Gruşçu emekli gerçeğini gözler önüne serdi


Gruşçu emekli gerçeğini gözler önüne serdi

46 yaşında emekli olarak, her yıl maaşını enflasyonun üzerinde bir oranla artıran ve

buna rağmen bizi yalancılıkla suçlayan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,

hesap kitap bilmediğimizi iddia etmiş. Hodri meydan! Gerçekleri söyleyince

bunlardan kaçmak yiğide yakışmaz. Görelim bakalım gerçekler neymiş, yiğit kimmiş!

Ekonomik şartların ne kadar ağırlaştığını görmek için rakamlara değil sokaklara bak,

halkın evlerine gir, nasıl bir darboğazda olduğumuzu görürsün. Sırça köşklerinizden

çıkmadığınız ve halkın halini görmediğiniz sürece kendi yalanlarınıza inanmaya

devam edeceksiniz.

AKP Genel Başkanına tavsiyem, sırça köşkünde lüks içinde yaşayan danışmanlarını

değiştirmesidir. Danışmanlarını halkın gerçek temsilcilerinden seçmelidir.

Bakın ne diyor AKP Genel Başkanı:

“Emekli maaşlarını insani düzeyde hayat sürebilecek seviyeye çıkarttık. Emekli

maaşlarını 4 kata varan oranlarda artırdık. Hiçbir emekli maaşının 1000 liranın

altında kalmamasını sağladık.

Enflasyon oranına baktığımızda geçen yıl ile bu yıl arasında büyük bir uçurum

görüyoruz. Bu yüzden emeklilerimizin alım gücü büyük ölçüde azaldı ve çarşı pazara

gitmeyi bırakın uğramak bile istemiyorlar. Mutfaklara ateş düşmüş durumda,

tencerelerde aş değil taş kaynıyor.

Bu yetmezmiş gibi zorunlu giderler elektrik, su, ulaşım, telefon, eğitim, sağlık gibi

giderler aldı başını gidiyor. İstatistiki bilgiler emeklilerin açlık sınırının altında

yaşamını sürdürdüğünü gösteriyor. Acı gerçek şudur ki, işsizlik ve yoksulluk

sebebiyle ülkemizde binlerce vatandaşımız ya bunalıma giriyor ya intihar ediyor. Aile

içi şiddet yaygın hale gelmiş durumda. Toplumsal bir paranoya yaşıyoruz ve bunun

temel sebebi daha önce değindiğimiz gibi aş, iş, istihdam sorunudur.

Ülkemizde açlık sınırının 2.058 TL, yoksulluk sınırının 6.705 TL olduğu bir ortamda

1.000 TL’nin altında emekli maaşı olmadığını söylemek hem trajikomiktir hem de

ülkenin yönetiminde bulunan bir kişiye yakışmamıştır. Bu, emeklilerin açlığa mahkum

olduğunun belgesidir. Açlık sınırı günümüzdeki asgari ücretin çokça üstündedir ve 13

milyon emeklimizin neredeyse yüzde 90’ı açlık ve yoksulluk sınırının altında

yaşamaktadır. Bu durumu kamuoyunun bilgisine sunmak ve algıyla yönetilen

memleketin gerçekleri görmesini sağlamak bizim temel görevimizdir.

AKP Genel Başkanı “daha önce yüzde 8,4 seviyesine kadar düşürdüğümüz işsizlik

oranı, geçtiğimiz yılın ağustos ayında maruz kaldığımız kur faiz saldırısının ardından

yüzde 14’e kadar çıktı” diyor.

Biz boşuna ülkeyi tefecilere ve faiz lobisine teslim ettiniz demiyoruz.

Şu anda Türkiye, dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkelerinden birisi. Gelirimiz

bu yüzden düşüyor; ülkenin başındaki zat ise bundan şikayet ediyor. Sonra da

dönüp, 'kur, faiz saldırısına maruz kaldık’ diyerek mağdur edebiyatı yapıyor. Olmaz!

Türkiye böyle yönetilmez. Gerçek dışı beyanlarla, algı yöneterek iktidarda kalmaya

çalışmak halkı yanıltmaktır. Ne yazık ki Türkiye, ekonomik planlamada sınıfta

kalmıştır. Bu su götürmez gerçeği daha fazla saklamaya çalışmak ya da çarpıtmak

kimseye fayda getirmeyecektir.

AKP Genel Başkanı, çıktı ve "Tutturmuş bir EYT, erken emeklilik. İskandinav

ülkelerinin hepsi bu sistemle battı" dedi. Peki İskandinav ülkerinde ekonomi ve

emeklilik koşulları ne durumda biliyor mu? Kıyasladığı ülkelerin ekonomik şartlarının

yanından geçemez.

Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Erdoğan'ın "Battı" dediği İskandinav ülkelerinin

ekonomik durumu şöyle:

Danimarka’nın ekonomik durumunda kişi başına GSYİH 56 bin 80 dolar, enflasyon

oranı %0,8, 21 milyar dolar cari fazlası var.

İsveç’in ekonomik durumunda kişi başına GSYİH 53 bin 930 dolar, enflasyon oranı

%2, 19 milyar dolar cari fazlası var.

Norveç’in ekonomik durumunda ise kişi başına GSYİH 63 bin 878 dolar, enflasyon

oranı %1,9, 24 milyar dolar cari fazlası var.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizin ekonomik durumu ise

şöyle: Enflasyon oranı %20,3, işsizlik oranı: %11, 55 milyar dolar cari açığı var.

Melbourne Mercer'in her yıl hazırladığı "Küresel Emeklilik Endeksi"ne Türkiye ilk kez

bu yıl eklendi. Araştırmada 37 ülkenin emeklilik sistemini; yeterlilik, sürdürülebilirlik,

dürüstlük ve doğruluk gibi kriterler bakımından mercek altına alınıyor. Sonuçlara

göre; 80,3 puan alan Danimarka ikinci, 72,3 puan alan İsveç beşinci, 71,2 puan alan

Norveç altıncı sırada yer alıyor. Türkiye ise 42,2 puanla sondan üçüncü sırada yer

alıyor.

Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, asgari ücretler

ve emeklilik koşullarıyla ilgili açıklamalarda bulunduğu konuşmasında, Türkiye’de

geçmişte çok erken emeklilik ile popülist dönemlerin yaşandığını, şu an ise

Türkiye’nin de dahil olduğu OECD ülkelerinin hiçbirinde 65 yaş öncesi emekliliğin

bulunmadığını iddia etmişti.

OECD’nin (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) açıkladığı en güncel emeklilik

yaşı verilerine göre, erkekler için emeklilik yaşı 65’in altında olan tam 19 ülke

bulunuyor. Kadınlar için ise 65 yaş altında emekliliğin söz konusu olduğu 24 ülke var.

Dünyanın gelişmiş ekonomilerinde emeklilere verilen değer ortada. Bizim de bu

iktidar aracılığıyla kandırıldığımız ortada. Dünyada emekliler barınma, eğitim, sağlık

gibi ihtiyaçlarının yanı sıra sanat, spor, özel ilgi ve becerilerini geliştirme, geleceğe

güvenle bakma ve seyahat özgürlüklerini rahatlıkla kullanabilme imkanına sahipler.

Ancak ülkemizde emeklilerimiz en yoğun hak ihlallerine maruz kalmış, açlığa ve

sefalete itilmiştir.

Artık uyanma ve gerçeği görüp önlem alma zamanıdır.