Sırrı Süreyya Önder’den Et ve Süt Kurumu’na: Ben size ne yaptım, etinizi mi yedim?

Yayınlanma: 21.05.2021 10:09 Güncelleme: 21.05.2021 10:09

Eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş‘ın aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın ikinci duruşması ikinci gününde devam etti.

Sincan Cezaevi‘ndeki salonda Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamanın öğleden sonraki oturumunda Nazmi Gür, Ali Ürküt, Can Memiş, Cihan Erdal, Emine Ayna, Sırrı Süreyya Önder, Alp Altınörs, İbrahim Binici, Bülent Parmaksız, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Zeki Çelik, Nezih Çapan, Ayşe Yağcı, Bircan Yorulmaz, Berfin Özgü Köse, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli ve Beyza Üstün konuştu. Alican Uludağ'ın haberine göre Eski HDP milletvekili Nazmi Gür, Türkiye’nin en temel sorununun hukukun üstünlüğü ilkesinin iktidar tarafından ayaklar altına alınması olduğunu belirterek, “Anayasal düzenin ve hukukun böylesine ayaklar altına alındığı bir dönem daha rast gelmemiştir. Bu sadece yargının değil bizim, ezilenlerin, 83 milyonun sorunudur.” dedi. ‘Başı Sedat Peker’le belaya giren İçişleri Bakanı yargıya sığındı’ Cumhurbaşkanı ve ortağı Bahçeli’nin açıklamalarının tamamının yargıya müdahale olduğunu söyleyen Gür, “Bağımsız bir yargıya Türkiye’nin ekmek kadar hava kadar ihtiyacı olduğunu her koşulda dile getirdik. Şimdi başı Sedat Peker’le belaya giren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yargıya sığındı. Bu çok ironik. Şimdiye kadar Sedat Peker’in sözleriyle ilgili harekete geçmedi yargı. Şimdi talimat makamındaki Soylu, yargı arıyor” diye konuştu. 'Filistin ve Kobani hassasiyeti aynı' Eski HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder dünyanın hiçbir yerinde 6 milyonluk bir terör örgütü olmadığını kaydetti. “Dünyanın birçok ülkesinin nüfusundan fazla terör örgütü olur mu?” diye soran Önder, şu değerlendirmede bulundu: “Öyle bir itham varsa akla gelecek soru, ‘bu terörden başka bir şey olmasın’ olmalıdır. Temel refleksimizin bu olması gerekir. Nedir bir ülkede 6 milyon insanı olağan şüpheli de değil kesin suçlu statüsüne iten? 24 saat belirlenmiş kanallarda bize küfür ve hakaret ediliyor. Orada kendimizi ifade etme anlamında en ufak bir alan açılmıyor. Bunu yapanların da omuzlarında yargı kılıcı bir o yanda bir bu yanda sallanıyor. Bu reva mıdır? Değildir, bugünler geçecek. Bu topraklar hikmetli insanların bereketli olduğu topraklardır. Bu bir avuç nefret söylemiyle dolu, kendini ancak Kürt düşmanlığı ile var eden vasıfsız insanlar bir gün siyaset sahnesinden silinip gidecekler. Ama yazık değil mi bu insanlara.” ‘Et ve Süt Kurumuna ne yaptım?’ Davanın müdahilleri arasında Et ve Süt Kurumu’nun da olduğuna işaret eden Önder, “Et ve Süt Kurumunun temsilcisi oradaysa sorayım, kardeşim ben size ne yaptım? Etinizi mi yedim, sütünüzü mü döktüm? Siz benim 38 kez müebbetle yargılanmamı isteyen bir davaya niye müdahil oluyorsunuz? dedi. ‘Talimat maili tweet’ten sonra gelmiş’ PYD’den gelen bir maille HDP’nin talimat aldığının iddia edildiğini belirten Alp Altınörs ise “Ama o kadar aceleniz varmış ki tıpkı takvimle hata yaptığınız gibi bu emaillerin saatlerine bile bakmamışsınız. Email 22:05’te gelmiş ama tweet 19:00-20:00 gibi bir saatte atılmış. Böyle bir özensizlikle karşı karşıyayız” diye konuştu. Duruşmaya bugün devam edilecek.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız