Yargıtay, "hayat kadınlığını" kardeş için haksız tahrik saymadı

Yayınlanma: 17.04.2016 12:03 Güncelleme: 17.04.2016 12:03

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hayat kadınlığı yaptığı gerekçesiyle kardeşini öldüren kişiye haksız tahrik indirimi uygulayan yerel mahkeme kararını bozdu

Kararda, öldürülen kadının 18 yaşından büyük olduğu, ailesinden ayrı  yaşadığı, tercih ettiği hayat tarzının, kardeşi olan sanık için haksız tahrik  teşkil edemeyeceği belirtildi.   Giresun Şebinkarahisar'da H.U. ile evlenen Ayşe U. adlı kadın,  evliliğinin 2. yılında evi terk ederek, Gebze'de bir birahanede garson olarak  çalışmaya başladı.   Eşinin eve dönmesi yönündeki teklifini reddeden Ayşe U, çalıştığı  yerde akşamları da dansöz olarak sahneye çıktı. Ayşe U, ilerleyen günlerde, eve  dönmesi için kendisini ikna etmeye çalışan eşini, birahanede çalışanlarla  darbetti ve artık eve dönmeyeceğini söyledi.    Bir süre sonra eve dönen Ayşe U, 20 gün eşiyle yaşadıktan sonra  çocuğunu da bırakarak yeniden evi terk etti.    Ayşe U, olayı öğrenen kardeşi Y.C. tarafından öldürüldü.    Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, H.U, evi neden  sık sık terk ettiğini sorduğu eşinin kendisine, "Serbest yaşamak istiyorum,  istediğim gibi gece hayatı yaşamak istiyorum. Değişik erkeklerle beraber olmayı,  değişik arabalarla gezmeyi seviyorum" karşılığını verdiğini söyledi.     Y.C. ise olayı öğrenmesinin ardından kardeşi Ayşe U'yu Gebze'de  çalıştığı birahanede bularak Suşehri'ne dönmeye ikna ettiğini, yolculuk sırasında  hayat kadınlığı yapıp yapmadığını sorduğunda Ayşe U'nun, hayat kadınlığı  yaptığını, bundan sonra da yapacağını, kendisine kimsenin karışamayacağını  söylediğini aktardı.    Y.C, Ayşe U. ile Suşehri yakınlarındaki dinlenme tesisinde  bulundukları otobüsten indi ve konuşarak ıssız alana doğru yürüdü.   Burada, Ayşe U'ya, toplum içine çıkamaz olduğunu, kimsenin yüzüne  bakamadığını, bu nedenle kendisini öldürmeye karar verdiğini söyleyen Y.C, eğer  bu işlerden vazgeçip köyde yanında durursa öldürmekten vazgeçeceğini belirtti  ancak Ayşe U, "Beni altın kafese koysan, ben bu işi yapmaya devam edeceğim"  karşılığını verdi.    Bunun üzerine Y.C, Ayşe U'yu yanında getirdiği kadın çorabıyla boğarak  öldürdü. Y.C, daha sonra benzin döküp ateşe vererek Ayşe U'nun cesedini yaktı.   Mahkeme, ağır tahrik saydı    Mahkeme, sanığı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 82/1-a maddesi uyarınca  tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.    Söz konusu hapis cezası, TCK'nın 29/1. maddesi kapsamında haksız  tahrik hükümleri uygulanarak 21 yıla indirildi. Ceza, takdiri indirim  hükümlerinin uygulanmasıyla 17 yıl 6 ay olarak belirlendi.   Kararda, sanığın, kardeşinin toplumda onaylanmayan gayrimeşru hayat  sürmesi nedeniyle cemiyet içinde düştüğü olumsuz durum karşısında yaşadığı  üzüntüyle suçu işlediği belirtilerek, kadının bu durumunun kardeşi olan sanık  için ağır tahrik kabul edildiği belirtildi.     Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 1. Ceza Dairesine  geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu.    Bozma kararında, öldürülen kadının 18 yaşından büyük olduğu,  ailesinden ayrı yaşadığı, tercih ettiği hayat tarzının, maktulün kardeşi olan  sanık için haksız tahrik teşkil edemeyeceği, bu nedenle indirim yapılamayacağı  belirtildi. Haksız tahrik indirimi yapılamayacağı gerekçesiyle önceki TCK  hükmünün sanığın daha lehine olduğu kaydedildi.    Bozma kararı sonrasında dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme, ilk  kararında direndi.   Direnme üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gündemine geldi.  Kurul, yerel mahkeme kararını bozarak, hayat kadınlığı yaptığı gerekçesiyle  kardeşini öldüren sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına  hükmetti.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız