CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun AKP Konak İlçe Başkanı Sayın Sait Başdaş'In Konak Belediye Başkanı Söylemine Cevabı

AKP Konak İlçe Başkanı Sayın Sait Başdaş, “lafla gemi yürümez” demiş. Halkımız gemileri nasıl yürüttüklerini Allah’a şükür çok iyi biliyor. Bizim belediyelerimiz harcadığı 4 milyonun da 40 trilyonun da hesabını alnı açık ve başı dik şekilde verebilir de kendileri toplayıp harcadıkları 669 milyar liranın ve yoksulluk sınırı altındaki 38 milyon vatandaşımızın hesabını nasıl verecek? Maske dağıtmaktan aciz olduğunuzu biliyoruz, bari belediyelerimizin yaptıklarını maskelemeye çalışmayın.


CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun AKP Konak İlçe Başkanı Sayın Sait Başdaş'In Konak Belediye Başkanı Söylemine Cevabı

Sayın Başdaş, Konak Kaymakamlığı aracılığıyla yapılan yardımların kendileri tarafından yapıldığını iddia etmiş. Merak ediyorum AKP Konak İlçe Başkanlığı’na da mı kayyum atanmış? Yoksa haberimiz olmadan İlçe Başkanı olarak kendisinin yerine Konak Kaymakamı mı atanmış? Olabilir, çünkü ülkemizdeki ‘olmayan demokrasi’ anlayışından beklediğimiz şeyler bunlar. Bir kamu kurumu tarafından yapılan işleri siyaset eliyle yaptığınızı iddia etmek ayıptır, siyasi etiğe yakışmaz.

Konak Belediyemiz her zaman halkımızın yanında olmuştur. Belediye Başkanımız Sayın Abdül Batur, tecrübesi, çalışkanlığı ve birikimiyle Konak’ta yaşayan her hemşehrimize sahip çıkmaya, dertlere çare olmaya ve umut dağıtmaya devam ediyor. Halkımızın memnun olduğunu Türkiye’deki ilçe belediyeleri arasında yapılan memnuniyet anketinde ilk beşte yer alarak belgelemiş. Ne başkanımızın ne de bizim hesabını veremeyeceğimiz en ufak bir konu yoktur.

Belediyemiz bu süreçte 500 bin adet maske, 21 bin 472 eldiven, zor durumda kalan vatandaşlara 8 bine yakın gıda kolisi ulaştırmakla kalmadı, ayrıca sayenizde vergi yükü altında ezilen, kirasını, elektriğini, personel giderini nasıl ödeyeceğini bilmediği için her gün kepenk açmaya çekinen esnafımızın 1,5 milyon liralık işgaliye bedellerini bir kalemde sildi. Ay sonu geldiğinde kiramı nasıl ödeyeceğim diyen vatandaşımızın 75 bin liralık kira borcunu kapattı. 300 bin lirası hayırseverlerden olmak üzere toplam 750 bin liralık gıda kolisi desteği ve 650 bin liralık maske desteğinin yanı sıra esnafımıza 200 bin liralık dezenfeksiyon kiti desteği verdi. Çocuklarımıza ve 65 yaş üstü vatandaşımıza 60 bin liralık kitap, taksi esnafımıza ve ihtiyaçlı ailelere 150 bin liralık iftarlık desteği sağladı. ‘Yarın toptancıya borcumu nasıl ödeyeceğim’ diyen bakkal esnafımızın 120 bin lirası hayırseverlerden olmak üzere toplam 190 bin liralık veresiye defterlerini kapattı. 65 yaş üstü vatandaşımıza 90 bin liralık gıda sepeti dağıtımı gerçekleştirdi. Camilerimiz, kamu kurumlarımız, eczanelerimiz, pazaryerlerimiz ve araçlar için 12 tonluk dezenfektan ve el hijyeni ile ilaçlama aletleriyle toplam 400 bin liralık destek sağladı. Ayrıca, Vefa Destek Grubuna, emniyet mensuplarına, eczacılara gıda, araç, personel ve yakıt giderleriyle toplam 300 bin lira ve halkın halk sağlığına dikkat çekmek amacıyla bilgilendirme çalışmalarına 50 bin liralık destek sağlamıştır. Belediyemiz bu süreçte sokak hayvanlarına 100 bin liralık mama ve buğday desteği ile 30 bin liralık siperlik üretimi gerçekleştirmiştir. Tüm bu kalemleri topladığınızda Belediyemizin 4 milyon liranın da üzerinde bir destek sağladığı görülüyor. Halkımızın zor günlerinde yanında olduğu için Sayın Başkanımız Abdül Batur’a ve ekibine çok teşekkür ediyorum.

Ama elbette, hesap sormadan önce hesap yapmayı bileceksiniz. Maalesef, devlet yönetimindeki ciddiyetsizliğiniz ve hesap bilmezliğinizi burada da görüyoruz. Maske beceriksizliğinizi, ekonomiyi yönetemediğiniz için döviz kurlarındaki fahiş rakamları, yaklaşan işsizlik afetini, yoksulluğu, israfı, otoyol, tünel, havaalanı ve şehir hastaneleri üzerinden yandaşa peşkeş çektiğiniz Hazine’nin dolarlarını bağırıp çağırarak, mağdura yatarak maskeleyemezsiniz. Millet kabahatlinin kabahatini gizlemek için sesini yükselttiğini çok iyi görüyor. Başkalarını suçlayarak sorumluluktan kaçmaya çalışanları herkes biliyor. Kuru gürültüyü bırakın! Önce milletin mutfakta boş kalan tenceresini doldurun. Alnının akıyla çalışan belediyelerimize de gölge etmeyin.

