Atalet de diyorlar.
Fizik te eylemsizlik hali, kişisel gelişim dilinde ‘amaca yönelik eyleme geçmeme’ durumu diye adlandırıyor Mümin Sekman.
Eylemsizlik yani atalet içinde yaşayanları nasıl tanıyabilirsiniz?
Bu kişiler genellikle ağır ve yavaş hareket ederler. Tembellik, yılgınlık, miskinlik
üzerine ölü toprağı dökülmüş gibi hareket etmek, yumurta kapıya gelmeden harekete geçmemek, bezginlik, şevk'sizlik en belirgin ve karakteristik özellikleridir.
Görevlerini yaparken işlerini sık sık erteler, mazeret iletirler. Yaşama bakışları
sitemkar, umursamaz, kötümser, eleştirel ve kaygılıdır. Bu nedenle de yaşama sevinçleri ve hayat enerjileri düşüktür.
İnsanların ‘EYLEMSİZLİK HALİ’ içinde olmalarının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz.
Hedeflerinin olmayışı, iç disiplin(irade) zayıflığı, kısa vadeli düşünmek, alınganlık ve pasif direnç duygusu içinde yaşamak, motivasyon yetersizliği, olumsuz düşünme kültürü(canım ülkem de en yaygın kültür), başarısızlık korkusu, belli bir standart olgusunun olmayışı, öğrenilmiş çaresizlik duygusu, zamanı kullanma bilincinin olmaması, yorumlanmış kadercilik anlayışı, acı ve sert gerçeklerle yüzleşme cesaretine sahip olmamak.
İnsanoğlu eylemsizlik halinden kurtulamıyor çünkü, ya eylemsizlik içinde yaşadıklarının farkında değiller, ya da nedeni kendi içlerin de değil dışarı da arıyorlar.
Atalet’i yani eylemsizlik halini tehlikeli konuma getiren aşamalı şekilde oluşmasıdır.
Şok değişimler karşısın da kişiler, kurumlar ya da toplumlar doğal reflekslerini harekete geçirebilir. Oysa yavaş yavaş, aşamalı oluşan değişimleri bünye pek algılayamaz (canım ülkem de hiç anlaşılmaz, anlaşılamaz, anlaşılmak istenmez).
Bu durumun en tipik örneği ‘suyu ısınan kurbağa’ deneyidir.
Bunu hepiniz bilirsiniz. Bir kurbağa sıcak suya atılır, yaşadığı ‘şok deneyim’ in etkisi ile, zıplayarak atıldığı kaptan dışarı çıkar. Daha sonra oda sıcaklığı içinde ki su dolu kaba konur.
Ve kurbağanın suyu ısınmaya başlar. Su ısındıkça kurbağa gevşemeye, rehavete ve Atalet’e,YANİ EYLEMSİZLİK haline düşmeye başlar. Suyun sıcaklığı yakıcı aşamaya geldiğinde ise çok geçtir. Kurbağa zıplayıp kaptan dışarı zıplamaya çalışır ama bacak reflekslerinin çalışamadığını görür.
İşte, insanoğlunun davranışları da kurbağanın davranışları ile benzerlik gösterir. Pek çok kişi ya hiç eyleme geçmez ya da artık eyleme geçmesinin bile sorunu çözemeyeceği noktada bir şeyler yapmaya başlar…
Uyanık ve dikkatli olmak gerekir…
Yaşam'ın her anında.
‘Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini gösterseniz, boşuna çabalarsınız…
YORUMLAR