Nerede O Eski Fuarlar?


İzmir Fuarı sona erdi.

Yabancı katılımcılar için zaten ikinci gününde bitti.

Baktılar ki, bu fuar ‘enternasyonal’ falan değil; ‘yorulduğumuza değmiyormuş’ deyip biraz tura çıkıp toparlanıp geri dönmeyi tercih ettiler. Haklıydılar; çünkü İzmir Fuarı yerel bir festival görünümündeydi.

Bu nedenle kent, uluslararası anlamda itibar kaybı yaşıyor mu? Bu da ayrı bir tartışma konusu.

Fuarın hazırlanmasında emeği geçen bir ekip var. Onları kutluyorum. Ancak fuarın geldiği durum iç açıcı değil. 

Birkaç kez ‘ziyaretçi’ olarak gittiğim fuarda tanık olduğum şey, fuarın kültür-sanat festivaline dönüşmüş olmasından ibaretti. 

***

Büyükşehir, Havagazı Fabrikası’nda düzenlediği çim konserlerini bu yıl (sponsor eşliğinde) fuara taşımış görünüyor. Tiyatrolar, caz geceleri, çim konserleri sokak gösterileri, sergiler vesaire… Bunların hepsi çok güzel, fakat hiçbiri ‘Enternasyonal Fuar’ kavramına uygun değil. 

Bir gerçeği atlamayalım. İzmir Fuarı, yıllarca genel ticaret fuarı olarak kültürel ve ekonomik bir görev üstlenmiştir. Artık ihtisas ve ticaret adı taşıyan fuarlar için bu türden bir fuarcılık tipi ‘demode’ kalmıştır. 

O yüzden fuarı artık ticaretten ayırma zamanı gelmiştir. (Hatta Kültürpark alanını bir kent parkı olarak ticari yoğunlaşma fikrinden ayırmak gerekiyor.) Kültürpark’ın ve enternasyonal fuarın bu kent için özel bir hikâyesi var. Bunu yaşatmak ve zenginleştirmek ölçümüz olmalı.

İçimi yakan ve hemşehrilerimle paylaştığım bir husus İzmir’in bu geleneksel mirasının gereksiz sermaye desteğiyle elle tutulur olmayan etkinlikler silsilesi halinde düzenlenmiş olmasıdır. Sponsor olan firmalar kapital gücünü tüm İzmir’e göstersinler diye midir, İzmirliye sevimli görünmek telaşında mıdır?! Henüz anlayabilmiş değilim ama kentin bu özel hikâyesine zarar vereceği aşikâr.

İzmir Enternasyonal Fuarı, bu görüntüsüyle adının içeriğini yansıtamıyor.

Geleneğini korumaya ve geleceğini aydınlatmaya ihtiyacı var.

***

Uzun lafın kısası şunu sormak istiyorum: İzmir Enternasyonal Fuarı; yeniliğin, yeni buluşların, teknolojinin, bilimin, sanatın ve sosyal yaşamın uluslararası bütünleyicisi nitelikte bir ‘Uluslararası Kent Fuarı ve Sergisi’ olamaz mı? Duvarlarından taşamaz mı?

Şimdi siz bu sorulara yanıt ararken, fuarcılık alanında uzmanlaşmış bir kimse olarak İzmir Fuarı ile ilgili görüş ve önerilerimi paylaşacağım bir yazı dizisini yazmaya başladım bile.

Bu dizide fuarın geleceği ve önerilerimden bahsedeceğim.

Bir sonraki yazım gelene kadar sizlerin de düşüncelerini merak ediyorum.

Ayrıca hepinizin de tek bir soru sorduğunu duyar gibiyim: ‘Nerede o eski fuarlar?’