HDP'yi vekilden 14 yaşındaki Yusuf Dikan'ın saldırıya maruz kaldığı olayla ilgili soru önergesi!

Yayınlanma: 24.03.2023 11:43 Güncelleme: 24.03.2023 11:43

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, Diyarbakır’da 14 yaşındaki Yusuf Dikan’ın şiddete maruz kaldığı olayla ilgili olarak TBMM’ye soru önergesi verdi.

İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği soru önergesinde şöyle dedi: “Kolluk gücü şiddetinin ve dolayısıyla hak ihlallerinin önlenmesi devletlerin sorumluluğunda ve kesinlikle hukukun ve insan hakları normlarının tarif ettiği kurallar çerçevesinde kullanılması ve denetlenmesi gereken bir yetki iken Türkiye’de kolluk şiddeti siyasi iktidarın politikalarına hizmet eden en temel araçlardan biri haline gelmiştir. İktidarın Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri göz ardı ettiği politikaları, güvenlik teşkilatlarında örgütlenen sınırsız yetki kullanımı kolluk güçlerinin daha da kontrolsüz hareket etmesinin önünü açmaktadır. Nitekim, polisin bir yanda bir gazetecinin boynuna basıp onu nefessiz bırakarak gözaltına alması, eylemcilere yönelik “Ağzını açanı alıyorsun?” talimatı ve “Anayasa’dan başka yasalar da var” yorumu,  Deniz Poyraz’ın katilinin “İsmin nedir abicim?” diye karşıladığı görüntüleri iktidarın en tepesinden en altına kadar kendinden olmayan herkesi ötekileştirilmesinin, güvenlik güçlerinin yönelimlerinde de etkili olduğu,  kurumların halkın yararına değil iktidarın önceliklerine göre hareket ettiğini gösterir örneklerden sadece birkaç tanesidir. Öte yandan, kolluk kuvvetlerinin hukuk tanımayan orantısız şiddeti ile meydana gelen hak ihlalleri devletin refleksi, kolluğun korunması şeklinde tezahür etmektedir. Nitekim, bunun son örneklerinden bir tanesi Kemal Kurkut davasında verilen beraat kararı ile yaşanmıştır. Diğer taraftan, devlet çocukları koruyamadığı gibi çoğu zaman çocukların yaşadığı ihlallerin doğrudan faili olmaya da devam etmektedir. Öyle ki; 19 Mart 2022 tarihinde Diyarbakır İli Bismil ilçesinde gerçekleştirilen Newroz kutlamasında Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.19 kapsamında 12 yaşından küçük olan çocukların suç nedeniyle yakalanmayacağı ve suç tespitinde kullanılamayacağı açıkça belirtildiği halde geleneksel kıyafet giyen 5 yaşındaki A.B. ve E.B. isimli ikiz çocukların geleneksel kıyafetleri  gerekçe gösterilerek polis memurlarınca alana girişleri engellenmiş, kıyafetleri çıkartılmış  ve anneleri Zeynep B. ile birlikte 5 yaşındaki çocuklara yakalama ve gözaltı işlemi yapılmıştır. İktidarın Kürt çocuklarına yönelik hiçbir insani ve ahlaki ölçü tanımadan yürüttüğü çocuk düşmanlığı ve ırkçı saldırılarının bir yenisi de bu Newroz’da yaşanmıştır.    21 Mart akşamı Diyarbakır’ın Lice ilçesinde polis aracına bindirilen ve Lice dışında bir yere götürülen 14 yaşındaki Yusuf Dikan’ın araçtaki 4 polisin küfürlerine, hakaretine ve fiziksel şiddetine uğradığı, Türk olduğunu söylemesi için baskı yapıldığı, “Kürtlere küfret”, “İstiklal Marşı’nı ezberle, Gençliğe Hitabeyi ezberle. Ezberlemezsen gelip senin kafana sıkarız. Seni nerede olsan buluruz, sana çip taktık” gibi sözlerle tehdit edilirken silah dipçikleriyle darp edildiği, elleri ve ayakları bağlanmış bir şekilde dere kenarında bataklığa bırakıldığı ve bir kişinin fark etmesi üzerine Lice Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı ailenin avukatının beyanları ile kamuoyu ile paylaşılmıştır.  