Çiğdem Adalı

Çiğdem Adalı

SİYASET DİLİ

30 Ekim 2018 - 10:38

Efendim bir seçim dönemi daha hayırlısı ile başladı… Belediye meclis üyeliği ve Belediye başkanlığı görevi, gönlünde yatan herkes adaylık başvurusunu yaptı… Tüm adaylara şimdiden başarı diliyor ve hem adaylara hem de biz vatandaşlara hakkımızda hayırlı olsun diyorum…

Yaşadığımız il ve ilçeler için görev talebinde bulunmak, evet kutsal bir davranış ancak siyaset dediğin gariptir… İşleyişi, iletişimi farklıdır…

Öyle ki ağzından bir laf çıkar, o laf seçmene öyle yansır ki aday bile “Acaba öyle değil de böyle mi dedim?” diye kendi ile çelişkiye düşer… İletişim ve siyasete bulaşmış biri olarak şimdiden nasıl potlar kırılacağını hatta ne çamların devrileceğini az çok tahmin edebiliyorum… Önümüzdeki seçim sürecinde kimi adaylar yıldız gibi parlayacak kimi adayların ise varlığı bile hissedilmeyecek…

Hal böyle olunca gönlüm sessiz kalmaya razı olmadı ve adaylara konu hakkında birkaç hap bilgi vermek istedim… Neticede Ahmet Şerif İzgören’in de söylediği gibi “Bilginin de zekâtı var”… Paylaşmak lazım…

Öncelikle sosyal medya kullanımından başlayalım…

* Her sosyal medya platformunun yoğun olarak kullanıldığı saatler farklıdır… Paylaşımlarınızı bu saatlere göre yapmazsanız sonrasında “Vay efendim kimse görmüyor, beğenmiyor, yorum yapmıyor, sesimi kimseye duyuramıyorum” diye dizlerinizi döversiniz…

* Ajanslar, gazeteler ve basın mensupları ile aranızı iyi tutun… Ne kendinizden taviz verin ne de onlardan taviz isteyin… Her şey saygı çerçevesinde ve prosedüre uygun olsun… İlişkilerinize dikkat edin ki aradan zaman geçince daha önce yediğiniz hurmalar gelip sizi tırmalamasın…

* Adaylık sürecinizde sosyal sorumluluk projelerinde bulunmaya ve sosyal sorumluluk projeleri üretmeye özen gösterin… Yaptığınız bu çalışmaları ise bir önceki şıkta bahsettiğimiz basın mensuplarına yönlendirip haberleşmesini sağlayın…

* Reklam vermek iyidir, güzeldir ancak renginden metnine kadar çok dikkatli ve bilinçli hazırlanması gerekir… Bu yüzden riske girmek yerine (Özel günler haricinde) advertorial reklam dediğimiz, haber metni şeklinde sizin tanıtımınız için hazırlanan reklam tarzını benimsemenizde fayda var…

* Gerek sosyal medya gerekse basında kullandığınız fotoğraflar çok önemlidir… Hem sizin hem de yanınızda bulunan kişilerin bakış ve duruşlarınız fotoğrafa bakan kişiye çok şey anlatır… Okurun, bu konu da bilgiye sahip olması çok önemli değil… Bu, tüm insanların dünyaya gelirken yanında getirdiği genetik bir yetenektir… Konu hakkında bilgisi olan kişi fotoğrafı yorumlayabilir, bilgisi olmayan kişi ise baktığı fotoğrafın gerçeğinde, bir sorun olduğunu anlar sadece yorumlayarak açıklama getiremez… AMA ANLAR…

* Kurulan cümle ve kullanılan kelimeler tahmin edemeyeceğiniz kadar önemlidir… Örneklemek gerekirse; ben dili kullanarak “İlçemiz için en iyisini yapacağım” cümlesini kuran bir aday öncelikle seçmenin bilinçaltında adaylık sürecinde kendisinin yalnız olduğunu, onu destekleyecek kimsenin olmadığı düşüncesini yaratır… Aynı zaman da “ben” dili ile kurulan cümleler yüksek egonun da yani bir anlamda bencilliğinde göstergesidir… Hal böyle olunca örnek verdiğimiz cümle üzerinden düzeltme yaparsak “İlçemiz için en iyisini yapacağız” demek; hem adayın adaylığının başkaları tarafından desteklendiğinin hem de adayın ekip çalışmasına, eleştiriye, farklı bakış açısına açık olduğu hissini uyandırır… Bu durumda da yükselen ego değil, özgüvendir…

* Laf olsun diye konuşmayın… Söylediğiniz söze ya da verdiğiniz vaade kendiniz inanmıyorsanız emin olun ki sizi dinleyen seçmen de inanmayacaktır… Zira enerji döngüsü denilen bir şey var… Bu durumda, fotoğraf okuma gibidir… Konu hakkında bilgisi olan kişi anında bilinçaltınızı okur ve sizi çözer; bilgisi olmayan kişi ise size oy vermeyecek olmasının sebebini “eksik bir şey var ama anlatamıyorum” gibi cümleler kurarak açıklar… Bu yüzden enerji döngüsü konusunda, yetkin birinden destek isteminiz faydanıza olacaktır…

* Kurduğunuz cümleler mutlaka kısa, net, slogan tarzında olsun ve insanların duygularına dokunsun çünkü beyin denilen o muhteşem organ hissetmediği hiçbir şeyi öğrenmez ve öğrenmediğini de benimsemez… Benden söylemesi…

Daha yazabileceğimiz birçok ipucu var elbet ancak kısa kesmekte fayda var… Neticede beş dakikayı geçen her konuşma dinleyici üzerinde olumsuz etki bırakıp, sıkılmasına neden olur… Eh, yazıyı bitirirken dahi, bir meslek sırrı verip üzerimize düşen görevi yerine getirdiğimize göre bilgileri kullanıp kullanmamak adaylara kalmış :D

Bu yazı 6221 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar