Gerçek Haberci'nin haberine göre İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı 5’inci oturumundan hemen sonra İZSU Kasım ayı Genel Kurulu’nun 2’nci oturumu yapıldı. İZSU’nun 2023 yılı bütçesinin tartışıldığı mecliste AK Parti kanadından, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in şehir dışı programı olması nedeniyle katılamamasına yönelik eleştiri geldi. CHP Grubu tarafından yöneltilen ‘partizanlık’ eleştirilerine AK Parti’den “Bizim kültürümüzde ayrımcılık ve partizanlık yok” yanıtı geldi.
Aydın, “Maliyetlere rağmen yatırım artmış”
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, İZSU Genel Müdürlüğü’nün bütçesi 14 milyar TL olduğuna dikkat çekerek, “Bu bütçesin yaklaşık 8 milyar TL’si kentsel yatırım maliyetleri yüzde 24’ü ise elektrik kalemi. Bu da 3 milyar TL ediyor. Ciddi bir gider olan elektriğe bugüne kadar yüzde 400 zam geldi. İZSU’nun enerji maliyeti bütçe üzerine önemli bir yük, buna rağmen yatırım kalemlerini azaltmadan hatta arttırdığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu dünyanın her yerinde partizanlıktır”
İZSU’nun faaliyet alanı 2014 yılında çıkan bir yasa ile tüm İzmir’i kapsadığını hatırlatan Aydın, “İZSU’nun hizmet verdiği bu bölge toplamda 6 bin 60 kilometre. Bunu neden anlatıyorum? Bu sadece İzmir’in değil bütün belediyelerin sorunu. İl özel idarelerindeki hizmetler büyük ölçüde belediyelere devredildi. İZSU araçlarının önemli bir kısmı 2014 model. Çünkü bu genişlemeden sonra kendisine devredilmesi gereken araç ve tesisatın önemli bir kısmını alamadı ve kendisi karşılaması gerekiyor. Bütün SUKİ’lerin başına bu geldi; ama hepsi bizim gibi şanssız değillerdi. 2021 yılında hepimize ait olan iller bankası 192 belediye projesine yüzde 100 hibe desteği vermiş. Bunların yüzde kaçı CHP’li diye baktım, sadece yüzde 1’i. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yapmış? Son 3 yılda belediyelere bazı araç yardımı yapmış. Bu yardımın yüzde 97’sini Cumhur İttifakı belediyelerine yapmış. Bunun adı dünyanın her yerinde partizanlıktır. CHP’li belediyeleri topal ördek yapabilmek için bu tavrı göstereceksiniz… Bunun adı partizanlıktır” dedi.
“Siyasi tercih böyle bir şey”
Aydın, ‘1 metre küp suyun maliyeti nedir? İzmir’de su niye böyle?’ noktasında konuşarak, “İzmir suyun yüzde 56’sını yer altından temin ediyor. Kuyudan çekilen suyun enerji maliyeti barajdan çekilene göre kat ve kat daha fazla. Biz merdiven çıktığımız için İstanbul ve Ankara gibi suyumuzun yüzde 99’unu barajdan çıkarmadığımız için yaklaşık 1,4 milyar TL. Yani elektriğe yüzde 400 zam yapıldığı yetmeyip barajları yapmayıp bize ekstra 1,4 milyar TL’lik ek enerji maliyeti çıkarıyor. Bu da İzmirli’nin 3 ay suyu bedava kullanması gerek. Ben neden bunları söylüyorum? Arkadaşlarımın dediği gibi mazeret belediyeciliği mi yapıyorum? Hayır. Suyu temin görevi Devlet Su İşleri dağıtımı ise SUKİ’lere aittir. DSİ’nin bir yükümlüğü daha var, barajları inşa etme. Doğru düzgün su alamadığımız dibi delik baraja para ödediğimizi artık anlatmayacağım, bari bir barajımız var ondan su alabilsek. Bazen arkadaşlar diyor ya en pahalı suyu satan şehirsiniz. Eğer barajlar yapılsaydı İzmirli 3 ay suyu bedava kullanacaktı, siyasi tercih böyle bir şey” diye konuştu.
