İzmir'de aile hekimlerinden eylem: İnsan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamak istiyoruz
İzmir'de İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan sağlık emekçileri 14-15-16 Mart tarihlerinde üç gün süren greve çıkacaklarını açıkladı.
İzmir Aile Hekimleri Derneği, Aile Hekimleri Federasyonu, Aile Sağlığı Çalışanları Federasyonu ve sağlık emekçilerinin sendikaları bugün öğlen saatlerinde İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. 17-18 Şubat tarihinde iş bırakan sağlık emekçileri, “Artık yeter ceza yönetmeliği infaz komisyonu istemiyoruz” yazılı pankartın arkasında toplanırken çalışma koşullarına ve geleceksizliğe ilişkin seslerini duyurdu. Sağlık emekçileri sağlıkta artan şiddet ve ona dönük kurumaların müdahalesiz kalması, hayat pahalılığı, mobbing ve ceza yönetmeliğine karşı 14 Mart gününden itibaren 3 günlük greve çıkacaklarını ilan etti. Sağlık emekçileri adına ortak açıklamayı okuan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve DİSK Genel Sağlık-İş üyesi Muteber Çolak, Türkiye'de de pandemi sürecinin ilk iki yılını aşmasına karşın böylesi zorlu bir süreçte Sağlık Bakanlığı'nın sağlık emekçilerinin yanında olmadığına işaret etti. 'ASM'lerin elektrik, su doğalgaz faturalarını biz ödemeye başladık' Çolak, Bakanlığın tutumuna ilişkin “Onlar hizmeti daha nitelikli hale getiren uygulamalar yapmak yerine iş barışını bozan ceza yönetmeliğini çıkarmayı tercih etti. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin amacı topluma koruyucu sağlık hizmeti vermektir. Ülkemizde aile hekimliği sistemine geçilmesiyle birlikte biz dizi sorun yaşamaya başladık. Aile hekimliği ve aile sağlığı çalışanları sözleşmeli çalışmaya başladı. Daha önce sağlık ocağı olan binalarımıza kira ödemeye başladık. Elektrik, su doğalgaz faturalarını biz ödemeye başladık. Taşeron firmalardan personel ve hemşire çalıştırmak zorunda kaldık. Serumdan ilaca her şeyi kendimiz temin etmek zorunda kaldık. Aile sağlığı merkezleri bize ait birer özel işletme gibi oldu” diye konuştu. Buna ek olarak yapılan açıklamada sağlık emekçilerinin ücretsiz izin ve ücretli rapor hakkını da kaybettiğine dikkat çekildi. Açıklamayı okuyan Çolak, ayrıca pandemiye karşın "negatif performans uygulaması"nın sürdüğüne dikkat çekti. Aile hekimlerinin ortak açıklamasında şunlar kaydedildi: "Biz bu toplumun daha sağlıklı olması için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Fakat Sağlık Bakanlığı'ndan biz iyileştirme beklerken 30 Haziran 2021 tarihinde yeni bir Aile Hekimliği Sözleşme Yönetmeliği çıkarıldı. Yönetmeliğin bizlere dönük negatif performansı katmerli hale getiren uygulamalarla dolu olduğunu gördük." 'Yüzde 30'luk zam yetersiz' Getirilen "Kronik hastalık takip sistemi"nin işlemesi imkânsız sistem üzerine kurulduğuna dikkat çeken sağlık emekçileri öte yandan cari gider ödemelerine yapılan yüzde 30'luk zammın yeterli olmadığını belirtti. Kiralara, doğalgaza elektriğe, su faturalarına yapılan zamlar göz önünde bulundurulduğunda "sistemin çökme noktasına gelmiş" olduğunu ifade eden İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Çolak şöyle devam etti: "Sağlıkta dönüşüm diye çıkılan yolda topluma umut pompalandı. Bütün sağlık sistemi çıkmaz sokağa gelmiş durumda. Hekimler ve diğer sağlık çalışanları çok ciddi tükenmişlik sendromu yaşıyor. Genç hekimler ülkeyi terk ediyor. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak artık bizler bu çalışma sistemini taşıyamıyoruz. Çözüm üretme konumunda olan bakanlık tam tersine ceza gibi bir yönetmelik çıkarıyor." 'Ceza yönetmeliği geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceğiz' "Buradan bir kez daha ifade ediyoruz biz bu ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz" diyen Çolak, açıklamasını şöyle bitirdi: “Yönetmelikle getirilen düzenlemeleri yapmak mümkün değil. İnfaz komisyonlarını istemiyoruz. Keyfi sözleşme fesihlerini istemiyoruz. Her geçen gün artan şiddet olaylarına karşı etkili bir şiddet yasası istiyoruz. Gereksiz ve mesnetsiz CİMER şikâyetleri ile uğraşmak istemiyoruz. İş güvencesi istiyoruz. Ücretli izin hakkı ve rapor hakkı istiyoruz. Negatif performans istemiyoruz. Gereksiz ve bizleri zorlayıcı raporlarla uğraşmak istemiyoruz. Askere alma muayenesi, spor katılım raporu, av tüfeği raporu gibi raporların birinci basamak bir değerlendirme olmadığını düşünüyoruz. Bu raporlar nedeniyle hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Yapılması imkânsız uygulamalarla baskı ve mobbing görmek istemiyoruz. Ceza yönetmeliği geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.” 14,15,16 Mart tarihlerinde seslerini daha iyi duyurmak için grevde olacaklarını belirten Çolak, "Bizler sağlıklı olursak ancak sağlık hizmeti verebiliriz" dedi.