Dünyada 2024 Yılında 1.9 Milyar 5G Abonesi Olacak

Dünyanın önde gelen ülkelerinin birer birer geçtiği 5G’nin 2024 yılı itibariyle 1.9 milyar aboneye ulaşması bekleniyor.


Dünyada 2024 Yılında 1.9 Milyar 5G Abonesi Olacak

Mobil iletişimde 5G’ye olan ilgi dünya genelinde hızla artıyor. Henüz erken evrede çok ciddi bir ivme yakalayan bu ilgi sonucunda 2024 yıl sonuna kadar ekstra 400 milyon mobil genişbant aboneliğinin gerçekleşeceği öngörülüyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Ericsson’un hazırladığı Mobilite Raporu’nun 2019 Haziran sayısında 2024 yılında 5G aboneliklerinin 1.9 milyara ulaşacağı belirtildi.

Bu rakam, 2018’in Kasım ayında yayınlanan raporda 1.5 milyar olarak açıklanmıştı. Böylece, 5G’ye olan ilgideki artış abonelik tahminlerinde yüzde 27’lik bir büyüme olarak yansıdı.

Önceki raporda yer alan diğer tahminler de 5G’ye yönelik yoğun ilgi nedeniyle olumlu olarak revize edildi. 2024 yılı sonuna kadar dünya nüfusunun yüzde 45’inin 5G kapsama alanında olması bekleniyor. Bu oranın, frekans paylaşım teknolojisinin 5G kurulumunu LTE (4.5G) frekanslı bantlarda mümkün kılmasıyla yüzde 65’e kadar yükselebileceği ifade ediliyor.

Farklı pazarlardaki iletişim hizmeti sağlayıcıları, 5G’ye uyumlu akıllı telefonların piyasaya sunulmasıyla birlikte 5G’ye geçiş yaptı. Bazı pazarlardaki servis sağlayıcılar geçişin ilk yılında yüzde 90’lık iddialı bir kapsama hedefine sahip.

Bu yıl 10 milyon aboneyi geçecek

5G adaptasyonunu hızlandıran en önemli faktörlerden biri de çip ve cihaz tedarikçilerinin taahhütleri.  Ana spektrum bantlarına uyumlu akıllı telefonların bu yıl içinde piyasaya sürülmüş olması planlanıyor. 5G cihazlarındaki artışın da etkisiyle, 2019 sonuna kadar dünya genelinde 10 milyonun üzerinde 5G abonesi olacağı tahmin ediliyor. 

Ericsson’un Mobilite Raporu’na göre 5G’ye en hızlı adapte olacak pazar ise Kuzey Amerika. Kuzey Amerika’daki 5G abone oranının 2024 sonuna kadar yüzde 65 seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Kuzey Amerika’yı yüzde 46’lik oranla Kuzey Doğu Asya ve yüzde 40’lık abonelik oranıyla Avrupa takip ediyor.

2019’un ilk çeyreğinde küresel mobil data trafiği bir önceki yıla oranla yüzde 82 arttı. 2024  sonu itibariyle bu trafiğin aylık 131 EB’ye (eksabayt) ulaşması ve yüzde 35’lik kısmının da 5G şebekeleri üzerinden gerçekleşmesi bekleniyor. 

Bugün dünya genelinde 1 milyar hücresel IoT bağlantısı bulunuyor. Bu rakamın 2024 itibariyle 4.1 milyara ulaşması ve bu hacmin de yüzde 45’inin Massive IoT (yaygın nesnelerin interneti) aracılığıyla sağlanacağı ifade ediliyor. Massive IoT teknolojisini kullanan endüstriler arasında akıllı ölçüm, tıbbi giyilebilir formdaki sağlık hizmetleri ve izleme sensörleriyle taşıma gibi hizmetler bulunuyor.

Biri Türkiye’den üç örnek vaka

Haziran 2019 raporu farklı pazarlarda farklı servis sağlayıcılar tarafından Ericsson’la ortak kaleme alınmış olan 3 adet 5G vaka çalışmasını da içeriyor.

Buna göre Avustralya’da Telstra sürekli artan data ve video talebinin yönetilmesi, özellikle video deneyimi alanında tüketici memnuniyetini sağlamak konusunda çalışırken; Rusya’da MTS, mobil şebekelerin 5G’ye hazırlık sürecinde tüketicinin deneyim beklentilerini karşılamak için gerekli olan şebeke performansına odaklanıyor.

Ericsson’un Mobilite Raporu’nda yer alan diğer vaka çalışması ise Turkcell’in Superbox projesi. Turkcell’le birlikte kaleme alınan makalede Superbox ile şebeke performansının konum tabanlı akıllı tahsis algoritmaları ile nasıl yönetildiği ele alınıyor. 

‘Sağlam bir eko sistem kurulması şart’

Ericsson’un Şebekelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fredrik Jejdling, hazırlanan raporda yer alan sonuçlarla ilgili olarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

“5G kelimenin tam anlamıyla hayata geçiyor, hem de büyük bir hızla. Bu hem hizmet sağlayıcıların hem de tüketicilerin teknolojiye duydukları olağanüstü ilginin bir yansıması. 5G insanların günlük yaşamlarında, iş hayatlarında son derece olumlu etkiler yaratacak, nesnelerin interneti (IoT) ve endüstri 4.0 devriminin de ötesinde faydalar sağlayacak. Ancak 5G’nin tüm faydalarının hayata geçebilmesi; teknoloji regülasyon, güvenlik ve endüstri paydaşlarının birlikte yol alacakları sağlam bir ekosistemin kurulmasıyla mümkün olacaktır.”