Rıza Bey Apartmanı davası: Tutuklu sanık kalmadı!

Yayınlanma: 13.10.2023 14:45 Güncelleme: 13.10.2023 14:45

İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası görülen Rıza Bey Apartmanı davasında, tutuklu sanık kalmadı.

İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem, 115 kişinin hayatını kaybettiği büyük bir felakete yol açtı. Bu depremde Bayraklı ilçesinde bulunan 8 katlı Rıza Bey Apartmanı'nda ise 36 kişi yaşamını yitirdi ve 17 kişi yaralandı. 2 sanık daha tahliye edildi Olayın ardından başlatılan soruşturma sonucunda, 4'ü tutuklu olmak üzere toplam 9 kişi hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ancak yargılama süreci ilerledikçe 2 sanık daha tahliye edildi ve sonunda tutuklu sanık kalmadı. Sanık sayısı daha da arttı, şimdi 15 kişiye ulaştı. Bu artışın nedeni, Rıza Bey Apartmanı'ndaki diş hekimi polikliniği sahipleri Arda Hacarlıoğlu ve Onur Yedikara ile daire sahipleri Selma ve Ender Ensari'nin dosyalarının, diğer davayla birleştirilmesi oldu. Davada sanık sayısı 15'e yükseldi Bayraklı Belediyesi fen işleri müdür vekili sıfatıyla görev yapan Gamze E. ve eski Bornova Belediyesi İmar Müdürü Mehmet Ali U. ise "görevi kötüye kullanma" suçundan İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladılar. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, her iki dosyanın birleştirilmesine karar vererek davada sanık sayısını 15'e çıkardı. Davanın devamında tutuklu sanıklar Ali Serdar Bayram ve Hasan Hüseyin Özkan, mahkemeye video konferans aracılığıyla katıldılar. Bazı tutuksuz sanıklar, avukatları ve mağdurlar da duruşma salonunda hazır bulundular. Duruşma sırasında Gamze E., deprem etüt raporu hazırlarken sözleşme imzaladıklarını ve bu sözleşmenin yasal bağlayıcılığı olmadığını belirtti. İddiaların dışında bir şey yapmadığını savundu ve 10 bin konutun benzer bir şekilde incelendiğini ifade etti. "Sağlam iş yaptım ve kendime güveniyorum" Tutuklu sanıklardan Hasan Hüseyin Özkan ise binanın yıkılmasında suçsuz olduğunu ve işini eksiksiz bir şekilde yaptığını dile getirdi. Kendisinin sağlam işler yaptığını ve binanın yıkılmasının ardından birçok tadilatın yapıldığını söyledi. Binanın içinde nelerin değiştirildiğini bilmediğini belirten Özkan, tahliyesini talep etti. Özkan'ın şu ifadeleri kullandı: ''İşi düzgün, eksiksiz yapmışım. Apartman yıkılmış. Birçok tadilat olmuş. Birçok delik açmışlar. Herkes suçu bana atıyor. 1987'de hazır beton attım. Sağlam iş yaptım ve kendime güveniyorum. 25 yaşımda Almanya'dan memleketime geldim. Nereye kaçacağım? Binanın yerine bina yapılmış. Neyi karartacağım? 2013'te daire almış birisi gelip, beni suçluyor. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim, gelir tespit ettirirdim. 1 daire, 5 el değiştirmiş. 5 kere tadilat demek. Alttaki dükkanlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? 10 ayda kaba inşaatını bitirmişim. Sonrasında birçok deprem olmuş. İnsanlar daire almak için sıraya giriyordu. Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum.'' Duruşma 2024'e ertelendi Diğer tutuklu sanık Ali Serdar Bayram da tahliye talebinde bulundu. Savunmaların ardından mahkeme, ek bilirkişi raporu alınmasına karar verdi. Hasan Hüseyin Özkan'ın konutunu terketmemesi ve Ali Serdar Bayram'ın yurt dışına çıkış yasağı ile tahliyesine karar verildi. Duruşma ise 9 Şubat 2024 tarihine ertelendi. Bu kararla birlikte Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmadı. Depremzedeler karara tepki gösterdi Duruşma sonrası depremde yakınlarını kaybedenler, adliye önünde bir açıklama yaptılar. Emine Yücel, suçluların serbest bırakılmasına tepki göstererek adalet talebinde bulundu. Yücel, "Suçlular, sorumlular, ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak. Bu mu adalet? Bu çocuklar, mezarda yatıyor. Bu çocukların hangisini tahliye edebilirsiniz? Hangi birini bize geri verebilirsiniz? Suçlular dışarıda, yavrularım mezarda. Adalet istiyoruz." dedi. ' Hüseyin Yücel ise mahkeme kararının yüreklerini sızlattığını ifade etti ve adaletin yerini bulmasını beklediklerini söyledi. Hüsey Yücel, "Mahkemenin kararı, yüreklerimizdeki koru harladı. Diğer dosyalarda tutuklu sanıklar varken, bizimkisinde tutuklu sanık kalmadı. Kayıp yakınları olarak adalete erişmiyoruz." şeklinde konuştu. "Bu kararı, milletimizin vicdanına bırakıyorum" Depremde hayatını kaybeden diş hekimi Zarife Doğan'ın babası Kamil Doğan da "Adaletin yerini bulmasını sabırla beklerken tahliye kararıyla sarsıldık. Bu kararı, milletimizin vicdanına bırakıyorum." ifadelerini kullandı. 

Devamını Okumak İçin Tıklayınız