Kestelli'den İzmir fuarı kapılarını Mustafa Koç’un anısına açma talebi

Mehmet ÖZDOĞRU - İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Mustafa Koç'un İzmir'e olan bağlarına ithafen İzmir Fuarı'nın kapılarının bu yıl Mustafa Koç'un anısına açılması talebini gündeme getirdi. İzmir Ticaret Borsası'nın 2016 yılı ilk meclis toplantısı gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Borsası Meclis Konuşmasına Koç'un vefat nedeniyle duyduğu üzüntüyü paylaşarak başlayan Kestelli, “56 yaşında aramızdan ayrıldı. Yaptığı büyük işlerin yanında biliyorum ki ülkesi için kurduğu pek çok büyük hayal vardı. Mustafa Vehbi koç başta olmak üzere, Türkiye’de taş üstüne taş koymuş bütün geçmişlerimize rahmet diliyorum. Koç Ailesi’nin ve ülkemizin başı sağ olsun. Mustafa Koç’u biz İzmir’in zihniyet hemşerisi biliriz. Bundan öte, eşi Caroline köklü bir İzmirli ailedendir. Koç Topluluğu’nun en büyük yatırımı olan Tüpraş’ın kalbi Aliağa’dadır. Ve Mustafa Koç’un sevgiyle bağlandığı Akdeniz foku Badem Foçalıdır. Bu nedenle ben bu değerli ismin hatırasına bu sene İzmir Fuarı’nın kapılarını Mustafa Koç anısına açmasını öneriyorum” dedi. İzmir Ticaret Borsası'nın 2016 yılı ilk meclis toplantısı gerçekleştirildi. Meclis toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye’sine öneride bulunarak, “Koç Ailesi’nin ve ülkemizin başı sağ olsun. Mustafa Koç’u biz İzmir’in zihniyet hemşerisi biliriz. Bundan öte, eşi Caroline köklü bir İzmirli ailedendir. Koç Topluluğu’nun en büyük yatırımı olan Tüpraş’ın kalbi Aliağa’dadır. Ve Mustafa Koç’un sevgiyle bağlandığı Akdeniz foku Badem Foçalıdır. Bu nedenle ben bu değerli ismin hatırasına bu sene İzmir Fuarı’nın kapılarını Mustafa Koç anısına açmasını öneriyorum” dedi. Borsanın 2015 sonuçlarını açıklayan Kestelli, “Ekonomide yüzde 4’ün altında kalan büyümeye karşın İzmir Ticaret Borsası olarak iyi bir yıl geçirdiğimiz, rakamlara yansıdı. Toplam işlem hacmi bir önceki yıla göre yüzde 22 oranında artarak 9 milyar 355 milyon liraya yükseldi. İşlem hacminde ilk beş sırayı bitkisel yağlar, çeşitli gıda maddeleri, pamuk, yağlı tohumlar ve hububat grupları aldı. Bu beş grubun toplam işlem hacmindeki pay yüzde 55 oldu. İşlem hacmindeki en yüksek artış ise yüzde 55 ile bitkisel yağlar grubunda gerçekleşti. Tescil adedi açısından değerlendirildiğinde ise artış yüzde 4 oldu ve toplam tescil sayısı 58 bin 7 adedi buldu. Tescil adedinde ilk beş sırayı etler, bitkisel yağlar, çeşitli gıda maddeleri, hububat ve kuru üzüm tescilleri aldı. Beş grubun toplam tescil adedi içerisindeki payı ise yüzde 52 oldu. Ürün bazında bir değerlendirme yaptığımızda ise sırasıyla; pamuk, palm yağı, soya fasulyesi, süt ve kuru üzüm işlem hacmi ilk beş sırada yer almaktadır. Beş ürünün toplam işlem hacmi içerisindeki payı yüzde 33 olarak gerçekleşmiştir. Bildiğiniz gibi 2015 yılı geneli büyüme rakamları henüz açıklanmadı. 9 aylık büyüme oranı yüzde 8.9 olan tarım sektörünün 2015 yılının tamamında da bu seviyelerde büyümesi bekleniyor. Böyle bir ortamda işlem hacmimizde yukarıda açıkladığım artışın gerçekleşmesi borsamız açısından başarı olarak kabul edilmelidir” dedi. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyadaki sıkıntıları dile getiren Kestelli sözlerini şu şekilde tamamladı: “Suriye’deki insani göç dalgası dönüp Brüksel’in kalbinde hissediliyor. Irak’taki terör hücreleri dönüp Paris’te patlıyor. Bütün bu örnekler önümüzdeyken, bulunduğumuz coğrafya nedeniyle en yüksek ölçüde dersi bizim almamız ve Türkiye’yi bir barış adası yapmak için kendi içimizde zihinsel bir devrim geçirmemiz şart. Aksi takdirde çağdaş dünyayla, evrensel demokrasiyle gönül bağımız zayıflayacak. Çekirge istilası varsa o tarlada ekin kalmaz, bunu herkesin anlaması lazım.” 2016 yılının ilk meclis toplantısında konuşma yapan İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, ülkenin orta gelir tuzağında olduğuna dikkat çekti.Ekonominin gündemin birinci maddi oollması gerektiğine vurgu yapan Kocagöz, “Terör olayları, 3 seçimin neden olduğu yoğun siyaset gündemi ve çevre ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle neredeyse kayıp bir yılı geride bıraktık. Ne yazık ki ekonomi bir türlü gündemimizin ana konusu olamıyor. Oysa üretim ve ticaretin geliştirilmesi, dolayısıyla kişi başına düşen gelirimizin büyütülmesi temel hedefimiz olmalı. 2008 yılında 10.444 dolar olan kişi başına düşen gelirimiz 2014 yılında 10.390 dolar oldu.Son açıklanan orta vadeli programa göre 2015 yılında 9.286 dolara gerilemesi, 2018 yılında da 10.659 dolar olması bekleniyor. Bu veriler ülkemiz vatandaşları için 2008-2018 arası 10 yıllık bir dönemin ekonomik gelir açısından dolar bazında yerinde sayması anlamına geliyor” dedi. Türkiye'nin orta gelir düzeyini aşması gerektiğini söyleyen Kocagöz, şunları kaydetti: “Ekonominin geldiği noktadan bir üst seviyeye geçmesi için, tasarruf oranları arttırılmalı, imalat sanayiinin gelişimi hızlandırılmalı, katma değeri arttırıcı teşvik model ve mekanizmaları da geliştirilmelidir. İşte bu noktada tarımsal ürünlerin milli tarımsal sanayisi ile katma değerlerinin arttırılarak değerlendirilmesi çok önemli. Bu anlamda tasarrufları arttırmanın yollarını aramalıyız. Bunun dışında, teknolojik ve inovatif ürün geliştirmede de arzu edilen seviyede değiliz. Bu nedenle yüksek teknolojili ürünler üretemiyor, ihraç edemiyoruz. Sonuç olarak söyleyebiliriz ki, hâlihazırda uygulanmakta olan yatırım teşviki, Ar-Ge, eğitim ve üniversite-sanayi işbirliği politikaları ülkemizi bir üst basamağa yükseltmek için yeterli değil.Kalkınma, gelişme ve çocuklarımıza daha güzel bir gelecek hedefinden vazgeçemeyeceğimize göre ekonomiyi ana gündem maddesi yapmaktan başka çaremiz bulunmuyor. Tüm bunları yapabilmek için de ülkemizde öncelikle huzur ve barış ortamını tesis etmemiz gerekiyor. Bu amaçla birlik ve beraberliğe ve gerçek vatan sevgisine ihtiyacımız var.”