Ayrıca, “darp ve çocuk olması sebebiyle hastanenin polise haber verdiği,  olayı öğrenen polislerin , görevli doktora darp raporu verilmemesi yönünde baskı kurduğu,  baba  Yılmaz Dikan’ın  tepki göstermesi üzerine ise polisin  ‘Bunlar size yetmiyor, tekrardan Beyaz Torosların gün yüzüne çıkmasını istiyorsunuz’ şeklinde tehditlerde bulunulduğu, görgü tanığının ifadesine göre, çocuğun hırkasının ense kısmına bir CPS takılarak nereye giderse onu takip edecekleri, bunları birine anlatırsa ya da bir yerlere şikâyet ederse onu bulup öldüreceklerini söyleyerek tehdit edildiği de yine basında yer almıştır. Yaşanan vahşete yönelik olarak Diyarbakır Barosu tarafından da ilgili kişiler hakkında hukuk dışı alıkonularak işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağını ihlal edici fiziki ve sözlü saldırıda bulunulduğu iddialarına ilişkin olarak 'İşkence ve Kötü Muamele', 'Kasten Yaralama', 'Kişiyi Özgürlüğünden Yoksun Bırakma', 'Tehdit' ve 'Hakaret ‘ten dolayı suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu bağlamda; 21 Mart tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 14 yaşındaki Yusuf Dikan’a yönelik uygulanan polis şiddeti bilginiz dahilinde midir? Bakanlığınızca Yusuf Dikan’a uygulanan şiddet ve babaya yapılan tehditlere yönelik herhangi bir açıklama yapılması düşünülmekte midir? Bakanlığınız 21 Mart tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 14 yaşındaki Yusuf Dikan’a yönelik uygulanan polis şiddeti hakkında Diyarbakır Barosu’nca yapılan suç duyurusundan haberdar mıdır?  21 Mart tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde polis aracına bindirilen ve Lice dışında bir yere götürülen 14 yaşındaki Yusuf Dikan’ı öldüresiye döven, işkence uygulayan, hakaret ve küfürler eden 4 emniyet mensubu polisler görevlerinden alınmış ve haklarında adli ve idari soruşturma başlatılmış mıdır? Hastanede darp raporu verilmesinin polislerce engellenmeye çalışılması üzerine baba Yılmaz Dikan’ı hastanede tehdit eden görevli polis memurları açığa alınmış ve haklarında soruşturma başlatılmış mıdır? Bugüne kadar polisler tarafından yapılan benzer şekildeki ve kamuoyuna yansıyan ırkçı söylemler, saldırılar ile ilgili ne tür işlemler yapılmıştır? Son 10 yılda Türkiye’de hukuk dışı şiddet, gözaltı, tutuklama ve hüküm verme nedeniyle hakkında yaptırım uygulanan kolluk kuvveti sayısı kaçtır? Kürtlere ve çocuklara yönelik yapılan benzer saldırıların sorumluları olan kolluk güçlerinden kaçı yargılanmış, kaçı ceza almış, hangi suç kapsamında değerlendirilmiştir? Bakanlığınızca kolluk güçleri tarafından uygulanan ve ağır insan hakları ihlallerinden olan işkence suçuna karşı tolerans gösterilmemesi; işkence ve kötü muamele iddialarının etkin şekilde araştırılması, önleyici çalışmalar yürütülmesi düşünülmekte midir? Bakanlık olarak Kürt yurttaşlara yönelik organize bir biçimde gerçekleştirilen ırkçı saldırılara yönelik bir açıklamanız olacak mıdır? Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Anayasaya, işkence yasağına, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tarafından kabul edilen Prensipler Bütünü ’ne aykırılık teşkil eden bu uygulamalara son vermeye yönelik Bakanlığınızca bir çalışma yapılacak mıdır?

Devamını Okumak İçin Tıklayınız