ASKON İzmir Şubesi konferans salonunda gerçekleşen panelde Prof.Dr. Nazan Günay olağanüstü dönemlerde pazarlama stratejileri, Prof.Dr .Jülide Kesken olağanüstü dönemlerde aile şirketleri yönetimi,Prof.Dr. Tüker Susmuş olağanüstü dönemler finans yönetimi hakkında bilgiler verdi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren ASKON İzmir Şube Başkanı Şerafettin Gücü "Şuan programımız isminden de anlaşılacağı gibi olağanüstü bir dönem yaşıyoruz dış kaynaklı döviz manipülasyonu ile ülkemiz yıpratılmaya çalışılıyor. Ekonomi ile ilgili kriz çığırtkanlığı yapanların çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. “Şu anda problemlerimiz yok mu evet var. Ama umutluyuz, ümitliyiz. Ülkemiz önümüzdeki dönemlerde bu durumu atlatacak bilecek ekonomik güce sahiptir.
Panelimizi düzenleme amacımız bu gibi durumlarda işadamlarımızın şirketlerini nasıl yöneteceklerini ve en az hasar ile bu dönemleri nasıl atlatabileceklerini anlatmak. Ege Üniversitemize ve değerli hocalarımıza teşekkür ediyorum." dedi.
Müşterilerin Gözünden Güçlü İmajı Sergilemelisiniz
Panelde konuşan Prof.Dr.Nazan Günay dinleyicilere olağanüstü dönemlerde pazarlama stratejileri hakkında bilgi verdi. Günay: "bu gibi durumlarda öncelikle piyasaya güçlü olduğunuzu hissettirmelisiniz. Firmanın kötü halde olduğunu bilmek yada hissetmek, düşük kalitede hizmet alacağım endişesi ile tüketiciyi sizden uzaklaştırır Durgunluk dönemlerinde pazarlama faaliyetlerini, dağıtım kanallarını, pazar bölümlerini müşteri kitlesini ve coğrafi yayılımı tek tek inceleyip, maliyetleri düşürecek alanlar belirlenmelidir. Her şirketin, zarar ettiği veya zayıf olduğu bir promosyonu, bir dağıtım kanalı müşteri kitlesi ve coğrafi bölgesi vardır buradaki sorunlar tespit edilip tasarrufa gidilmelidir." dedi.
Hazırlıklı Olunmalı
Panelde konuşan Prof.Dr.Türker Susmuş dinleyicilere olağanüstü dönemlerde finans yönetimi hakkında bilgiler verirken şunları söyledi; "Öncelikle piyasalarda yaşanabilecek bu gibi durumlara hazırlıklı olmalısınız hazırlıksız yakalandıysanız işiniz zor. Peki neler yapabiliriz işverenin ilk aklına gelen işçi çıkarmak kanımca işçi çıkarmak çözüm değildir ancak iş gücü planlaması her zaman iyi yapılmalı varsa geçmişte sağlıksız işgücü büyümesi gözden geçirilmelidir. Eğer halka açılmış bir şirket iseniz sermaye artırımı yapılabilir, yabancı ortak veya yeni ortaklar yoluyla sermaye girişi sağlanmalı. İhracata yönelik yeni paralar bulmalıyız bunun için pazarı iyi tanıyan personel şart. Üretim sürecinde katma değer yaratmayan faaliyetleri ortadan kaldırarak etkin ve verimli bir üretim modeli oluşturulmalı".
Kurumsallaşıp Birlik Olmalıyız
Panelde konuşan Prof.Dr.Jülide Kesken dinleyicilere olağanüstü dönemlerde aile şirketi yönetimi hakkında verdiği bilgileri şu sözlerle tamamladı: "Dünyada olduğu gibi ülkemizde de var olan şirketlerin yüzde doksanı fazlası bir ailenin elinde olan şirketleri oluşturuyor. Olağanüstü dönemlerde kurumsallaşma yapısını tamamlayamayan şirketlerin çok fazla etkilenmeleri olasıdır. Bu gibi durumlarda altın anahtar kurumsallaşmadır ama her şeyden önce işletme sahiplerinin bunun için gerekli çabayı ve isteği göstermeleri gerekiyor. Şirket kültüründe, organizasyonunda, yönetim anlayışında ciddi bir dönüşüm yaparak, kurumsal aidiyet ve motivasyonu artırarak, yetkinlikleri doğru kullanma becerilerini geliştirmek gerekiyor.
Unutulmalıdır bu dönemler hayatta kalabilme dönemidir. Hiç biri sonsuza kadar sürmez. Önemli olan pazarın tekrar düzelmeye ve yükselmeye başladığı gün sizin ayakta kalabilmenizdir." .
YORUMLAR