“DSİ kaçak kuyuları önlemek için çalışma yapmıyor”
Metropolde su tüketim oranı abone başına 7 metre küp su olduğunu söyleyen Aydın, “Son genişleme ile bizim karşımıza kırsal alan da çıktı. Karabuç Köyü’nde 854 abonemiz var 2520 nüfus var burada 41 metre küp su kullanılıyor. Kaleköy’de ise 174 abone var, burada kişi başı düşen yatırım tutarı 35 bin 714 TL. Kaçak kuyular açılıyor burada, aslında bunu denetleme yetkisi de DSİ’de; ama önlemek için bir faaliyet de yapılmıyor. AB standartlarına atık su arıtmaya göre TÜİK’in verilerine göre İzmir’de yüzde 97 Ankara’da yüzde 29 İstanbul’da yüzde 39. Ve biz hala bunu arttırmaya çalışıyoruz. Biz arıtmaya yaklaşık 950 milyon TL ödüyoruz” açıklamasına yaptı.
“Çabalıyoruz, bize hiçbir şeyi hazır vermiyorlar”
Aydın, sözlerini ‘Kötü komşu insanı mal sahibi yapar kötü iktidar da muhalefet belediyelerini yaratıcılık sahibi yaptı’ diyerek sürdürerek, şunları söyledi:
“İZSU bir kamu kuruluşu, bunda bir tereddüttü olan var mı? İZSU suyu kamu kurumlarına kademesiz olarak daha düşük ücretle satıyoruz. Ama biz elektrik alırken kamu kurumu değil bir anda sanayi oluyoruz. Kendi belediyeleri de böyle ödüyor, burada partizanlık yok. Elektrik şirketleri zarar etmesin diye bunu yapıyorlar. Ya bize sanayi kuruluşuymuş gibi elektrik satmasından ya da su alırken resmi kurum olarak fatura kesmesinler. Biz güneş panellerini içme suyu çatılarına imalathanelerin çatılarına koyuyoruz. Çünkü güneş paneli koyacağınız alanın ya sizin olması lazım ya da size tahsis edilmesi lazım. Bize bir yer tahsis etmedikleri için çatılara koyuyoruz. Biz şu anda su dağıtılan borulardan elektrik üretmeye çalışıyoruz. Çok büyük değil, çaba gösteriyoruz. Çünkü bize hiçbir şeyi hazır vermiyorlar. Biz DSİ’nin temin etmesi gereken suyu temin etmediği için sineğin yağını çıkarıyoruz. Atık suları arıtarak tarımsal sulama için kullanıyoruz ki çeşme suyu kullanmasınlar ya da kaçak kuyu açılmasın diye.”
“Körfezin kirliğini hep birlikte önlemek zorundayız”
Maliyetler çok yüksek olduğunu vurgulayan Aydın, “Biz körfezin en önemli kirleticilerinden olan kentsel atık suyun yüzde 100’ünü arıtmaya çalışıyoruz bunun içinde yağmur suyu kanallarını açmaya çalışıyoruz. Sokaklar şu anda kazılıyor, bundan da rahatsızlığımız var. Atık su hattı ile yağmur suyu hattını ayrıştırıyoruz ve bunu park ve yeşil alan sulamalarında kullanmaya uğraşıyoruz. Körfezi İzmir’in dereleri kirletiyor, sorumluluk kimde bizde ve bakanlıkta. Gediz’in kolları kirleniyor, burayı temizleme görevi büyük ölçüde DSİ; ama bir kısmı da bizde. Limanlardaki kirliği denetleme ve önleme kimde Merkezi Hükümette. Yani şunu söylemek istiyorum körfezin kirliğini hep birlikte önlemek zorundayız. Bu sadece bizim değil SUKİ’lerin tümünün İstanbul’da ortaya konuşan talepler. Burada AK Partili belediyelerinin de MHP’li belediyelerin de sorunu. Burada biz ne diyoruz; resmi kurum tarifesinden elektrik satın, KDV muafiyeti sağlayın, barajları yapın, ilgili bakanlıklardan alınması gereken izinlerde sorunlar yaşıyoruz, bu sorunları giderin, körfezle ilgili sorumluluklarınızı yerinize getirin. Biz de Ankara ve İstanbul gibi suyumuzu barajlardan temin edersek İzmirliler 3 ay bedava su kullanacak” dedi.
