Özel sektör öğretmenlerinden ulaşım hakkı isyanı: Mücadele dersini öğretmenler verecek
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, İzBB Meclis toplantısı öncesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kamu görevlisi öğretmenlerin ulaşım indirimi hakkından özel sektörde görev alan öğretmenlerin de faydalanması talebinin dile getirildiği açıklamada, “Öğretmen kartı hakkımız ve hakkımızı alacağız! Mücadele dersini öğretmenler verecek!” ifadelerine yer verildi.
Gerçek Haberci'nin haberine göre Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos Ayı Olağan Meclis toplantısı öncesinde basına açıklamalarda bulundu. Özel sektör çalışanı öğretmenlerin, ulaşım konusunda yaşadıkları mağduriyete değinilen açıklamada, kamuda çalışan öğretmenlerin faydalandığı ulaşım indiriminden özel sektör çalışanı öğretmenlerin de faydalanması gerektiği belirtildi. Özel sektör öğretmenlerinin taleplerinin dile getirildiği açıklamayı, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İzmir Temsilcisi Tülay Apak okudu. “Yasal mevzuat bahane ediliyor” Birçok ilde ulaşımda indirim hakkının özel sektör öğretmenlerine tanındığını ancak İzmir’de yasal mevzuatın bahane edildiğini ifade eden Apak, “Bugüne dek bu haklı talebimiz için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca dilekçe verdik. Elimizde evrak kayıt numarası olmasına rağmen yetkililer bir dilekçemizin izine dahi rastlayamamışlardır. Üzerine gerçekleştirdiğimiz bir dizi görüşmede ise uygulamanın yasal mevzuata uygun olmaması bahanesi gerekçe gösterilmiştir” “Kararın ivedilikle alınmasını istiyoruz” Özel sektör öğretmenlerine ulaşım indirimi hakkı tanıyan kararın ivedilikle alınması gerektiğini belirten Apak açıklamayı şöyle noktaladı: “Hak, hukuk, adalet, özgürlük gibi kavramları şiar edinen İzmir Büyükşehir Belediyesinden bu ilkelere aykırı davranmayarak indirimli öğretmen kartı uygulaması kararını ivedilikle almasını ve bu hakkı İzmir özel sektör öğretmenlerine tanımasını istiyoruz. Çünkü biz öğretmenler de -tıpkı belediyemizin şiarı gibi- bu ilkelere sahip çıktığımız ve haklarımızı savunduğumuz için buradayız. Yoksa sorgulayan bireyler olmasını istediğimiz öğrencilerimizin yüzlerine nasıl bakabiliriz?”