Cem Şeker

Cem Şeker

İnşaat Mühendisi- Kentsel Dönüşüm Uzmanı

Oynatmaya Az Kaldı, Kentsel Dönüşümüm Nerede?

13 Kasım 2021 - 13:41

                Yine bir şarkı çalıyor zihnimde ve garip sorular eşliğinde.  Dünya değişiyor ve insan yaşamı müthiş bir hız kazandı. Veri iletimi 5 G hızında ve bu hız gençlerde inanılmaz bir değişime neden olmakta. Öğrenme, dikkat sosyal medyada 60 saniye ile sınırlanmış ve bu bile çok görülmekte.

                Televizyon kırk yaş üstü bireylerde vaz geçilmez olsa da yaş küçüldükçe yerini internet aracılığı çalışmalara bırakmakta. Bu hız ve dönüşümde o kadar çok değerlerimizi kaybediyoruz ki farkında değiliz. Toplumsal değerlerimiz; muhteris ve kifayetsiz bir yönetim anlayışı ile hızla yok olmakta. Vatan aidiyet duygusu, toplumsal yardımlaşma anlayışı, hak, adalet, özgürlük… gibi birçok duygu ve düşünce yok olmakta.

                İzmir depreminin seneyi devriyesi geçti, herkes her şeyi unutmuş. İnsanlar bu adı konmamış ekonomik ortamda savrulup durmakta. Döviz %25 artarken mal ve ürün fiyatları %150’leri bulan artışlar gözlenmekte. Vatandaşlar müteahhit firmalardan sabit fiyat garantili sözleşme yapma peşinde, müteahhit firmalar ise kapasite ve vizyonuna göre mevzi almakta. Yaklaşık bir yıldır, derneğimiz adına bir irtibat ofisi açtık ve yüzlerce vatandaşımıza bilgi verdik. İnanın verdiğimiz birçok bilgi ve emek boşa gitti. İnsanlar en ucuz teklif ve en çok sesi çıkan kişinin inisiyatifi ile karar verip anlaşmalar yaptılar. İnanın bir çoğu mahkemede sonuçlanacak. Biz KOOPERATİF derken bu olumsuzlukları izlenimlediğimizden, en etkin çözüm yolu olduğunu söyledik.

                Emsal artışı kararı, işin hızlanması için bir kolaylık olsa da şehrin yaşanabilirliği için kötü bir adım.  İptal olur mu? İnanın bu ülkede devlet odaklı hiçbir soruya cevap veremiyorum. Nice olmayacak işler olduruluyor aklım şaşıyor. Hala %90 yıkılmış ve yıkılacak konutlar herhangi bir anlaşma yapamadı. Nedeni çok basit “güvensizlik ve itimatsızlık”. Toplum maalesef hukuk mekanizmasına güvenmediği için kimselere güvenemiyor.

                Sorunları bu perspektiften değerlendirince insanlar denetim ve yönetimi kendileri oluşturmalı. Yani güç birliği yapıp konutlarını ayağa kaldırmalı. Bu da insanlarımıza zor geliyor. Toplumumuzun içine işlemiş “Hadi canım sende!”  anlayışının tembelliği ile “bir yapan çıkar” düşüncesi ile sorumluluktan kaçılmakta. Hal böyle olunca uyanık ve art niyetli insanların yönlendirmesi ile “en olmayacak adama” iş verilir ve sonrası ağıt ve dövünme ile neticelenir. Bu durum hayatımızın her aşamasında karşımıza çıkmakta. Neden biz yapmayalım? Neden biz başarmayalım? Biz ayağa kalkmazsak vasıfsız ama uyanık insanlar bizi hep kandıracak ve biz hep en kolayı seçeceğiz “ağıt ve eleştiri”…

                Başta da dediğim gibi düşünceler ve kararlar 60 saniyeye sıkıştırıldı. Ön yargılarımız ve biz 60 saniyeye sıkışmış bir ortamda, hataya ve kandırılmaya çok açık bir hale geldiğimizi bilmeliyiz.

                “Siz hala kentsel dönüştürttüklerimizden değil misiniz?” diye sormayacağım, bakış ve zihniyetimizi dönüştürmekle işe başlamadan…

Bu yazı 1132 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar