YSK Başkanı'ndan bir açıklama daha

Güven, kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili AA muhabirinin  sorularını yanıtladı.    İnternet sitelerinde seçmen kütükleri bilgilerini içeren listelerin  dolaştığı iddiaları üzerine kendilerinin de bir araştırma yaptığını söyleyen  Güven, yaklaşık 50 milyon vatandaşın bilgilerini içerdiği iddia edilen dosya için  internet ve torrent sitelerinde yapılan aramalarda "mernis.targz" isimli dosya  bulunduğunu anlattı.   Güven, yaklaşık 1.44 GB büyüklüğünde sıkıştırılmış arşiv türündeki  dosya üzerinde yapılan analiz sonucunda, dosya içinde 6.59 GB boyutunda açık  kaynak kodlu veri dosyası tespit edildiğini, incelemelerin de bu dosya üzerinden  yapıldığını aktardı.    Dosyada, 49 milyon 611 bin 709 kayıt bulunduğu bilgisini veren Güven,  kişilere ait kimlik numarası, ad-soyad, anne-baba adı, cinsiyet, doğum  yeri-tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il ilçe adres bilgileri gibi İngilizce  isimlendirilmiş 17 veri tabanı olduğunu söyledi.   Sadi Güven, dosyada 29 Mart 1991 ve daha öncesinde doğan kişilere ait  kayıtlar bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:   "Yapılan ilk tespitlere göre, inceleme yapılan verilerin 298 sayılı  Kanun'un 47. maddesi kapsamında ve resmi talepler doğrultusunda siyasi partilerle  paylaşılan askı listeleri veri kayıt desenine uyumlu olduğu görülmüştür. Hem  kendi mühendislerimiz var hem de HAVELSAN'la anlaşmalı çalışıyoruz. Onların bizde  devamlı görev yapan mühendisleri var. Bizim mühendislerimiz bu incelemeleri  yaptılar. Bizdeki kayıtlarla birebir uyumlu olmasına rağmen bizim sistemimizden  herhangi bir sızma yoktur. İnternet ve torrent sitelerinde yaptığımız araştırma  sonucunda elde ettiğimiz dosyadaki bilgiler, siyasi partilere verdiğimiz veri  tabanıyla uyuşmaktadır."    Başkan Güven, bu bilgilerde anne-baba isimlerinin neden yer aldığına  da açıklık getirdi. TC kimlik numarasının, 2007 yılına kadar seçmen kütüklerinde  yer almadığını hatırlatan Güven, 2007'de MERNİS'ten alınan kayıtlarla  eşleştirilebilene kadar bunların kullanıldığını anlattı.    Güven, "Ancak 2008'de Nüfus ve Vatandaşlık İdaresiyle yapılan  çalışmalar neticesinde 5749 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra adres  kayıt sistemindeki veriler toplu olarak alınarak ilk defa SEÇSİS'e işlenmiş ve  Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları esas alınarak seçmen kütüğü  oluşturulmuştur." diye konuştu.   YSK'nın 2008'de aldığı 299 sayılı kararı doğrultusunda MERNİS adres  kayıt sisteminden alınan bilgilerle oluşturulan seçmen kütüğünün, 26 Kasım 2008  günü düzenleme ve kontrol amacıyla askıya çıkarıldığını ve 5 Aralık 2008 Cuma  günü askıdan indirildiğinin altını çizen Güven, şunları söyledi:     "Askıya çıkarılan listeler 29 Mart 2009'da yapılacak mahalli idareler  genel seçiminin yakın tarihli olması sebebiyle 29 Mart 1991 ve daha öncesinde  doğanları kapsamaktadır. Bu dönemde siyasi partilere verilmek üzere ilçe bazında  seçmen kütükleri, parti kütük dosyaları hazırlanmıştır. Sözü edilen dosyadaki,  yani internette dolaşan dosyadaki verilerin 27 Kasım 2008 tarihinde hazırlanan ve  siyasi partilerle paylaşılan bu dosyalarla da uyumlu olduğu görülmüştür."     Nüfus Kanunu'nda yapılan değişiklikten sonra seçmen kütüklerinde  Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının yer aldığını belirten Güven, 5749 sayılı  Kanun'un hem genel gerekçesinde hem madde gerekçesinde, "Yurt dışı seçmen kütüğü  adres kayıt sistemi esas alınarak oluşturulacaktır. Bu kayıtlar 5490 sayılı Nüfus  Hizmetleri Kanunu çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını ihtiva  edecektir." ifadelerine yer verildiğini aktardı.   