Yıldız, “Bahaneler üzerinden siyaset üretmiyoruz”
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, CHP’li Aydın’dan sonra söz alarak, “İZSU bizim için sabahtan akşama kadar temas ettiğimiz bir kuruluş. Yani İZSU bizim için suya erişim, körfez, çevre, altyapı, yağmur ve taşkınla mücadele, derelerin temizliği, kronikleşmiş olan çiğli arıtma ve dördüncü faz demek. Ben Sayın Aydın’dan İzmir’in sorunlarını nasıl çözdüklerini nasıl bir performans sergilediklerini anlatmalarını beklerdim. İBB’yi İZSU’yu yönetemediğinizi 3 yıldır yönetemediğinizi her zaman söylememizin bu sunum kanıtı oldu. Körfez kokuyor dedik, kokmuyor dediniz sonra Tunç Soyer kokuyor elimde sihirli değnek yok hemen nasıl çözeyim dedi. Bugün de İZSU’yu yönetemediğinizi kabul ettiniz. AK Parti olarak bahaneler üzerinden siyaset üretmiyoruz. Biz iktidara geldiğimiz günden bugüne kadar bahaneler üzerinden değil hizmetler üzerinden siyaset ürettik. Eğer İBB yapamayacaksa getirin meclise bu barajları da yaparız” dedi.
“44 arıtma tesisi kaçak”
İzmir’deki su Türkiye’nin en pahalı suyu olduğunu hatırlatan Yıldız, “Kayıp kaçak oranı yüzde 26 oranında. AB standartları noktasına yaklaşılmadı. O 2014’te çıkan yasa ile bütçeniz arttır, tek bir elden bütün şehrin korunlarının çözülmesi için çıkan bir yasadır. Türkiye’yi İzmir gibi yöneteceğinizi söylüyorsunuz. Türkiye’yi İzmir gibi yönetecekseniz vay Türkiye’nin haline. 65 arıtma tesisimiz var, burada da bakanlığın teşvikleri var. Bu tesislerin 44 tanesi kaçak durumda, çevre izin belgeleri yok. Bu izin belgesi olmayanlara teşvik de verilmiyor. Siz kalkıp daha yaptığınız arıtmaların izinlerini almamışsınız, bakanlık teşvik vermiyor diyorsunuz” diye konuştu.
“Bizim kültürümüzde ayrımcılık ve partizanlık yok”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘3 yılda körfezde yüzeceğiz’ sözlerini işaret eden Yıldız, şunları söyledi:
“Sayın Başkan 3 yılda körfezde yüzeceğiz dedi, biz yüzemezsiniz dedik. Ama umutla bekledik mayolar verdik mayolar aldık. Baktık sayın başkan körfez ile ilgili ne yapıyor dedik Gediz’de bulduk. Ne oldu? Suçu Gediz’e attı; ama biz gerçek suçluyu bulduk. Biz körfezi 3 yıl boyunca izledik ve algı yönetilmeye devam edildi. Kamuoyunu yanıltmaktan gram çekinmiyorlar. İzmir körfezini marul sarmıştır, körfez kirlidir. İzmir körfezinin kirliliği 30 yıldır ortada. Siz iç körfezde sirkülasyon alanı yapmazsanız, dereleri kireçleyip ekolojik dengeyi bozarsanız, dış körfezden iç körfeze temiz su taşımazsanız bu oldu. Körfezimiz kirlidir nedeni de Çiğli Arıtma’nın yapılmayan dördüncü fazıdır. Söylemle eylem arasında ince bir çizgi vardır, söylem belediyeciliğini terk etmeniz gerekiyor. Sayın Başkan kendisini hala Seferihisar’da zannediyor, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin daha büyük problemleri var. İzmir’de yaşanan sorunlar kader değil beceriksizliktir. Her yağmur yağdığında Kemeraltı böyle mi olmak zorunda? Bir yıl önce altyapısını yaptık dediğiniz Kemeraltı bu durumda. Bizim kültürümüzde ayrımcılık ve partizanlık yok.”
