Profesörde İntihal, Akademilerde İntihar O-HAL'leri

Yayınlanma: 17.12.2017 23:29 Güncelleme: 18.12.2017 14:45

Eğitim sistemi aldı başını gidiyor. Öğrenciler de artık "o sınav nasıl olacak?" "bu dersin içeriğinde ne olacak?" diye merak etmekten vazgeçti. Velisi, öğretmeni, öğrencisi saldık çayıra… Üniversitelerin hali ise OHAL’ den hallice. Mesela İzmir’ de senede iki rektör bilmem kaç dekan değişmeden onların da afyonu patlamıyor. En son Dokuz Eylül Üniversitesi’ nde soruşturmanın selameti için görevden alınan rektörün yerine gelen rektör hakkında açılacak soruşturmaları soruşturmak için Ankara’ da kapı aşındırıyor diye duyduk. Ancak 2018 hocamıza maalesef pek iyi gelmeyecek-miş, fallar öyle söylüyor. Sayın hocam, hadi vakti zamanında şirketin vardı. Ortaklarının bir kısmı da Ukrayna (!) civarındandı, bunları anladık. Ama sen ne diye şirketin bilumum çalışan ve ortaklarını üniversiteye monte edersin ki? Eller deliye hasret… Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak asaleten atanmış olmanın verdiği rahatlıkla oturdu koltuğa. Ancak pek de rahat oturmadı. Sayın Budak da son bir yıl içinde üniversitenin yerle bir olan imajını toparlamak için çırpınıyor. Bir gün eşofmanlarını giyip yetki alanı dışındaki yurtları denetlemeye gidiyor, diğer gün okula emniyet müdürü atıyor. Üniversitenin gerçek sorunları ise dağ gibi bir köşede birikmeye devam ediyor. Sayın Hocam, imaj çalışmasını başka bahara bıraksanız da kampüste hocalar da öğrenciler de derin bir nefes alsa artık. Siz atmanız gereken ufak tefek adımları atsanız zaten akademi kendine gelecek. Mesela hukuk biriminize gelip geçerken bir göz atsanız da ilerde başınızı ağrıtacak şeyler olmasa keşke.  Hukuki dayanaktan yoksun suçlamaları içeren ve birçok usul hatası ile dolu soruşturmalarda verilen cezaların mahkemelerde bozulacağı kesin. O mahkeme kararları bir bir önünüze gelmeye başladığında üniversitenin düzeltmeye çalıştığınız imajını da dosyalarla rafa kaldırmak zorunda kalmanızı istemeyiz. Daha aslı astarı olan sorunlarla uğraşsanız keşke. Kampüse emniyet müdürü atayan rektör olarak anılmaktansa doğruları inşa etmiş bir  hoca olarak adınızın kalmasını biz de isteriz. Mesela kulağımıza gelen haberlerden birini paylaşalım. Profesör bir hocanızın bu unvanı aldığı çalışmasıyla ilgili intihal söylentileri artık alenen dillendiriliyor. Konuyla ilgili bir girişiminiz oldu mu bilmiyoruz tabi ama olmadıysa kısa bir süre içinde bu konu çok başınızı ağrıtabilir. İşin kötüsü bu hocanın bir fakültede halen bölüm başkanlığı yaptığı konuşuluyor. Velhasılıkelam eğitim, eğitmek zor iş üstadım. Nicesini oldu diye dalından koparıyoruz bir bakıyoruz içi kokmuş. Sayın hocalarım, Şaşı bir mazlum olarak aklıma gelen Sivas Yöresi’ ne ait şu türküyü mırıldanarak da satırlarımı noktalıyorum… Geldim Şu Alemi Islah Edeyim Geldim şu alemi ıslah edeyim Serimi meydanda gördüm sonradan Zaman mahlukuna özümü verdim Sermayemden zarar gördüm sonradan Geldi bizim ile sevdi sevişti Al kadehle kadeh doldurdu içti Sadık yarim diye yeminler içti Özü çürük imiş duyduk sonradan Şu zalimin kara kara yüzleri Yaramıza yaramadı tuzları İki dinli bed cahilin sözleri Durdukça kar etti cana sonradan…

Devamını Okumak İçin Tıklayınız