"Kendi Bildiğini Yapmaya Çalışan Bir Damat Siyaseti Var"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, Kılıçdaroğlu'nun referandum çağrısının gerekçesini anlattı.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'partili cumhurbaşkanlığı' konusunda yaptığı referandum çağrısına ilişkin olarak, “İçeriği toplumda ortaya çıkacak tartışmalardan sonra daha da şekillenebilir” dedi.  Başkanlık sistemiyle sorunların daha da ağırlaştığını ifade eden Salıcı, "Dış politikada, eğitimde, ekonomide kriz içine girdik ve kolay kolay geçmeyecek. Çünkü her tür öneriye kulağını kapatıp, kendi bildiğini yapmaya çalışan bir damat siyaseti var" diye konuştu.

Bu seçimde çok farklı kesimlerin oyunu alan CHP’nin önümüzdeki dönem parti politikalarında bir değişikliğe gidip gitmeyeceğine ilişkin Evrensel'den Birkan Bulut'un sorusunu yanıtlayan Salıcı, “Genel seçimlerde başka bir partiye oy vermiş biri yerel seçimlerde bize oy vermişse, bundan mutluluk duyarız. Neden oy verdiğini anlamaya çalışırız, bu siyasi kararın daha ileri götürülebilmesi için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Ancak bu seçimde ilk defa bu kadar geniş bir ittifak ortaya çıktı. Onlar kendileri dışında herhangi bir adaya oy verilirse Türkiye beka problemi ile karşı karşıya kalacaktı. Peki ne oldu o beka meselesine? İkincisi; CHP’nin bundan sonraki siyasetinde bu kucaklama politikası devam edecek. Yurttaşlarımız farklı bir siyasi partiden olabilir. Farklı bir partinin yönetim kademesinde de olabilir ama bu ülkede bir demokrasi ihtiyacı varsa o zaman bir araya gelmek lazım” diye konuştu.

"Kürt sorununun mutlaka çözülmesine ihtiyaç var"

Cumhur ve Millet İttifakı’nın dışında kalan HDP’nin 'tek adam' rejiminin gerilemesi için batıda CHP’ye oy vermesi, önümüzdeki dönem CHP’nin başta Kürt sorunu olmak üzere nasıl siyaset izleyeceğine ilişkin soruya Salıcı, öncelikle Kürt sorununun çözümünün bir yerel seçim konusu olmadığını savundu. Salıcı, sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak iktidar bunu bir yerel seçim konusu yapmak için çaba gösterdi. HDP’li arkadaşlar CHP’ye oy verdi ve bundan memnuniyet duyuyoruz. Başka siyasi görüşlerden de öyle. Türkiye’nin önümüzdeki demokratikleşme ve bu demokratikleşme çerçevesinde Kürt sorununun mutlaka çözülmesine ihtiyacı var. Bu A ve B partisinin iktidarıyla alakalı değil. Demokrasi konusunda mutabakat sağlamış kesimlerin Kürt sorunu konusunda parlamento zemininde bir kanal açması kanaatindeyiz. Fakat daha önce birbirine uzak duran kesimlerin referandumda, Adalet Yürüyüşü’nde ve son olarak yerel seçimlerde adaylarını çekerek, aday göstermeyerek, aday gösterse bile 23 Haziran’da demokrasi mücadelesine destek vererek farklı siyasi pozisyonlar aldığını gördük. Tüm bu pozisyonların demokrasi mücadelesinde önemli adımlar olacağı kanaatindeyiz.”

"Öneriye kulağını kapatıp, kendi bildiğini yapmaya çalışan bir damat siyaseti var"

İktidarın yerel seçimlerde aldığı yenilginin ardından 'tek adam rejimi' tartışmaya açılmış ve CHP’den referandum çağrısı gelmişti. Salıcı, 16 Nisan referandumunda bu yapının ne tür avantajlar getireceğini anlatan iktidarın, “Kararlar daha hızlı alınacak”, “sorunlar daha hızlı çözülecek” dediğini hatırlattı. Ancak bugüne kadar Türkiye’nin sorunlarının çözülmediğini belirten Salıcı, “Başkanlık sisteminin getirdiği hız sayesinde ortadan kalkmış bir sorunumuz yok. Tam tersine sorunlarımız ağırlaştı. Dış politikada, eğitimde, ekonomide kriz içine girdik ve kolay kolay geçmeyecek. Çünkü her tür öneriye kulağını kapatıp, kendi bildiğini yapmaya çalışan bir damat siyaseti var” diye konuştu.

Bu rejimin Türkiye’nin üzerine uymayan şeyler getirdiğini söyleyen Salıcı, bunlardan birinin de partili cumhurbaşkanlığı olduğunu ifade etti. Bir siyasi parti genel başkanının yerel seçimlerde siyaset yapmasının anlaşılır bir şey olduğunu belirten Salıcı, ancak cumhurbaşkanının Ankara’nın bir ilçesinde bir adayı desteklemek için çaba göstermesinin demokratik geleneklere aykırı bir durum olduğunu söyledi. Salıcı vatandaşımızın son seçimlerde partili başkanlık sistemine tepkisini yansıttığını dile getirdi.

Referandum çağrısı ne anlama geliyor?

Referandum çıkışının 16 Nisan’ın tekrarlanması anlamına mı geldiği sorusuna Salıcı, “Biz bu meselesinin Türkiye siyasetinde konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Genel başkanımızın yaptığı çağrının içeriği toplumda ortaya çıkacak tartışmalardan sonra daha da şekillenebilir. Biz bu konuda referandum talep ediyoruz, diğer konuları dışında tutuyoruz gibi bir tavrımız yok ama partili cumhurbaşkanlığı üzerinden giden bir başkanlık sisteminin Türkiye’yi getirmiş olduğu yeri ve maliyetlerini ortaya koyma çabası içerisindeyiz” dedi.