“Yapmayacaksanız biz yapalım”
Yıldız, ilçe belediye başkanlarına seslenerek, “İZSU kazdığı yeri anından kapatıyor mu? Vatandaşların lastikleri orada parçalanmıyor mu? Bizin fen işlerinize bu şikayetler gelmiyor mu? Lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Hükümetin yaptığı tüm barajları size atacağım, Ödemiş, Çeşme…Bizim söylediklerimizde bir tane eksik ya da art niyetli bir ifade varsa biri lütfen çıksın söylesin. Artık bahane siyasetini bırakmanızın zamanı geldi. Bu kenti yönetmekle sorumlu ana unsur burada yok ve eleştirilere cevap vermiyor. Biz her yağmur yağdığında nereden ne görüntü gelecek diye bekliyoruz. Sel felaketi görmeyen bir sokağımız kalmadı. 3 tane saydığımız barajı yapmayacaksanız söyleyin biz yapalım. Seferihisar’dan buraya gelirken, ülkeyi yönettiğini hayal eden bir başkanımız var” ifadelerini kullandı.
Şahin, “İzmir’in yazın kokan kışın taşmasının sorumlusu İZSU”
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise İZSU’nun kadrosuna yönelik eleştirilerde bulunarak, “İzmir’in yazın kokan kışın taşan bir kent olmasının yegane sorumlusu İZSU’dur. Yapılanlar, yapılacak olanların göstergesidir. Araç envanterini inceledik, önceki yıllara göre artış olmadığı gibi azalma var. Binek araçlarda ise önceki yıllara göre artış var. Hizmet üretecekseniz binek araçları değil iş makinelerini arttırmanız gerekir. Personelin yüzde 21’inin kadın olduğunu görünce söylemlerinizle eylemlerinizin tutmadığını fark etik. Kadın personel de azaltılmış. Biz diyoruz ki kadının eli değer her iş güzelleşir. İzmir Körfezi Daire Başkanlığı bir an önce kurulmalıdır. Özellikle hemen sonrasında kesintisiz su akışının sağlanması adına altyapı tesisleri rutin kontroller ile denetlenmeli” dedi.
Sevinç, “Yönetim gerekli önlemleri alacaktır”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise İZSU’nun faaliyetleri doğrultusunda bilgilendirmelerde bulundu. Oylarının olumlu olacağına bildiren Sevinç, “Murat Aydın kardeşim, bizleri kurum adına bilgilendirdi. Hakan Yıldız kardeşim özellikle körfez konusuna değindi. Selahattin Şahin kardeşim yağmur sularına verilmesi gereken önemi dile getirdi. Yönetim, dile getirilen konularda gerekli önlemleri alacaktır bundan şüpheniz olmasın” diye konuştu.
Sözüpek, “O belgeleri gösterebiliyorsanız şeffaflıktan”
Mecliste grubu olan dört partinin grup başkanvekillerinin konuşmasının ardından oturuma ara verildi. Aranın ardından oturum 10 dakikalık video gösterimi ile başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Bülent Sözüpek, “Hakan Bey bir belge gösterdi, eğer bu belgeyi gösterebiliyorlarsa bu İBB ve İZSU’nun şeffaflığıdır” dedi.
AK Partili Hüsnü Boztepe, bu ifadelerin ardından Sözüpek’in sözünü keserek, “Daha konuşmasına başlamadan bize sataşıyor, lütfen plan ve bütçe komisyonu başkanı olarak konuşmasını yapsın” ifadelerini kullandı.
Kısa süreli gerginliğin ardından konuşmasına devam eden Sözüpek, “Bir konuşmacı arkadaşımız çıkıp buradan uzaydan marstan bahsediyor; ama İZSU bütçesinden bahsetmiyorsa bende bir siyasi olarak bunu söylemek zorundayım. Bütçemizin gerçekleşme oranına baktığımızda yüzde 100’e yakın gerçekleştiğini görüyoruz. Projelerimizden bahsetmeye gerek yok, onu hem Murat Bey anlattı hem de videoda gördük” diye konuştu.