Sayın Başdaş, yaptıklarının dökümlerinin hepsinin mevcut olduğunu ve açıklayabileceğini söylemiş. Sayın mevkidaşım zahmet etmesin, AKP’nin yaptıklarının dökümünü ben sunmak isterim. AKP’nin 18 yıldır yönetemediği ülkemizde 18 milyon vatandaşın şu an ne bir işi ne de herhangi bir güvencesi var. 16 milyon 888 bin resmi yoksul sayısına yaklaşık 21 milyon emekli ve çalışanın aileleri ile birlikte oluşturduğu nüfus eklenince, ülkemizde 38 milyon civarında yoksul bulunuyor. Saray Hükümeti, salgın ortamında bile lüksünden fedakârlık etmiyor. AKP Genel Başkanı Ahlat'ta bir saray yaptırıyor. 4000 odalı kaçak sarayı yetmedi, Üsküdar'daki konutu yetmedi, Huber köşkü yetmedi, Marmaris'te yazlık saray yaptırıyordu, o da yetmedi bir de Ahlat'a saray yaptırıyor. Şimdiye kadar Ahlat Köşkü için 2019 yılı sonuna kadar 100 milyon TL harcandı. Bu yıl planlanan 25 milyon TL'lik harcama aşılmasa bile köşkün maliyeti 125 milyon TL'yi bulacak. Bu 125 milyon lirayla 53.786 kişinin asgari ücretini ödenebilirdi. 

Ayrıca sormak isterim. Saray hükümeti başkalarına şefkat elini uzatırken, bu ülkede insanlarımız, “Koronavirüsü beni öldürmedi. Beni sahipsizlik, çaresizlik, umutsuzluk, tükenmişlik öldürdü” diye saraya canıyla ihtarname çekiyor. Tıynetinizde olduğunu söylediğiniz yardımlaşmadan, dayanışmadan bu milletin evlatları ne zaman yararlanacak?

Saray hükümetinin yılın ilk üç ayında toplayıp harcadığı 537 milyar lira, bir de işsizlik Sigortası Fonu’nun kasasında duran 132 milyar lira var. Bunların hepsi kontrolünüz altında, elinizin altında duran 669 milyar lira para var. Nereye gitti tüm bu paralar? Faiz lobisine 38 milyar lira ödemeyi bildiniz ama vatandaşa beş maske dağıtamadınız. Milletin cebine koyduğunuzu söylediğiniz bin TL’yi de misliyle geri aldınız. Kapanan 250 bin iş yerinin, buradan ekmek yiyen 2,5 milyon çalışanın, berberin, esnafın, garsonun, kominin, şoförlerin ve diğer milyonların zararını telafi edemediniz. İnsanımıza hizmetle ve üretimle umut olmak yerine onları sosyal yardımlara muhtaç ettiniz.

Sizin yaptığınıza Anadolu’da ‘kaşıkla verip sapıyla oymak’ denir.

Yardım yaptım diye bahsettiğiniz halkımızın feryatlarını ve gözyaşlarını gece gündüz çalan telefonlarımız ve sokakta gözyaşını sildiğimiz insanımızdan öğreniyoruz ve gereğini yapıyoruz. Ama bu sesler ne hikmetse bir tek saraydan ve sizin sırça köşklerinizden duyulmuyor. Bunca insanımıza yazıktır, günahtır.

Hükümetiniz aracılığıyla belediyelerimizin halkımıza her türlü desteğini önlemeye çalışsanız da nafile. Konak Belediyemiz sizin mağdur ettiğiniz esnafımızın ve vatandaşlarımızın yüzünü güldürdü.

Konak Belediyemizin Gültepe planlarını, tarihi restorasyon çalışmalarını, Toros’taki açılışı için gün saydığımız sosyal tesis, nikah salonu, düğün salonu, semt merkezi, kreş, spor salonu ve kapalı pazaryerini, Gültepe’deki spor kompleksini, Beştepeler bölgesi için hazırlanacak kentsel dönüşüm planlarına başlanacağını, yeni açılacak zihinsel engelliler merkezi ve kreşlerimizi yeni duyuyorlarsa, AKP grubunu mecliste Konaklıların temsilcisi olmak için halktan aldıkları oyların sorumluluğu ve ciddiyetine davet ediyorum. Belediye Başkanımız Sayın Abdül Batur, bugüne kadar planladıkları ve yaptıkları çalışmaları belediye meclisinde son derece açık ve şeffaf şekilde dile getiriyor. Her türlü bilgi ve belgeyi meclisimizde tüm siyasi partilerin gruplarıyla ve kamuoyuyla paylaşıyor. Halkımız hepsini görüyor ve duyuyor ancak AKP’li meclis üyeleriniz sanırım uyuyor. Halkın feryadını duymadığınızı biliyoruz ama belediyenin çalışmalarına da kulağınızı tıkadığınızı bilmiyorduk.

Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatları ve Genel Merkezimizin koordinasyonuyla, başta 11 büyükşehir belediyemiz olmak üzere tüm belediyelerimiz canla başla çalışıyorlar. Milletimizin umutsuzluğa kapılmasına yer olmadığını, milletimizin çaresiz olmadığını belediyelerimiz verdikleri hizmetlerle gösteriyorlar. Yeter ki ülkeyi yönetmekten aciz AKP zihniyeti gölge etmesin.