Genel de beklenenin,liste de yazılanın üzerinde gelen hesaplar için kullandığımız bu deyiş ,bakın nereden gelmiş....
Fransa Kralı Birinci Fransuva,tuz'dan alınan vergiyi arttırıp,fransız halkını çileden çıkardığı günlerde,kızına öylesine görkemli,şatafatlı ve abartılı bir düğün yapmış ki,Fransızlar 'soframız da ki tuzu,ağız tadımızı çalıp kızını evlendirdi' diye oldukça büyük ve yerinde bir tepki gösterirler.Vee......bu düğünün adını da 'TUZLU DÜĞÜN' olarak adlandırırlar.O gün,bu gündür ,Fransızca da ödenecek meblağ yüksek olunca 'tuzlu fatura' denmiştir.Türkçemize de büyük olasılıkla Fransızlardan ve Fransızcadan geçmiştir.
Roma imparatorluğu çağında, lejyon da görev alan askerlere tuz alabilmeleri için ödenen belli miktardaki paraya ''salarium'' denirdi. Salarium,'' tuzdan anlamina gelen ''salarius''tan gelmektedir.O dönemde tuz,pek çok gıda maddesinin daha uzun süre dayanması için kullanılırdı.Diğer baharatlar gibi az bulunan ve değerli bir madde idi. Bu para,zamanla askerlerin diğer ihtiyaçlarını da karşılayabilmeleri için verilen, bugün kü anlamda Maaş’a (salary) dönüşür
Bir de şiir...
Hiç vazgeçmedim umutlarımdan.
İçimde kıyamet kopsa da,
Ben baharıyım yarınlarımın,
Çiçek açarım her kışın ardından....
Nazım Hikmet
Enseyi karartmayın bu KIRAN günlerin de...
Güneş yine doğacak.....