“Enerji İZSU’nun taşımak zorunda olduğu en büyük gider kalemi”
Özellikle son 2 yıldır yaşanan öngörülemez maliyet artışlarına rağmen hem işletme faaliyetlerine devam ettiğini hem de İzmir için hayati önem taşıyan yatırımlarını sürdürmeyi başardığını dile getiren Sözüpek, “Önümüzdeki yıl da koku sorunu, içme suyu-kanal-yağmur suyu hattı yapımları ve yenilenebilir enerji konularında ciddi yatırımlara yer verilen bir bütçe ile yola çıkacağız. 14 milyar liralık bütçenin yaklaşık 4,5 milyar TL’si doğrudan yatırımlara, 3,5 milyar TL’si ise işletme faaliyetlerini sürdürme amaçlı mal alımlarına ayrılmış durumda. Yani bütçenin yüzde 57’si kentsel yatırım faaliyetleri için seferber edilmiş. Yaklaşık 3,4 milyar TL’ye ulaşan elektrik ve akaryakıt giderleri ise maalesef İZSU’nun taşımak zorunda olduğu ve en büyük gider kalemi haline gelmiş bir yükü olarak karşımıza çıkıyor. 2021 yılında toplam 338 milyon TL olan elektrik harcaması daha bu yıl 1,5 milyar TL’yi aşmış durumda. Personel giderleri ise bütçenin yüzde 19’u gibi gayet makul bir seviyede” açıklamasını yaptı.
“Sorunlara kısa sürede müdahale ediliyor”
Sözüpek, taşkın risklerine karşı şu ana kadar toplam 220 kilometre yağmursuyu kanalı inşa edildiğini belirterek, “İZSU bu faaliyetine, 2023 yılında 66 km daha ekleyecek. İller Bankası’nın Dünya Bankası aracılığı ile kullandıracağı kredi görüşmeleri sonuçlandığında ise kentin iki ana merkezi olan Konak-Karabağlar ve Gökdelenler bölgesine yönelik olarak iki büyük ayrıştırma projesi daha başlayacak. Aynı zamanda hava tahmin raporları doğrultusunda hazırda bekleyen acil durum ekipleri ile, yoğun yağmur sonrası ortaya çıkan sorunlara kısa sürede müdahale ediliyor ve gelen tüm çağrılara cevap veriliyor” dedi.
“Hamleler bir bir hayata geçecek”
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin revizyon projesi son hız devam ettiğini söyleyen Sözüpek, “Daha önce aşırı maliyet artışları nedeniyle ihalesi iptal edilen Çiğli AAT 4. Faz İnşaatının ise yakın zamanda ihalesine çıkılacak. Bu yıl dış finansman kullanımı için İZSU’ya yetki verdiğimiz bu iki proje maalesef hala Hazine Bakanlığı onayı bekliyor. Eğer bu onay gelirse en azından 4. Faz inşaatının daha hızlı ilerlemesi mümkün olacaktır. Ancak yine de İZSU bu projeyi özkaynaklarıyla da yapmaya hazır. Ayrıca yatırım programına alınan Körfez Tarama, Çamur Stok Sahalarının Rehabilitasyonu ve Çiğli Çamur Çürütme Ve Kurutma Tesisinin Revizyonu projeleri ile birlikte koku sorununu ortadan kaldıracak hamleleri bir bir hayata geçecek” diye konuştu.
Kökkılınç’tan eleştirilere kalem kalem yanıt
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, gelen eleştirilere ilgili kurumlardan gelen yanıtları paylaşarak, “Çiğli Arıtma Tesisi sahası içerisinde 2020’den beri 200 dönüm alan içerisinde 10 megabayt GES santralı uygulama projesi için resmi kurum olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hala görüş bekliyoruz. Çiğli Arıtma Tesisi revizyon bağlama tarihinde 2022 Mart ayında bakanlığa başvurulmuş, kasım ayındayız. Çiğli’de çamur çürütme ve kurutma tesisi revizyonu kapsamında yenileme yapılıyor 2,5 milyon metreküp çamur bakanlığın izni ile geçici stok sahalarında biriktirilmiş olup Yüksek Teknoloji Üniversitesi ile ortaklaşa yürütülen proje kapsamında 2023 yılından itibaren ekolojik restorasyon ve rehabilitasyona başlanacak. 70 adet arıtma tesisinden 24 tanesi ileri biyolojik olup tamamının çevre izinleri var. Sadece Çiğli’nin izninin yenilenmesi için Mayıs 2022’den beri bakanlıktan yazı bekleniyor. İZSU 30 ilçe kapsamında 2012’den beri yetkilenmiş, devraldığı tesislerin ne çevre izinleri var ne başakça kayıtları var. Kayıp kaçak oranında Türkiye yüzde 37 civarında. İzmir en düşük kayıp kaçağı olan dördüncü şehir. Dikili’de içme suyu sorunu yenilendiği için artık yok” dedi.
