Ege Üniversitesi'nde İlaç Krizi

Türkiye ilaç krizini konuşurken Ege Üniversitesi Hastanesi’nde bağışıklık sistemini kuvvetlendiren ilaçların büyük bir bölümünün olmadığı öğrenildi. Basına son dönemde yansıyan haberlerde ilaç yokluğundan bahsedilmekte ve bu konuda eczacıların zan altında bırakıldığı görülüyor ancak “Türk Eczacıları Birliği” bu suçlamaları kabul etmediğini belirtti.


Ege Üniversitesi'nde İlaç Krizi


Tük Eczacılar Birliği, “Geçtiğimiz yıllarda da kur düzenlemeleri sebebiyle ilaç yokluğu yaşanmış; yokluğa sebebiyet verenin ve mağduriyete yol açanın ilaç şirketleri ve özel ecza depoları olduğu bilgisi Birliğimiz tarafından, Bakanlığımızla ve kamuoyuyla paylaşılmıştır. Yaptığımız araştırmalar, kimi ilaçlarda yaşanan yokluğun sebebinin talep fazlalığı ve buna karşılık üretim azlığı olduğunu göstermektedir. Öte yandan bazı ilaç depolarının eşit ve hakkaniyetli ilaç dağıtım yapmadığı bulgusuna da erişmiş bulunmaktayız. Kare kod uygulamasına geçilmesinin ardından her ilacın adeta spesifik bir kimliği olmuş, İlaç Takip Sistemi (İTS) aracılığıyla hangi ilacın nerede ve ne kadar olduğu bilgisine ulaşmak mümkün kılınmıştır. Öte yandan meslektaşlarımızı da web sitemizde (www.teb.org.tr) yer alan, ilaç yokluğunu takip etmeye olanak tanıyan “Piyasada Bulunmayan İlaçlar Bildirim Formu”nu her zamankinden fazla kullanmaya davet ediyoruz” dedi. 
 
Eczacılar Toplum Sağlığını Riske Atmadı
“Bugüne dek yaşanan ilaç yokluğunda da çözüm odağı olan eczacıları, üç beş kutu ilacı saklamakla, stoklamakla itham etmek yanlıştır. Bakanlığımızın da ifade ettiği gibi eczacının elinde ilaç olduğu hâlde ilacı vermemesi suçtur. Elinde bulunan ilacı hastadan saklamak Eczacılık Yemini’ne, meslek etiğine sığacak bir davranış değildir. Kaldı ki bugüne dek hiçbir meslektaşımız böyle bir suça ortak olmamış, ilaca ticari gözle bakmamış, kâr uğruna birey ve toplum sağlığını riske atmamıştır” diyen Türk Eczacılar Birliği, çağrılarını yeniledi ve sorunun her sene tekrarlanmaması adına ilgili tüm tarafları ortak zeminde çözüm bulmaya davet etti. Yaşanan sıkıntının ana kaynağının kur ayarlamasının yılda bir kez yapılması olduğunu düşünüyor; bunun yıl içerisine yayılmasını ve belirli periyotlarla fiyatlara yansıtılmasını doğru bulduklarını söyledi.

(Berna Vatansever)