Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Ben Türkiye'nin her yerine giderim ama sen gidemezsin
Kılıçdaroğlu Bahçeli'ye, 'Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin' sözleriyle yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti, Türkiye’nin öncülüğünde Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı ile Ukrayna Dışişleri Bakanı’nın ateşkes ve barış arayışını kundaklama girişimidir ve dış bağlantılı siyasi bir operasyondur. Ülkemiz tarihi bir buluşmaya ev sahipliği yapıyorken Kılıçdaroğlu’nu dürte dürte harekete geçirip fitne görevine sevk edenler, hem küresel husumetin hem de bölgesel çatışmaların devamını projelendiren odaklardır. CHP Genel Başkanı istikrarsızlığın ve zalim emellerin kuryesidir" demişti. Kılıçdaroğlu Bahçeli'ye, "Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin" sözleriyle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Doktorların talepleri gündeme geldiğinde çok sayıda genç hekim yurtdışına gittiğinde 'Açık konuşuyorum varsın giderlerse gitsinler' diye açıklama yaptı. Buradan söylüyorum. Demokratik yollarla seni gönderecek olan biziz. Onların tamamı ülkelerinde kalacak. Türk Telekom soygunu oldu. Hariri ailesine koskoca şirket peşkeş çekildi. Özelleştirmede verilen bir söz vardı. İnternet altyapısının güçlendirilmesi... Bu konuda hiçbir şey yapmadılar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak, beytülmale el uzatanların elini çekmek bizim görevimizdir. Adam Afrika'ya gidiyor, orada yer kiralıyor ona sesini çıkarmıyor. Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a gitmiş çiftçiye ücretsiz elektrik verecek, vay sen oraya nasıl gidersin. Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin! Türk lirası değer kaybediyor. Var olan bir paramız vardı Merkez Bankası'nda; 128 milyar dolar arka kapıdan kimlere satıldı kimse bilmiyor. Bugün Merkez Bankası'nın kasasında kendisine ait bir sent bile yok. Yabancılardan topladıkları paralar var. Bakiyesi eksi 43 milyar dolar. Türkiye'yi o kadar büyük bir sıkıntının içine soktular ki kapı kapı Afrika'yı, Orta Doğu'daki ülkeleri geziyorlar; "Acaba bize borç verirler mi?" diye. Düne kadar kendi medyalarında ve kendi söylemlerinde en ağır hakaretleri yaptıkları kişilerin ayağına gittiler, el etek öptüler. Şimdi Sayın Bahçeli'ye sormak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı bu kadar ağır laflar edenin ayağına Erdoğan gittiği zaman neden iki cümle kuramadın? Bu ülkenin şerefi yok mu, itibarı yok mu? Oturuyorsun, günün 24 saati CHP. Evet Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin teminatıdır, geleceğidir. Evet CHP milletin ve halkın partisidir. Finansal çöküş, ticari çöküşü getiriyor. Boşanma sayılarının ne kadar arttığını biliyorlar mı? İşsizlik bütün kötülüklerin anası. Beylerin umrunda mı, hayır. Daha vahim olanı uyuşturucu. Hangi ile gitsem sessiz sedasız birisi gelip uyuşturucu batağından bu memleketi kurtarın diyor. Öyle bir hale getirdiler ki 20 yılda, her gelir grubuna göre uyuşturucu pazarlanıyor. Fakirsen ona göre, paran varsa ona göre uyuşturucu var. Türkiye Cumhuriyeti devleti hapishanelerinde bir tane uyuşturucu baronu var mı? Neden hapse girmez? Çünkü siyasetçiyi parayla satın alırlar. Eskiden Türkiye deyince devletler şöyle bir dururlardı, bakalım ne diyecekler diye. Şimdi sırtlarını dönüyorlar. Devleti yöneten kişi bir egemen gücün söylemiyle "Bak beni kızdırma, senin yasadışı bütün gelirlerini açıklarım" dediği zaman sesini çıkarmıyorlarsa politik çöküş katmerleşmiştir artık. Bürokratlara çağrı yaptım, yolsuzluk dosyalarının altına imza atmayın diye. Atmayan yüzlerce, binlerce bürokrat var. O bürokratların tamamının alnından öpüyorum. Yeni kurumların yanında var olan kurumları da düzelteceğiz. Merkez Bankası Başkanı düzgün adam olacak, ahlaklı adam olacak. Merkez Bankası'nın başkanı fiyat istikrarından sorumlu olacak. Şimdi fiyat istikrarından sorumlu bir kişi var, sarayda oturuyor. Onun da fiyatlarla ilgisi yok, yediği her şey bedava."