bürokrasisinin ağırlığı buna engel.
Sivil toplum yerlerde.
Türkiye’de çocuklarla ilgili 159 dernek-vakıf var.
80 bin dernek ve vakfın sadece 159’u çocuklarla ilgili.
Varın siz düşünün.

Bir hareket başlatalım.
Yokluğun elinden bu çocukları kurtaralım.
Sapıkların elinden bu çocukları kurtaralım.
Organ mafyasının, insan ticaretinin elinden söküp alalım bu çocukları.
Gelin bir kampanya başlatalım.
Bu yazıyı okuyorsanız en kötü ihtimal facebook hesabınız vardır.
Sokakta yardıma muhtaç bir çocuğun ya da çocukların fotoğraflarını çekip koyun sayfanıza.
Konumu da yazın.
Paylaşın.

Sonra 183’ü arayın.
Gördüğünüz çocukların adresini, yerini tarif edin nolur.
On dakika sürüyor en fazla.

Masum çocuklar için günde on dakikanız var mı?
 

Bu yazı 2167 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Sultan CİN
    6 yıl önce
    Gerçekten çok büyük bir yara... Ve unutup gidilen ya da alışı*** yaraya dokundunuz ... En azından bir alo diyebilme gücü herkeste var.. Teşekkür ederiz ..
  • Eser atak
    6 yıl önce
    Güzel ve içten bir dokunuş çağrısı... Sağol

Son Yazılar