İzmir Tabip Odası'ndan Omikron varyantı uyarısı: "Hızlı yayılıyor; ama klinik seyri deltaya kıyasla daha hafif"
İzmir Tabip Odası, Omikron varyantına yönelik bilgilendirme açıklaması yaptı. Açıklamada, “ilk izlenimler hızlı bir yayılım gösterdiği, ancak antikorları olan kişilerdeki klinik seyrinin deltaya kıyasla daha hafif” ifadeleri kullanıldı.
Güney Afrika’da ortaya çıkan ve kısa sürede dünyanın birçok ülkesine yayılan Omikron varyantının Türkiye’de saptandığı Sağlık Bakanı Koca tarafından açıklanması üzerine İzmir Tabip Odası yazılı açıklama geçti. Omikron varyantının klinik seyri, bulaşıcılığı ve bağışıklıktan kaçabilme yeteneği konularındaki bilgilerin hala kısıtlı olduğu belirtilirken ilk izlenimlere göre hızlı bir yayılım gösterdiği, ancak antikorları olan kişilerdeki klinik seyrinin deltaya kıyasla daha hafif olabileceği açıklamaları yapıldı. “Deltaya karşı 6 kata kadar daha bulaşıcı” Yazılı açıklamada, yapılan çalışmalar aktarılırken, “Geçirilmiş infeksiyon+aşılama ya da 3. doz uygulamaları ile elde edilen antikorların omikrona karşı aktivitelerini bir ölçüye kadar koruduklarını göstermektedir. Deltaya karşı 6 kata kadar daha bulaşıcı olduğu hesaplanan omikronun toplumdaki yayılımının, antikorlardan kaçma yeteneğiyle kolaylaşabileceği öngörülmektedir” sözlerine yer verildi. İzmir Tabip Odası alınması gereken önlemleri paylaştı Açıklamanın sonunda varyanta karşı alınması gereken önlemler aktarıldı. Kamuya açık ortamlarda maske mesafe hijyen başta olmak üzere kişisel korunma önlemlerine uyumun denetimi artırılması gerektiğine de değinilirken, kontrolsüz kalabalıkların oluşumuna yönelik önlemler alınmasına da dikkat çekildi. Alınması gereken önlemlerin tamamı şu şekilde: “Çalışma ortamları, sosyal etkinlikler, toplu taşımda bu önlemlere uyum denetimi sağlanmalıdır. Kapalı ve kalabalık ortamlara girmek isteyen 18 yaş üzeri yetişkinlerin COVID-19’a karşı yeterli düzeyde bağışık olduğunu gösteren bir sistem kurulmalıdır. Vakaların erken saptanmasına yönelik olarak yaygın test yapılmalıdır. Hızlı antijen testleri uygulamaya sokulmalıdır. Pozitif vakaların sağlıklı olanlardan ayrılması ve yakın temaslıların gerçekten tespiti ve karantinaya alınarak izlenmesi için ciddi bir filyasyon sistemi oluşturulmalı, bu uygulamalar için sağlık çalışanları desteklenmelidir. Virüs yayılımının hızının kesilmesi ve özellikle ağır hastalıktan korunmayı sağlamak için aşılama oranları yükseltilmelidir. Aşısız vatandaşlarımıza yönelik çabalar artırılmalı, eksik aşılar tamamlanmalı, hatırlatma dozları yapılmalıdır. Özellikle risk altında olan özel grupların yeniden belirlenerek koruma altına alınması sağlanmalıdır. Salgının toplumun tüm bileşenlerini içerecek şekilde koordinasyon içinde yönetilebilmesi için planlama, uygulama, denetleme ve değerlendirme çalışmalarına başta sağlık olmak üzere ilgili tüm meslek ve emek örgütleri ile akademisyenler dâhil edilmelidir.”