HDP İzmir Milletvekili Serpil Pekgözegü, soru önergesinde Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem afetine ilişkin hatırlatmalarda bulundu. Asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem sonrası hasarlı hastaneleri soran HDP’li vekil şöyle dedi:
“6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremlerde başta Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Osmaniye ve Adana illerinde, ilçelerinde ve köylerinde olmak üzere deprem bölgesinde alınmayan önlemler, neoliberal politik tercihler nedeniyle ülke tarihinin en büyük yıkımı gerçekleşmiş, bazı illerde 2 gün bazılarında ise 3 gün deprem bölgesine devletin müdahale etmemesi, arama kurtarma faaliyetlerine dair ihmaller silsilesi sonucu resmi açıklamalara göre 50 bine yakın yurttaşımız yaşamını yitirmiş, yüz binin üzerinde insan yaralanmış ve 830 bin 806 binada hasar tespitinin yapıldığı, 105 bininin yıkılmış, yıkılacak veya ağır hasarlı olarak saptandığı bildirilmiştir. Depremde kamu binalarının, okulların, hastanelerin, temel ulaştırma ve altyapı hizmetlerinin hasar gördüğü, deprem sonrasında en temel kamu hizmetlerine erişimin sistematik bir şekilde aksadığı, deprem yerleri ile iletişimin sağlanamadığı ve devletin depreme hazırlık tedbirleri konusunda yetersiz kaldığı birçok yerde gözlemlenmiştir. İktidar ise yaşanan depremleri “Asrın Felaketi” olarak kabul ettirme algısına girmiş, yaşananlardan dolayı sorumluluğu üzerinden atmayı ve yaşamını yitiren binlerce insanı kamuoyuna “kader” olarak sunmaya çalışmıştır. Depremler sonrasında yaşananlar denetimsizliği, sorumsuzluğu, geçmiş hatalardan ders alınmadığını da gün yüzüne çıkarmıştır. İktidarın yarattığı felaket, bu depremin felaketinden daha büyük olmuştur. Depreme karşı önlem alınmaması, kentsel dönüşüm yerine rantın yüksek olduğu alanlara yapılaşmanın tercih edilmesi, imar affı, imar barışı gibi rant ekonomisine ve seçim yatırımlarına prim verilmesi, fay hatlarının üzerlerine yapılaşmalara göz yumulması, idari-kurumsal kapasitenin yetersizliği tahribatın esas nedenini meydan getirmiştir. TOKİ tarafından yapılarak 2016 yılında hizmete giren Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasının ağır hasar alması ve artçı depremlerin sürmesi nedeniyle doktorlar, yoğum bakım servisinde tedavi gören hastalara müdahale edememiş ve bu nedenle en az 120 yoğum bakım hastasının yaşamını yitirdiği bilgisi basında yer almıştır. Depreme dayanıksız olduğu ve yıkılabileceği yönünde bir bilirkişi raporunun 2012'de düzenlendiği İskenderun Devlet Hastanesinin A Bloku tamamen yıkılırken aralarında sağlık çalışanları ve hastaların da olduğu 70 kişi hastanenin enkazında hayatını kaybetmiştir. Zonguldak UMKE ekibince Antakya’ da bulunan Özel Defne Hastanesinde yoğun bakımda unutulan hastaların olduğu fark edilmiş, ekip burada sağ olduklarını tespit ettikleri 5 hastaya acil müdahalede bulunmuş ancak yaşam destek ünitesine bağlıyken deprem dolayısıyla kesilen elektrikler sebebiyle 1’i bebek 10 hastanın hayatını kaybettiğini tespit etmişlerdir. Depremde hafif hasar gören Antakya’daki Özel Doğu Akdeniz Hastanesinin depremden sonraki 3 gün boyunca elektrikleri kesilmiş, yoğun bakım servisinde kaderlerine terk edilen hastalardan biri kadın 5 hasta hayatını kaybetmiştir. Bir başka hastane faciası da Maraş’ta bulunan Özel Sular Akademisi Hastanesi’nde yaşanmıştır. Basına yansıyan iddialara göre depremde yıkılmayan hastane binasında jeneratörün devreye girmemesi nedeniyle tedavi altındaki yedi bebek yaşamını yitirmiştir. ine Kahramanmaraş’ta yaşanan ilk deprem sonrasında, Sağlık Bakanlığı’na ait bazı hastanelerin yoğun bakımlarına yaklaşık beş saat boyunca elektrik sağlanamadığı ve entübe hastaların hayatını kaybettiği öğrenilmiştir. Görüldüğü üzere yaşanan depremler gerekli önlemlerin alınmaması, zamanında müdahale edilmemesi, ihmalkarlık ve sorumsuzluklar nedeniyle büyük bir afete dönüşmüştür. Bugüne kadar yaşanan felaketler gerek yerel yönetimlerin gerekse de merkezi yönetimlerin Anayasa’nın kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmediklerini ve /veya eksik ya da kusurlu yerine getirdiklerini açık seçik ortaya koymuştur.”