Yasaların, seçmen kütüklerinin nüfus kayıtlarındaki bilgiler esas  alınarak hazırlanacağını öngördüğüne dikkati çeken Güven, kimlik numaralarının  buna dayalı olarak seçmen kütüğüne yansıtıldığını vurguladı.     Güven, anne-baba adı, doğum tarihi gibi hususların yazılmasının ise  298 sayılı Yasa'nın 34. maddesinin amir hükmü olduğunu aktaran yasada "Seçmen  kütüğünde seçmenin adı soyadı, baba adı, ana adı, doğum yılı, doğduğu ilçe adı,  oturduğu yer adresi bulunmak zorundadır" hükmünün yer aldığını, bu hükme dayalı  olarak seçmen kütüklerine bu bilgileri yazmak zorunda olduklarını kaydetti.    "YSK, keyfi bir şekilde uygulama yapma durumunda değildir"    Devletin temel kurumlarından biri YSK'nın anayasal bir kurum olduğunu  ifade eden Güven, Anayasa'nın 79. maddesinin, seçimlerin başlangıcından bitimine  kadar seçimlerin genel yönetim ve düzenliği için YSK'yı görevli kıldığını  hatırlattı.     Güven, "YSK, keyfi bir şekilde uygulama yapma durumunda değildir.  Kendisine kanunun verdiği talimatları, yine kanunlar çerçevesinde yerine  getirmekle görevlidir." dedi.    298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki  Kanun'un 47. maddesinin vatandaşlar tarafından da bilinmesinde fayda gördüğünü  söyleyen Güven, kanunun bu maddesinin, "seçmen kütüklerinin, seçime katılma  yeterliliği taşıyan siyasi parti merkezlerince talep edildiğinde, YSK tarafından  bir seçim döneminde iki defadan fazla olmamak kaydıyla siyasi partilere  verileceğini" öngördüğünü hatırlattı.    Başkan Güven, şöyle konuştu:     "Yani, seçime katılma hakkına sahip siyasi partilere, bir seçim  döneminde istemleri halinde iki kez bu listeler, yasanın amir hükmü gereği,  içerisinde TC Kimlik numarası, ana adı, baba adı, doğum yeri, doğum tarihi,  ikamet adreslerini de içerir şekilde verilmek durumunda ve biz bu şekilde bugüne  kadar bunların hepsini verdik. Mesela 1 Kasım seçimlerinde 29 siyasi parti seçime  katılma hakkına sahipti. Bunların içinde isteyenlere tutanak karşılığında hepsine  verdik. Çoğunlukla isteniyor. Tek tek liste halinde vermek mümkün olmayacağından,  cd ortamında ve 'siyasi partiler portalı' denilen portal üzerinden de siyasi  partilere veriyoruz."   "Başsavcılık bilgi talebinde bulundu"   Olayla ilgili yargı sürecinin işlediğini hatırlatan Güven, Ankara  Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, kendilerinden bu konuda bilgi talebinde bulunduğunu  belirterek, "Başsavcılık istemeden önce de kamuoyunda konuşulmaya başlandığında,  belgeler doğru mudur, değil midir, nereden çıkmıştır, sızma mıdır, bizim  verdiklerimiz listelerden kamuoyuna aktarılan bilgiler midir bu konuda bir  araştırma yapmıştık. Çalışmalarımız devam ediyor. O bilgileri başsavcılığa  göndereceğiz. O dönemde bu listeleri kimlerin aldığı da bizde var. Ama kim  sızdırmıştır bu yargının bilebileceği bir şey." diye konuştu.   Sadi Güven, son dönemlerde bu tür sıkıntıların çıkabileceğini  öngördüklerini ve bu nedenle bazı kararlar aldıklarını da aktararak, 2011'den  bugüne muhtarlık bölgesi askı listelerindeki TC kimlik numarası bilgilerini  kısmen yıldızladıklarını anlattı.   Vatandaşlara gönderilen seçmen bilgi kağıtlarında da 2014'ten bugüne  kadar TC kimlik numaralarının yıldızlandığını, anne adının kapatıldığını ifade  eden Güven, "Siyasi partilere gönderilen listelerde ise herhangi bir yıldızlama  yapma yetkimiz de yok. Doğrusu siyasi partiler de bunu istemiyorlar." dedi.   YSK'nın, Anayasa'nın kendisine verdiği görevi yasaların verdiği  talimatlar doğrultusunda, yasalar çerçevesinde yerine getireceğini vurgulayan  Güven, "Bu konuda yeni bir düzenleme yapma yetkisi Meclis'e ait. Böyle bir  düzenleme yapılırsa, YSK da bunun gereğini yerine getirecektir" şeklinde konuştu.