“Arıtma suyunu yüzde 97 olarak gerçekleştiren tek belediyeyiz”
Gönderilen yazılara geç cevap verilmesine sitem eden CHP Grup Sözcüsü Kökkılınç şunları söyledi:
“Normal bir hukuk devletinde istikrar vardır. Yerel yönetim yazmışsa anından yanıtının gelmesi lazım. Burada görüyoruz ki AK Partili arkadaşlarımız takip etmezse İBB’nin yatırımlarının vay haline. Arkadaşlarımız, Akarca’nın derin deşarjının ihale işlemlerinin başladığını söylüyorlar, kanalizasyon master planının olduğunu söylüyorlar. Ben de şunu ifade etmek istiyorum, İBB Başkanımız Tunç Soyer’in basına yansıyan bazı beyanları oldu. Bunların içerisinde altyapı ve yatırım programları için Cumhurbaşkanı Yatırım Programı’nda bekleyen dosyalar olduğu söylüyor. Bu sene Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan 7 aydır uygun görüş bekleyen yazılar var. Buca Metrosu için 9 ay, Çiğli Tramvay için 7 ay, Fahrettin Altay Metrosu için 5 ay, İZSU için projelere garantörlük için 9 aydır yanıt alamamışlar. Türkiye’de arıtma suyunu yüzde 97 olarak gerçekleştiren tek belediyeyiz. Ben bu nedenle arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Daha da iyisi olacaktır yeter ki yatırım programlarına alınsın, kredilere gerekli onaylar verilsin.”
Hızal, “İZSU ile ilgili ne dediysek çıktı”
CHP’li Kökkılınç’ın sözlerinin ardından yanıt vermek için söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye deve cevap vermiş, nerem doğru ki diye. İZSU’nun en kısa tanımı bu. Neresi doğru ki. Az önce cevabı gelmedi denilen yazının cevabı 5 gün sonra gelmiş. İBB ve İZSU’da temel sorun hangi açıdan baktığınızla ilgili. ‘Biz yazı gönderdik cevabı gelmedi…’ O yazının cevabı geliyor ama saklanıyor. İZSU’da sorunlar var. Temel sorunlarını özetleyen 2021 yılı Sayıştay denetim raporudur. Bahsedilen birçok konu bu raporda var. Elektrik fiyatlarıyla alakalı teşvik hususu var mesela. İZSU, elektriğini yüzde 50 indirimle alabilir. Her yılın Nisan ayına kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ilgili belgelerle başvurursan alırsın diyor. Evet enerji fiyatları arttı. Ama şunu kabul edin. 25 yıldır bu şehri yöneten sizler olumlu adım atma yolunda bir faaliyet içine girmediniz. Bizim burada bugüne kadar yapmış olduğumuz bütün eleştiriler İzmir’in menfaati için. Bazen sertleşebiliyoruz ama günün sonunda şu sonuca varıyoruz: Biz bugüne kadar İZSU’yla ilgili ne dediysek hepsi ortaya çıktı. Siz de bunu biliyorsunuz” diye konuştu.
Özuslu, “Demokrasiler muhalefet ile vardır”
Son olarak konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu, “Başkanımız bugün burada olamadı. Bütçemizin görüleceği oturumlarda olacaktır. Burada arkadaşlarımızın dile getirdiği eleştirilere ve talep ettikleri sorulara başkanımız kendisi etraflıca yanıt verecektir. İzmir önemli bir kent. Yapılan konuşmalarda görüyoruz ki İZSU İzmir için önemli bir kurum. İZSU, günlük hayatımızı içinde olan bir kuruluş. Elbette bütçesi yapılırken ülkenin mevcut ekonomik durumundan bağımsız bir şekilde yapılamayacağını herkes bilir. Bir bütçe aslında bir siyasi tercihtir. Muhalefet eleştirecektir. Demokrasiler muhalefetle vardır. Muhalefetin olmadığı yerde demokrasiden söz edilemez. Bugün bütçe görüşmelerimiz İzmir’e yakışır klas bir şekilde geçti” dedi.
YORUMLAR