“Müdahale edilememesi nedeniyle şimdiye kadar yaşamını yitiren kişi sayısı kaçtır?”
Bakan Fahrettin Koca’ya depremde yıkılan ve hasar gören hastane sayısını soran HDP’li vekil Pekgözegü, müdahale edilememesi nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısını da sorarak soru önergesini şöyle sıraladı:
“Depremde yıkılan ve hasar gören hastane sayısı nedir? Bu hastanelerin kaçı kamu, kaçı özel hastanedir? Yıkılan veya hasar gören hastanelerde yaşamını yitiren ve yaralanan yurttaşların sayısı nedir?
Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 il, ilçeler ve köyleri etkileyen depremlerde zamanında müdahale edilmemesi nedeniyle şimdiye kadar yaşamını yitiren kişi sayısı kaçtır?
Hatay’da TOKİ tarafından yapılan ve 2016 yılında hizmete giren Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde 120 hastanın yaşamını yitirdiği iddiaları bilginiz dahilinde midir?
Aralarında sağlık çalışanları ve hastaların da olduğu 70 kişinin İskenderun Devlet Hastanesinin A Blokunun tamamen yıkılması nedeniyle hastanenin enkazında yaşamlarını yitirdikleri bilginiz dahilinde midir?
Depremde hafif hasar gören Antakya’daki Özel Doğu Akdeniz Hastanesinin depremden sonraki 3 gün boyunca elektrik kesintisi nedeniyle yoğun bakım servisinde biri kadın 5 hastanın yaşamını yitirdiği bilginiz dahilinde midir?
Zonguldak UMKE ekibince Antakya’ da bulunan Özel Defne Hastanesinde yoğun bakımda unutulan hastaların olduğu ve yaşam destek ünitesine bağlıyken deprem dolayısıyla kesilen elektrikler sebebiyle 1’i bebek 10 hastanın hayatını kaybettiği bilginiz dahilinde midir? Yaşanan bu vahim hadisede sorumluluğu bulunduğu tespit edilen sorumlular hakkında başlatılan bir soruşturma bulunmakta mıdır?
Maraş’ta bulunan Özel Sular Akademisi Hastanesinde jeneratörün devreye girmemesi nedeniyle tedavi altındaki yedi bebeğin yaşamını yitirdiği iddiaları doğru mudur?
Yaşanan depremde tamamen yıkılan İskenderun Devlet Hastanesinin A Blok’unun depreme dayanıksız olduğu ve yıkılabileceği yönünde 2012 yılında düzenlenmiş bir rapor bulunmasına rağmen hastaneye yönelik herhangi bir güçlendirme çalışması yapılmadan hastanenin bu bölümünün halen gerekçesi nedir?
Kahramanmaraş’ta yaşanan ilk deprem sonrasında, Sağlık Bakanlığı’na ait bazı hastanelerin yoğun bakımlarına yaklaşık beş saat boyunca elektrik sağlanamadığı ve entübe hastaların hayatını kaybettiği doğru mudur? Doğru ise kaç hasta yaşamını yitirmiştir?
Yaşanan depremde tamamen yıkılan İskenderun Devlet Hastanesi A Blok’unun denetimleri en son hangi tarihte yapılmıştır? Yapılan denetimler sonucunda düzenlenen raporlarda bu duruma değinilmemiş midir? Değinildi ise Bakanlığınızca gereği neden yerine getirilmemiştir?
Depremden önce hastanelerin bina ve yerleşkelerin deprem denetim çalışmaları yapılmış mıdır? 2012 yılında hizmete açılan ve 26 Şubat tarihinde yaşanan 4,6 büyüklüğündeki depremde hasar alan Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nin Doğu Anadolu Fay hattı üzerine inşa edildiği doğru mudur?
Hastanelerde hayati yaşama önem jeneratör bulunmamasının gerekçesi nedir?
Hükümetinizin yaşanan depremlerde depreme yönelik gerekli önlemlerin alınmaması, geç müdahale edilmesi, koordinasyonsuzluk, iletişim yokluğu, barınma ve ısınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması nedeniyle on binlerce kişinin yaşamını yitirmesi ve yüz binlerce kişinin yaralanması, sakatlanması veya engelli kalması ile sonuçlanan ihmaller nedeniyle herhangi bir sorumluluğunuzun olduğunu göz önüne aldığımızda istifa etmeyi düşünüyor musunuz? “
YORUMLAR